h

250 24 255
                                    

Kyoong, eşiyle geçirdiği yatak macerasından sonra onu uyuttuğundan emin olup ayağa kalkmıştı sessizce. Üzerini giyinip sessizce odadan ayrıldığında havada uçan sineklerin sesini bile dikkate alarak bodrumuna iniyordu.

SeHun ve ekibi günlerdir herkesi soruşturuyordu. ChanYeol'ün okuldaki arkadaşlarını, dışardaki arkadaşlarını, lise arkadaşlarını ve gittiği mekanlardaki konuştuğu kişileri... Hepsiyle teker teker konuşuyorlardı ama henüz bir veri elde edememekle beraber ChanYeol'ün kayıp olduğunu tüm şehre ilan etmişlerdi.

Bir hafta dolmak üzereydi ChanYeol'ü kafese bağlamanın. Nerdeyse her gün SeHun'a olan sinirini ChanYeol'den alıyordu Bacon. Yüzünün çoğu kısmını morartmış ve şişirmiş, avuç içlerinin iyileşmesini beklediği için ayaklarının üst kısmına kesikler atmıştı. Bunlar görünen kısımlarıydı. Görünmeyen kısımları ise morluklara, kızarıklıklara, şişliklere ve az da olsa kesiklere ev sahipliği yapıyordu.

Bir hafta içinde onu fazlasıyla hırpaladığının farkındaydı Kyoong. Ama kendine engel olamıyordu ekrandan SeHun'un yaptıkları, sebep olduğu sorunları izlerken. ChanYeol'ün arkadaşlarının sorguya çekildikten sonra insanlığı tutup polislere yardım edesi gelmişti. Polisler kabul etmemişti tabi. Bunun üzerine üniversiteden hâlâ mezun olamayanlar, geç diploma alanlar veya dersi veremeyenler kampüs içinde eylem başlatmıştı. Televizyonda haber konusu olmuşlardı ve bunun yüzünden Emniyet müdürlüğü ülkeye BB'nin varlığını açıklamıştı. Artık herkesin BB'den haberi vardı. İnsanlar aralarında bir seri katil bulundurduğu için korkar olmuştu. Kyoong ise SeHun ve ekibini suçluyordu. Gizli saklısı kalmamıştı artık. Birine BB olarak mesaj attığında herkes başına gelecek olayları bildiğinden hemen Emniyete damlayacaktı bundan sonra. Yoluna taş koymuşlardı ama BB'nin yapacakları da sınırlı değildi. Planı hazırdı bile, sadece doğru zamanın gelmesini beklemek kalmıştı.

Bodrum kapısını kapatıp inerken sağında kalan bir kolonun üzerindeki düğmeye basmış ve ışıkların açılmasını sağlamıştı. Kurbanı, yırtılmış elbiselerinin içinde hareketsiz uyuyordu. Bu görüntüsü bir ölüyü andırsa da şişip kalkan göğsü, canlı olduğunu gösteriyordu.

Kurbanın yanına gidip sessizce demir kapıdaki kilidi açmış ve anahtarı her ihtimale karşı kapının yanına bırakmıştı. Yatağa fazla yaklaşmadan telefonunu çıkarıp bir fotoğrafının çekmişti. Kanlı çarşaf ve ölü görüntüsüyle hareketsiz uyuyan kurbanı, fotoğrafta tam bir ölü gibiydi. Çektiği fotoğrafı büyütüp yakından incelerken farkında olmadan keyifle gülümsemişti. Kırmızı ve mor rengin en çok yakıştığı kurbanı ChanYeol'dü hiç şüphesiz ki.

-Sen uyurken kıyamet kopacak sevgili arkadaşım.

Telefonu kapatıp cebine koyduktan sonra hala uyuyor olduğu için çekinmeden -çekinmeden derken telefonu ele geçirilip de yerini yurdunu belli etme korkusu olmadan- yatağa yaklaşıp yatağa değmeden baş ucuna çömelmişti.

Eski ChanYeol'den eser kalmayan yüzünü dikkatlice izlerken elini kaldırıp saçlarına koymuştu tüy kadar hafif bir ağırlıkla. Saçları kirlenmişti ve elbisesi de isminin hakkını veremiyordu artık. Arkadaşına bir jest yapmayı aklına koydu. Hak ediyordu onca dayağa rağmen hâlâ yaşamaya devam ettiği için.

Parmaklarını yavaşça hareket ettirip  gözlerini kendi ellerine çıkardı. Gece yarısıydı, az evvel orgazm geçirmişti ama mayışmak yerine fazlasıyla dinçti.

-Bu kadar acı çekmene sebep olduğum için üzgünüm ChanYeol. Merak etme, sana bunu yapmama sebep olanlara cezasını vereceğim.

Yavaşça ayağa kalktıktan sonra kafesin kapısını kilitleyip bilgisayarlarının yanına gitti. Koltuğuna oturup işe koyulduğunda yüzüne yansıyan çeşit çeşit renkli ekranlarda gözleri top sektirirken keyfi hâlâ yerindeydi.

Emniyet binasındaki odasında oturan SeHun'u ve ona eşlik eden ekipte diğerlerine göre yeni olan Jongİn'i izliyordu bir ekrandan. Dosyalara gömülmüş olan iki adamı seyrederken bir başka bilgisayardan IP adresini geçici olarak değiştirip resmi SeHun'un odasındaki bilgisayara göndermişti. Gönderi iletildikten hemen sonra IP adresini tekrar değiştirmiş ve böylece yakalanma olasılığını ortadan kaldırmıştı. SeHun'un siber ekibi şimdiye çoktan onun bilgisayarını bulmaya çalışıyordur ama BaekHyun kadar hızlı bir şekilde IP adresini değiştiren birini yakalayacak kadar hızlı olmadıklarından onlar harıl harıl araştırırken BaekHyun'a sadece onları izlemek kalıyordu.

Resmi inceleyip de sinirden köpüren minik kuşunu izlemekten zevk alsa da yapacak başka işleri de olduğundan merdivenin altındaki küçük giysi dolabına gidip sıcak havalara rağmen kendini tamamen geceye kamufle etmişti.

-Benimle uğraşmak neymiş, göstereceğim sana SeHunnie.

Merdivenin karşısında kalan duvardaki silah bölmesine gidip masadaki çantalardan birini açmış ve içindeki şekline göre yerleştirilmiş silahın susturucusunu takıp kurşunlarını da şarjörüne tek tek koymuştu. Mermi kovanlarının özel bir yapısı olmamasına dikkat etmişti, daha sonra boş kovanları toplamakla uğraşmamak için.

Tam on iki kurşunu şarjöre takıp şarjörü de silaha koyduktan sonra elini uzatıp çalışma masasının solunda kalan hedef tahtasına nişan almıştı. Silahın üzerindeki gez ve arpacığın fosforlu olması gece nişan almasını kolaylaştırmak içindi. Bu silahı bu yüzden seçmişti; hafif, saklaması kolay ve gece için idealdi.

Silahın ilk mermisini patlatmış gibi elini geri teptirmiş ve ağzından da 'bam' diye bir ses çıkarmıştı. Kendi kendine kıkırdadıktan sonra silahını, emniyeti açık bir şekilde bacağındaki silah kılıfına koymuş ve yanına ihtiyacı olacağını bildiği bir laptopunu alıp merdivenlerden yukarı tırmanmıştı.

Kapının yanındaki parmak izi sensörüne parmağını okutmadan önce arkadaşına gözü kaydığında onun, yorgun ve şiş olduğu için kısık gözlerle kendisine baktığını görmüştü.

-Görüşmek üzere ChanYeol~.

•••

Y:

Selam.

Rahatsız olduğum bir konuya değinmek istiyorum. Geçen bir fic okurken yazarın oy sınırı koyduğunu gördüm. Böyle yazarların neden bu kadar ilgi çektiğini bilmiyorum ama böyle yapmaları bir okuyucu olarak benim zoruma gidiyor.

Benim de oy verilmesi için avaz avaz bağırdığım anlar oldu ve belki ben de eski ficlerimde sınır gibi bir şey koymuşumdur. Ama hiçbir zaman kendimi bir konuda sınırlandırmadım. Bu kadar oy geldikten sonra yb atacağım, demek yapıma tamamen ters (yüzsüz gibi hissettiğimden hep). Zaten kendi kendime öyle şeyler demiş olsam da hiçbir zaman uyamadım. Yb yazmışsam saniyesinde atarım, sabır denen şey, bende yoktur.

Bu yüzden, oy sınırı gibi bir şey asla koymayacak sözü veriyorum, ne bu fic'te ne de yazacak olacağım diğerlerinde. Sizlerin de anlayışlı olduğunu düşünerek kendi insiyatifinize bırakıyor ve gönlünüzce oy verin, diyorum. Oylar ve yorumlar gerçekten mutlu ediyor. Hele ki yorumların değeri cidden anlatılmaz.

Fazla uzattım.

Diğer bölümü yazayım hemen, bugün 4-5 bölüm atacağım inşallah.

Düzenlenme tarihi:   21.09.2021   17:35

BB (BaekYeol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin