(MULTİ MEDYA EMRE VE EDA)
EDA
Can'la beraber 1 yıldır Antal'yada yaşıyorum. Ve bugün Can'ın doğum günü 3 yaşına girecek. Emre'yle beraber kahvaltıya indik. (Emre Eda'nın Antalya'daki arkadaşı.)
"Bügün nasılsın Eda?"
"Daha iyiyim..."
"Pekala o zaman Can'ın pastasını sipariş etmeye gidelim."
"Tamam Can'ı alıp geliyorum" Can'ı odadan alıp yemeğini yedirtikten sonra pasta yaptırmaya gittik. Keşke inmez olaydım kalbime o bıçak saplanmazdı...
"BABAA BABAAA BABAAA" demesiyle Can kucağımdan atlayıp Topra'ğın kollarına atladı. Onları böyle görmek çok hoşuma gitti. Ama canım çok yandı. Emre durumumu anladı ve hemen elimi tuttu. Kulağıma "Sakin ol" diye fısıldadı. Toprak'la birbirimize bakışmalarımız uzun sürdü çok derinden ve hüzünle birbirimize baktık. Toprak Can'a sımsıkı sarılıp,onu kokluyordu. Ben hala şoktaydım. Bir anda kolumun dürtülmesiyle kendime geldim.
"Eda bi gelsene" diyen Topra'ğa baktım"
"Noo-lldu?" hala şokun etkisindeydim.
"Bu adam kim?" diyip Emre'yi gösterdi.
"Seni ilgilendirmez" dedim umursamaz tavrıla.
"SANA KİM BU DEDİM EDA!!" diyip kolumu sıktı.
"ÇEK ELİNİ!" diyip kolumu sıvazladım. "Adı Emre" dedim sertçe ve sinirle.
"Sevgilinmi?" diyen Topra'ğa sertçe baktım. Gözlerimi kıstım,derin bir nefes aldım ve "Arkadaşım" dedim.
"BABA ANNE KAVGA ETMEYİN YAA YETER AMA" diyip şımarık Can'a baktık Toprak'la.
"Kavga etmiyoruz Can'cım" dedi Toprak ve Can'ın doğum günü hediyesini verdi.
"TEŞEKKÜYLER BABA" diyip Can Topra'ğa sarıldı. Yine canım yandı.
"Neyse görüşürüz" dedi Toprak. Ve gitti. Arkasından baktım baktım baktım.
"Can gel sana süprizimiz var bizimde" diyen Emre'ye kafamı çevirdim, bana göz kırptı ve Can'ı pastanın olduğu yere götürdük. Can pastayı görünce çok sevindi. Ve hepsi yemek için pastaya saldırdı. Bende Emre'ye pasta dilimi attım.
"Eda yaa" diyip güldü Emre. Suratına bir tanede daha pasta yapıştırdım. Emre beni kovalamaya başladı. Sonra havuza düştük. Çok eğleniyorduk. Havuzda Emre'ye su atmaya çalıştım ama beni hemen yakaladı.
"Ya bırak ahahahaah gıdıklanıyorum Emree" diyip kahkahalara boğuldum.
"Seni cadı" diyip Emre'de kahkahalar atıyordu.
"ANNE BABAM SİZE BAKIYOR" diyen suratı pasta olan Can'ın işaret ettiği yere baktım ve Toprak gerçekten ordaydı ve bize bakıyordu. Duygusuz bir şekilde. Beni havuzun içinde Emre'nin kollarında görmesi yanlış anlaşıldı. Ve arkasını dönerek gitti. Havuzdan çıkıp Can'ın pasta olan yerlerini öptüm ve temizledim.
"ANNE BABAMLA ARANIZ NİYE KÖTÜ?"
"Yok hayatım değil" diyip Can'ı kucağıma aldım.
"Emre ben İstanbula dönücem Zeynep'e çok yük oldum kafe ona emanet hem Can'ın da yuvası var." dedim. Ve Emre'ninde İstanbul'a benle gelip gelemeyeceğini sordum. Gelebileceğini söyledi ama evinin olmadığını söyledi bende bizim evde kalabileceğini söyledim. Ayrıca benim kafemdede çalışabileceğimi söyledim. Emre'yle konuşmamız bitince Damla,Cenk,Zeynep'i aradım ve İstanbula geleceğimi söyledim. Hepsi çok sevindi ama en çok Damla. Neden bilmiyorum ama aşırı tepki gösterdi.
DAMLA
Eda geliyor ve karaoke'yi ayarlamam gerekiyor. Toprak Ve Eda'ya süprizim var.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Sevmek İstemiyorum
ChickLitSadece sessiz bir ölüm ve aşktı onların hikayesi. Okumanızı tavsiye ediyorum.