228 18 23
                                    

Ailesi ile oturduğu masada SeHun ve Jongİn'i net görebileceği bir sandalyeye oturmuştu bilerek. Kendisi oğluyla oturmuşken karısı ayakta olan bir garsonu yakalayıp ondan bebekler için iki mama koltuğu rica ediyordu. Aslında bebekleri çat pat yürümeye başlamıştı ama her zaman onları kısıtlamak daha güvenilirdi AeSook'a göre, Kyoong zaten pek umursamıyordu.

-Canım, buraya daha önce geldin mi hiç?

-Hayır, benim de ilk gelişim. (BB)

-Güzel dekorasyonu var, beğendim.

-Beğenmene sevindim. (BB)

Gülümseyip bebekleri mama koltuklarına hapsettikleri için boşalan eliyle onun ellerini tutmuştu masanın üzerinden. Yapmacık olduğu belli değildi, dışardan gerçekten de aşık gibi görünüyordu. Biraz midesini bulandırıyordu tüm bu yalan ilişki ama gizlenmesi için gerekliydi. Daha öldürmek istediği çok kişi vardı, yakalanamazdı.

Karşısında olan masadaki iki adamdan beyaz tenli olanı kalkınca belli belirsiz gülümsemişti Bacon.

-Hayatım, ben yüzümü yıkmaya gidiyorum. Şu kızın (parmakla gösteriyordu kendi kızını) evden çıkmadan yüzümü yalamıştı resmen.

Kıkırdayıp onu onaylayan eşine pek bakmadan tuvaletlerin olduğu koridoru gösteren küçük tabelalara uyup o koridora girmişti. Arkasından çok geçmeden adım sesleri işitince gülümseyip erkeklerin tuvaletine gitmiş ve pisuvarların olduğu kısımdaki bir adamı görmezden gelip bir lavaboya eğilmişti. Ellerini ıslatmak için suyu açtığı anda içeriye SeHun da girmiş ve üstünkörü içeriyi tarayan gözleri kendi üzerinde durmuştu.

Elini ıslatıp yüzünü silerken şaşırmış gibi yapıp arkasını dönmüştü suyu kapattıktan sonra.

-Bu ne tesadüf böyle Memur Bey.

-PARK Kyoong?

-Hatırlamanıza şaşırdım doğrusu.

Karşılıklı gülümsüyor olsalar da SeHun aklından 'Her gün dosyanı tekrar gözden geçiriyorum,' diye geçirmişken BaekHyun da 'Her gün dosyaları tekrar inceleyip resmime dikkatlice baktığını bilmiyorum,' diye geçirmişti.

-Unutulacak bir yüze sahip değilsiniz Kyoong bey. (Y:Kyoong-shieğ dermişim)

-Değil mi? Hem yakışıklı hem de güzelim, yaşımı da hiç belli etmiyorum.

Söylediklerinden sonra kısık sesli kahkaha atmıştı Kyoong. Kendince eğleniyordu ama kahkaha atma şekli SeHun'da bazı anıları depreştirmiş olabilirdi. Bunun için kısaca güldükten sonra gülümseyerek ona bakmaya devam etmişti. 'Ölmedim, karşındayım hyung' demek istiyordu aslında.

-Kesinlikle yaşınızdan daha genç görünüyorsunuz.

-Siz? Yalnız mı geldiniz?

Yavaşça merak eder gibi sormuştu ama içten içe buna da gülüyordu BaekHyun. Onu sıkıştırmak eğlencesiydi.

-Ah ben, ekip arkadaşımlayım.

BaekHyun, gözlerini gizlice onun sağ eline değdirdiğinde baş parmağını diğer dört parmağıyla sıktığını görmüştü. Tedirgin olduğunda, heyecanlandığında ya da konsantre olmak istediğinde bu hareketi yapardı hep; hâlâ da yapıyordu.

-Sadece birisiyle gelmişseniz demekki sadece ekip arkadaşınız değilmiş, Memur Oh.

-Hayır, yani evet, sadece biri ama sandığınız gibi değil kesinlikle.

-Öyle olsun madem. Ben de ailemle geldim. Aslında sadece eşimi getirip romantik bir akşam yemeği yemek isterdim ama iki tane bücürüm var diye yapamıyoruz artık maalesef. Ve her ne kadar başbaşa kalamayacak olsak da en azından böyle romantik bir lokantada yiyelim dedim.

Göz devirip bu duruma yakınıyor gibi ama bundan da memnunmuş gibi davranıyordu tavırlarıyla. Romantik lokantadan bahsederken de munzur bir şekilde sırıtarak SeHun'a bakmıştı.

-Ah, siz kesinlikle ikna olmayacaksınız.

-Hadi ama, böyle bir lokantada arkadaşça yemek yiyen nadir insanlar olur. Kabul edin Memur Bey.

-Hayır, hayır. Sandığınız gibi değil gerçekten de.

İnat eden büyüğüne içten içe küfürler ederken dışından omuzlarını silkmiş ve otomatik peçetelikten bir miktar koparıp yüzünü sildikten sonra veda etmişti ona. Ne inat adamdı bu böyle? Küçükken de böyleydi. BaekHyun ne kadar ısrar etse de illa onunla beraber memurluk sınavına girmek için böyle inat etmişti. Ketum herif işte.

Koridordan çıkıp Jongİn'in gözünün önünden bilerek geçmiş ve kendi masasına gitmişti. Eşine kocaman gülümseyip bebeklerine dönmüş ve onlarla ilgilenirken gözlerini sık sık SeHun'ların masasına değdirmişti. Eşiyle ilerdeki masadaki SeHun ve Jongİn hakkında da kısaca konuştuktan sonra gelen yemeklerine başlamışlardı.

Eh, en azından eşi AeSook, Kyoong'un ne sevdiğini biliyordu da ona göre o daha tuvaletten dönmeden siparişi vermişti. Bunun için zaman kaybetmeden yemeklerine odaklanıp bitirmişler ve pek oturmadan evlerine geri dönmüşlerdi. Bir an önce AeSook'u uyutup metresinin yanına gitmek istiyordu BaekHyun.

•••

Y:

Küçük serçe parmağım...

Düzenleme tarihi: 06.11.2021 23:15

BB (BaekYeol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin