f

214 19 124
                                    

Kyoong, eşine çocuklarıyla akşam yemeği için dışarıya çıkmayı teklif ettiğinde eşinin hoplaya zıplaya onun boynuna sarılıp da boynuna ve dudaklarına öpücükler bırakacağını hesaba katmamıştı. Bir süre öncesine kadar eşinin bu gibi tepkilerine karşılık verip o da aynı şekilde davranmış olsa da bu zamanlarda hiç rol yapmak istemiyordu diye öpücük yağmuruna sokan eşini kendinden yavaşça ayırmıştı. Yine de sahte gülümsemesi yüzündeydi.

-Geç olmadan çıkalım. Lütfen fazla süslenme, diğer erkeklerin sana bakmasını istemiyorum.

Yalvarır gibi bakmıştı eşine. Bir nevi ona kur yapıyor gibi de görünüyordu. Kendi kendine güldü içten içe. Ah be BaekHyun, sırf daha iyi gizlenmek için evlenmek zorunda mıydın? Sevgili kalarak da gizlenebilirdin gayet de rahat bir şekilde. Lanet evlilik yüzünden yanlışlıkla baba bile oldun, hem de ikiz babası oldun.

Eşinin üst kata giden merdivende kaybolduğunu ve en az yarım saat aşağıya inmeyeceğine kanaat getirdiğinde baba kucağını alıp bir bebeğini sırtına, diğerini de kucağına almıştı. Al işte, ikiz babası olmanın zorlukları, bölüm 477384.

Dış kapı sensörünü tutup kapağı çıkaracakmış gibi yapmış ve kenardaki kısımdan parmak izini okutmuştu. Daha sonra merdivenin altındaki kış geliyor diye serdikleri halının altında kalan kapıya gitmiş ve halıyı kaldırıp gizlenmiş kapıya bir kere basıp ayağını geri çekmişti. Kapı otomatik olarak üç santim yukarıya kalktığında çıkıntıdan tutup kapıyı açmıştı. Bebekleriyle beraber aşağıya indiğinde ardından kapıyı kapatmıştı.

Merdivenden inerken sağ tarafında kalan kafesin içindekine hafifçe gülümsemiş ve merdiven bitince sola dönüp bilgisayarlarının yanına gitmişti.

-Bir şey mi oldu?

Soruyu soran arkadaşına başını olumsuz sallayarak cevap vermiş ve bilgisayar ekranından konum takibi yaparak SeHun'un hangi lokantayı tercih ettiğine bakmıştı. SeHun'un Jongİn ile olan etkileşimi izleyecekti biraz. Bu yüzden eşine dışarda yemeyi teklif etmişti.

Lokantanın adresini aklına yazıp masaya iki kez vurmuş ve sırıtmıştı. Bu sırada bebeği onun yanağını vakumlayınca iğrenerek bebeğini kendinden uzaklaştırmıştı. Annesi bebeğe öpmeyi mi öğretiyordu acaba?

-Iyy~. Aeri-ya, bir daha yapma.

-Ba-ba babba.

-Ah, şu veletler.

Bebeklerinin sesi haricinde bir ses duyunca kafesin olduğu kısıma doğru ilerlemişti. Bir kıkırdama duyduğuna emindi.

-Sen bana mı güldün, ChanYeol?

-Cha-Chan!

-Oh, olamaz.

Bebeklerinin duyduğu her boku tekrar etme dönemi olduğunu fark etmemek onun hatasıydı. Tek temennisi duydukları bu ismi bir daha tekrarlamamalarıydı, unutmalarıydı.

-Kimin konumuna baktın az önce?

-SeHun'un! Hani dedim ya Jongİn'e yemek teklifi yaptı diye. Gittiler mi diye baktım. Gitmişler!

-Çok sevinmiş gibisin.

-Tabi oğlum! SeHun'un mutlu olmasını her şeyden çok istiyorum. Gizli hacker Kai ile olmasını pek istemesem de bayağı hoşlanıyor ondan.

Yatağına oturup bacaklarını bağdaş yapmış ve boş duvara bakarak dalmıştı ChanYeol. BaekHyun, onun masumca gülümsemesini bir süre sessizce izlemişti.

-Hey, baksana.

Kaşlarını hafifçe kaldırarak kendisine dönen ChanYeol'e bakarken yanağını tekrar vakumlayan kızı ile odağı anında değişip giydiği gömleğin koluyla yanağını silmişti.

-Hay, lanet olsun.

ChanYeol, tekrar kıkırdayınca ona dönmüştü BaekHyun. Onu gülümserken görmek bir garipti. Eski neşeli anlarını hatırlatmıştı BaekHyun'a. Sahi, BB kurbanlarını seçerken arkasından tek damla göz yaşı akmayacak illegal işler ile uğraşan ve genelde çevresine de fazlasıyla kötü olan kimseleri seçerdi. Birkaç tane kimsesiz ve ölmek için yalvaran insanları da haklamıştı ama onlar zaten ölmeyi arzulayanlardı. ChanYeol'ü ne için almıştı yanına? Sırf tanıdık birine de acı çektirmek zevk verecek mi diye düşündüğü için mi kimsesiz olan bu çocuğu almıştı yanına. ChanYeol'ün arkasından da pek kimse ağlamazdı, biliyordu ama en azından bu çocuk yaşamayı seviyordu -her ne kadar seks ile yaşıyor olsa da-.

-Evli olmasaydım benimle çıkar mıydın? Kendinden yedi yaş büyük olan beni ister miydin?

Bakışlarını kaçıran esir arkadaşının cevabını sabırla bekledi. Merak ediyordu gerçekten de. Eğer Kyoong ile ilk tanıştıkları zamana dönseydiler -o zamanlar Kyoong henüz AeSook'un kendisine aşık olmasını sağlamaya çalışıyordu- ChanYeol onunla sevgili olur muydu? ChanYeol'ün kimseyle duygusal ilişkiye girmediğini biliyordu. O hep işin zevk kısmına bakıyor diye günlük seks yapmayı tercih ediyordu; kiminle yaptığını önemsemiyordu o kadar da.

-Seninle zaten AeSook noona sayesinde tanıştım. Öyle bir şeyi düşünmem haddime değildi.

-Yine de benden hoşlanıyor muydun?

Sessiz kalarak olumlu cevap veren ChanYeol ile sırıtmıştı BaekHyun. Katil, evli ve çocuk babası olsa da ChanYeol'ün hâlâ ondan hoşlandığını anlamıştı. Bu duygusal işler yaşanılanlar yüzünden değişmemişti demek. Yediği onca dayağa ve bıçak yaralarına rağmen kendisinden hâlâ hoşlanabiliyor olması ChanYeol'ün aptallığı olsa da hoşuna gitmişti BaekHyun'un.

-Bundan sonra benim metresimsin güzelim.

Şaşkınlık ve biraz da korkuyla eğdiği başını kaldırıp BaekHyun'a bakmıştı ChanYeol. Derince yutkunduğunda olan şeyleri hâlâ anlayamıyordu. Ecelinin metresi olmak mı? İstemiyordu kesinlikle. En azından ölürken gururlu ölmek istiyordu.

-İtiraz etme hakkın yok. Artık tecavüze uğramayacaksın, demek oluyor bu. Yapacağımız seksler duygulu olacak. Bunun için heyecanlanmaya bak sen.

-Ne saçmalıyorsun?!

Gözleri dolmuştu ChanYeol'ün. Akıl sağlığıyla oynandığını biliyordu ama onun oyunlarına gelmeye de devam ediyordu bile bile.

-Gece gelirim yanına, görüşürüz.

-Senden nefret ediyorum.

-Biliyorum sevgilim~.

Arkasında bıraktığı adamın küçük ağlama hıçkrıklarını göz ardı edip merdivenleri çıkmış ve kapıyı açmadan evvel ona dönerek susmasını belirtmişti.

-AeSook sesimi duysun diye bağıracağım kapıyı açtığın anda.

-Öyle bir şey yaptığın anda üzerimdeki bebekleri yere fırlatıp yanına gelirim ve hayal dahi edemeyeceğin şekilde acı çektiririm sana. Gönlün bir bebeğe zarar vermeme el veriyorsa bağırmaktan çekinme.

Sonuç olarak çıt çıkarmadan ağlayarak olduğu yerde BaekHyun'un çıkıp gitmesini izlemişti ChanYeol. Kendisi yüzünden birilerinin zarar görmesini istemiyordu.

-Kendi kanından olan çocuklara bile acımıyor. Tanrım, aklımı koru.

•••

Y:

Sondaki tehtid fazla cani oldu.

Her yere yazacağım

'Mouse' adlı diziyi izleyin of, müthiş!

Düzenlenme tarihi:   06.11.2021   22:13

BB (BaekYeol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin