Direniş Serisi: Piyon

Aaron Cornelius

Aaron'un nerede oldukları hakkında hiçbir fikri yoktu. Yüz yıl sonrasına aitmiş gibi duran bir gece kulübüne benziyordu mekân.

Etrafa bakındı; Neon renkler gözünü alıyor, masalardaki kokteyller çok güzel kokuyor ve nereden geldiğini anlamadığı bir müzik içini kıpır kıpır ederken, onlarca insan dans pistinde kendini ritme bırakmış dans ediyorlardı. Onlardan biri olup burada saatlerce kalabilmeyi umdu Aaron ama yapamazdı, zaman aleyhine çalışıyordu. Güzel ortamın buraya ne için geldiğini unutturmasına izin vermedi. Cevaplar istiyordu ve alacaktı da. Öğrenmeye Grace ve annesi hakkındaki olayı öğrenerek başlayacaktı. Bu adam merhumu nereden tanıyordu acaba?

"Biliyorum siz bir avuç oldukça öfkeli ve kafası karışık ergen burada neler olup bittiğini öğrenmek istiyorsunuz. Size etrafı gezdirmeme izin verin, sonra konuşacak bol bol vaktimiz olur."

"Bu kadar manzara bize yetti de arttı bile Richard. Ne olup bittiğini hemen söylesen iyi edersin."

"Sakın ha, Cornelius," diye çıkıştı Johan . "Sakın ona saygısızlık edeyim deme."

"Yapmaya çalıştığın şeyi takdir ediyorum ama kendi adıma konuşabilirim Johan. Şimdi, nerede kalmıştık? Hatırladım, cevaplar istiyordunuz."

Richard bir kadına eliyle işaret verip yanına çağırdı. Kıvırcık saçlı, koyu tenli kadın hızlı adımlarla yanlarında bitti. Etraftaki herkes gibi fosforlu kıyafetler giyiniyordu. Richard kulağına bir şeyler fısıldadıktan sonra kalabalığa döndü. Aaron'un kadına baktığını görünce yüzünde bir gülümseme kıvrıldı.

"Crystal'ı buraya bize alt katı hazırlaması için çağırmıştım ama istersen konuşmamızı yaptıktan sonra onunla vakit geçirebilirsin ha Aaron? Çekinmene gerek yok, genç bir erkeğin ihtiyaçlarını anlarım."

Suratının kızardığını hissetti Aaron, sıcak basmıştı bir anda. Sadece tedbirli olmaya çalışıyordu ama yanlış anlaşılmıştı. Grace'i sırıtırken gördü, kahkahayı basmamak için kendini zor tutuyordu. Öte yandan Camille hiç eğlenmiyordu, siniri ve endişesi suratından okunan kız her an patlamaya hazır bir saatli bomba gibiydi.

"Yok artık! Bir genelevimiz eksikti!"

Richard'ın kahkahası bütün kulübü doldurdu. "Sakin ol tatlım. Kimse sevgilini elinden almaya çalışmıyor. Sadece ufak bir şaka."

"Biz sevgili falan değiliz!"

"Evet, evet değilsiniz. Biraz sakinleşin bu sırada Crystal da odayı hazırlasın. Sonra konuşmaya başlarız."

Alt katın hazırlanmasını beklerken Camille'in yanına gitti Aaron. Kız oflayıp pofluyor, kafası kesilmiş bir tavuk gibi etrafta volta atıyordu.

"Sakinleş Gauthier, birkaç ufak şakanın sinirini bu kadar bozmasına izin verme."

"Şakalar hoşuna gitmiş gibi duruyor."

Bu, şakanın kendisinden bile daha komik gelmişti Aaron'a. Ufak çaplı kahkahasının ortasında Grace yanlarında bitti. "Eğlenceli kısımları hep kaçırıyorum değil mi?"

"Görünüşe göre ben engel olmasaydım Aaron bütün eğlenceyi kendisine alacaktı." dedi Camille.

Grace suratını ekşitti. "Siz, ben baygınken sevişmediniz değil mi? Ne bu kıskançlık krizleri?"

Camille burnundan solumaya başladı. Yumruklarını elleri beyazlayana kadar sıktı. "Seni küçük..."

"Bir de ikiniz başlamayın. Burası yeterince gergin zaten." dedi Aaron derin bir of çektikten sonra.