(MULTIMEDYA-SUDE)
TOPRAK
Sonunda buradanda çıkıyordum, eşyalarımı toparladıktan sonra Sude ile orman eve gittik. Kapıyı açar açmaz,Eda'yı görmemle kucağıma aldım.T: Prensesim..
Kokusunu çektikçe çekiyordum çok özlemiştim, ardından arkadaki Can'a bakıp onuda kucağıma alıp kokladım,ikisinide öptüm. Özlem dakikalarımız bittikten sonra Eda'nın arkamda duran Sude'ye baktığını gördüm. Eda,Sude'ye şaşkın şaşkın bakıyordu 'kim bu kız' der gibi. Kendimi toparlayıp,T: Eda, bu Sude benim eski bir dostum, hapishaneden çıkmama yardım etti ve sizi uzaktan gözetledi korumanız amacıyla bana günlük raporlar verdi, kendisi ABD'de,CIA,de ajan ama şuanlık benim avukatım.
S: Memnun oldum.
Eda başıyla onayladıktan sonra Sude'den rahatsız olduğunu anlamıştım. Yerinde huzursuzca kıpırdandı, Sude'yi baştan aşağı süzdü. Buna karşılık konuşmak istedim,
T: Tek güvenebileceğimiz kişi...
Eda sözümü keserek,
E: Birisine güvenmek yada birisiyle iş yapmak istemiyorum, başımız tehlikede ve Zeynep'in dışarıda dolandığını biliyoruz,beni yada Can'ı yada seni Toprak! Öldürebilir ve biz burda bi basit ajanla ne yapabiliriz?
Şaşkındım çok sinirlenmişti, tüm sinirini kusmuştu,böyle tepki verebilceğini zannetmiyordum. Bu onu rahatlatmıştı fakat Can,şaşkın ve meraklı gözlerle bize bakıyordu.
S: Bak, ben seni ve aileni korurum bundan zerre şüphen olmasın, ben öyle basit bir ajan değilim laflarına dikkat et, burda hepimizin senin ve aileni düşünüyoruz bencil olma!
E: Bundan asla emin olamazsın!
S: Ben olurum!Eda 'bu ne cürret' der gibi şaşkın kalmıştı.
Sude sinirden evden çıkmıştı, hala şaşkındım Sude'nin peşinden koştum. Kolundan tutup kendime çektim, göğüs kafesini hissedebiliyordum, hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Kendime yaklaştırdım, bedenlerimiz birbirine değiyordu, belinden sıkıca kavramıştım, burun burunaydık, birbirimizin nefeslerini hissediyorduk.
T: Eda için özür dilerim, yaşadıkları onun bu duyguları yaşamasına sebep oldu. Mırıldanarak konuşuyordum çünkü gözlerim istemsizce dudaklarına kayıyordu.
S: Bak istemiyorsan gidebilirim ama biri benim iş hayatıma laf atamaz! Buna hakkı yok! Ben gidiyorum.Demesiyle dudaklarına yapıştım, ben ne yapıyordum böyle? Öpüşmemiz bitmek bilmiyordu takki o sesi duyana kadar...
Arkadaki sesi duymamla buz kesildim.
E: Sude! Şey...Özür.. AMAN TANRIM!
Sude ve Ben Eda'ya şaşkınlıkla baktık. Ama işler umduğum gibi gitmedi çünkü Ben Sude'yi öpüyordum. Öpüşüyorduk. Hala ellerim Sude'nin belinde nefes nefese, burun buruna ve çok yakındık.
E: Toprak umarım iyi bir açıklaman vardır? Demişti şaşkın ve sinirli bir halde tek ayağını ritimli şekilde yere vurarak siniri belli oluyordu.
Ellerimi Sude'nin belinden çekip saçlarımın arasına daldırdım, gerilmiştim.
T: Susması içindi, çok sinirlenmişti...
Çocuk mu kandırıyorum? İsteyerek öpmüştüm.
E: Susması için beni başkasının dudaklarıyla mı cezalandırıyorsun?
T: EDA..!
Sesimin yüksek çıkması herkesin sıçrayıp titremesine sebep olmuştu.
T: Yanlış anlıyorsun prenses gel buraya.
Birazdaha sakin olmaya çalıştım. Ve Eda kollarımın arasına usul bir kedi gibi geldi.Sıra Zeynep'in intikamında...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Sevmek İstemiyorum
ChickLitSadece sessiz bir ölüm ve aşktı onların hikayesi. Okumanızı tavsiye ediyorum.