BB (BaekYeol)

✓∅✓

BaekHyun, bir süre bekledikten sonra caddenin ona göre karşısında kalan kaldırımında sarsak adımlarla uzun boyuna rağmen zayıf birini yürürken gördü. Ara sokaktan yeni çıkmış ve cadde üzerinde yürümeye başlamıştı. Bu, BaekHyun'un hedefi ChanYeol'dü.

BaekHyun, onu kıyafetlerinden ve yapısından tanıyıp aracından indiğinde burnunun üzerine kadar çektiği bezi bir eliyle kontrol ederken karşı kaldırıma geçmek için yürüyor ve -aslında onları görebilecek biri var mı diye- sağına-soluna bakıyordu. Caddenin loş ışıklı ve ıssız olması işine gelirken yüzündeki bez mimiklerini örtse dahi sırıtıyordu.

-Gel bakalım küçük sürtük.

Fısıldayıp sarhoş adımlar atan gence yaklaştığında onun ağladığını da duymuştu. Bu onu daha da heyecanlandırırken kimse görmeden bir an önce onu aracına çekmek istiyordu.

-Hey, ChanYeol!

Hedefi adımlarını durdurup gözleri ve yüzü gözyaşı içinde arkasını dönmüştü. ChanYeol'ün gördüğü sadece siyahlar içinde bir adam(?) iken başta hafif bulanık aklı ne olduğunu anlamamıştı bile.

BaekHyun ChanYeol'ün anlamsız ıslak bakışlarına rağmen hızını kesmeden yanına gitmiş ve omuzlarının biraz aşağısından iki kolunu tutmuştu.

Kollarından tutulmaya karşılık ChanYeol, yutkunmuş ve inanamayarak geri çekilmeye çalışmıştı. Şimdi kaçırılıyor olamazdı, değil mi? Bu şekilde olmayacaktı. Bunu hiç böyle düşünmemişti.

-ChanYeol korkma. Benim, Kyoong, tanımadın mı sesimi?

-Kyoong hyung?

BaekHyun, onun soru işaretleri dolu olan doğrulamasına başını aşağı yukarı oynatarak cevap vermişti. İlk mesaj attığı zaman sesini robotik cihazla değiştirdiği için BB'yi Kyoong hyungu sanamazdı. Bir anlık öyle düşünmüş olsa dahi Kyoong olduğunu söyleyince ChanYeol'ün vücudu bariz rahatlamıştı.

-Hyung, ne yapıyorsun burda? Saat epey geç.

-Beni boşver. Sen neden ağlıyorsun? İyi misin?

-Neden böyle giyinmişsin? Seni tanıyamadım. O, olduğunu sandım.

BaekHyun, her şeyin farkında olsa dahi bilmiyormuş gibi davranmalıydı, en azından onu arabaya sokana kadar.

ChanYeol, BB olduğunu sandığı için bir daha ağlamaya başladığında Kyoong hyungu onu kolları arasına almış ve ChanYeol'ün fark etmediği eldivenli ellerinden biriyle saçlarını okşamaya başlamıştı. ChanYeol, biraz daha iyi ve güvende hissettiğinde geriye çekilip direkt yüzünü kurulamak için avuç içlerini yüzüne bastırmış ve ıslaklığı silmeye başlamıştı. Ağladığı için biraz daha rahatlamış gibiydi. Bu yüzden algıları daha açıktı.

-Hyung, gözlerini bile göremiyorum. Nereye gidiyorsun böyle?

-Gel, seni evine bırakayım. İyi görünmüyorsun.

ChanYeol, cevap alamadığı için bir daha soru sormadan onu takip etmişti. Sesini tanımasaydı asla onunla gitmezdi herkesin yapacağı gibi ama Kyoong hyungunun ses tonunu her sesten ayırt edebiliyordu, tanımıştı.

BaekHyun, sorularına cevap vermediği gencin ön yolcu koltuğuna oturduğunu görünce kendisi de sürücü koltuğuna oturmuş ve kapılarını kilitlemişti. ChanYeol'ün anlamak ister gibi kendisine baktığını biliyordu. Görünmese de gülümsemiş ve onun önündeki torpido gözüne eğilmişti.

-Müsaade eder misin?

ChanYeol'ün, bacaklarını kendine çektiğini görüp biraz daha eğilmiş ve içinden çıkardığı iğneyi görmemesini sağlamıştı. Önceden hazır olan enjektörün haznesindeki karışımı bir iki defa çalkalayıp iğnesinin kapağını çıkarmıştı.

Derin bir nefes alıp başını geriye çevirmiş ve şapkasının altından ChanYeol ile göz göze gelmişti. Onu izlediğini görünce iğnenin kapağını bırakmış ve iğneyi elinde, içindeki sıvıyı boşaltabileceği şekilde tutmuştu.

Bedenini biraz geriye çekip bileğiyle iğneyi gizlemişti ama bu sadece daha güçlü bir şekilde saldırmak için birkaç saniye kazandırmıştı. ChanYeol, onun eline baktığı gibi BB, iğneli elini havaya kaldırıp diğeriyle onu tutmuş ve enjektörü boynuna batırmıştı. Baş parmağıyla iğnenin içindeki sıvıyı boşaltırken ChanYeol'ün engellemek için kalktığı elleri yavaşça düşmüştü. Yüzünde dehşete kapılmış bir ifade vardı. Gözleri kırıklığını ve korkusunu buram buram bağırırken sesi soluğu çıkmamıştı.

-Merhaba ChanYeolcüğüm. Yeni hayatına hoşgeldin.

Gücü emilen ChanYeol'ün gözleri kapanmadan önce dolmuştu. BaekHyun, onun bu görüntüsüne dudak büzse de ondan başka kimse bilmiyordu. Onu böyle görünce ağzı sulanmıştı bile. Onunla ilgili yapacağı çok şey vardı.

Sırada onu bodrumuna taşımak vardı. Keyifli günleri gelmişti BB'nin, tabii gidene kadar bir aksaklık yaşamazsa.

•••

Y:

Düzenlenme tarihi:   29.08.2021   23:05