Hayat devam ediyor...

1.4K 34 15
                                    

(TOYGAR IŞIKLI-SEN BİLİRSİN)

"Nerdeyim ben? Noldu bana? Toprak?"
"Eda hanım bayıldınız şuanda hastanedesiniz tansiyonunuz düştü,serum bağladık"
"Başım ağrıyor. Toprak o iyi mi?"
"Eda hanım Toprak bey öldü"
"Şaka yapmayın! Toprak beni bırakmaz?"
"Üzgünüz.."
Başım ağrıyordu, bir şekilde beni bıraktı yani,sanırım?! ya elimı sıktı hayata dönmüşken nasıl olabilirdi?
Can,Tuana babasız mı kalıcak?
Ben aşkımdan uzak mı kalıcam?
Toprak gitmediğini söyle sevgilim.
"Sevgilim....sevgilim...."
"Eda hanım rüya görmüşsünüz heryeriniz terli uyanın"
"Toprak?"
"Bakın isterseniz size pisikolojik destek verebiliriz lütfen kendinizi toplayın"
"Ama bu çok saçma.. Gidicem ben iyiyim."
"Mezar işlemlerinizi yaptıktan sonra gidebilirsiniz ve şu reçetedeki ilaçları alın baş ağrınız geçicektir"
Mezar işlemleri mezar? Alt kata indim birkaç dosya verdiler okumadım bile karalama gibi bi imza ile burdan çıkmak istedim ama morga gidip onu son defa görmem lazımdı.
Morgun kapısına giderken ellerim, ayaklarım tüm bedenim titriyordu.. Ve morg. Son defa sevgilim.
"Merhaba Toprak Civanoğlu'nun işlemleri için gelmiştim ben karısıyım"
"Toprak Civanoğlu diye bir kayıt bulunamamaktadır"
"Nasıl ya ? Öldü burda olması gerek"
"Gömülmüş olabilir"
"Bu kadar çabuk mu?" Kadın beni takmayarak bilgisiyarda takılmaya devam etti. Sinirliydim üzgündüm iyi hissetmıyordum kendımı, mezarlık kayıtlarına bakmak için sisteme girdim ve gerçekten gömülmüştü. Mezarlık adresini aldıktan sonra hastaneden çıkış yaparak arabaya bindim.

(Telefon çalar... DAMLA)
"Eda nasılsın ?"
"Mezarlığa gidiyorum, gömmüşler"
"Ne çabuk, Can ve Tuana bende merak etme diye aradım tatlım"
"Teşekkür ederim görüşürüz"

Mezar yerine gelince derin bir nefes ile giriş yaptım, biraz ilerledikten sonra yeni gömülmüş yerlerine geldim göz yaşlarım akmaya başladı, Ve Toprak..
"Sevgilim ben geldim, özlettin yine öküzüm" gözlerimi gökyüzüne dikip ağlamaya başladım. Toprağı sevdim, mermerini öptüm. Birkaç saat sonra ordan ağlayarak çıktım. Eve gitmek istemiyordum Emre 'ye gidicektim beni en çok anlayan kişi o sonuçta.

Emre'nin kapısını çaldım hemen açtı ve onun kollarındayım.
"Eda iyi misin prenses"
"İyiyim sanırım.."
"Gel dinlen biraz" içeri geçtikten sonra Emre bana yemek yapmaya gitti.
"Emre evi dolaşabilirmiyim?"
"Tabikide ama yukarı kata çıkma prenses"
Yukarı kat? Şüphe içinde çıktım. Yatak odası kitliydi, anahtarı aramaya başladım ve halının altında buldum, kapıyı yavaşça açtım...

"Aman tanrım!"

VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLIYORUM <3

Seni Sevmek İstemiyorum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin