BB (BaekYeol)

x.x.

BaekHyun, daha önce hiç hissetmediği büyük bir sinirle büyük ekranlardan SeHun ve ekibinin BB'yi, insanları ayaküstü sorguya çekerek aralamalarını izliyordu. Minik kuşu bir şeyler bulmuştu. Ne olduğunu henüz kendisi de tam olarak bilmiyordu ama bir nevi sorguya çektiği insanların hepsinin ortak noktası vardı: ChanYeol'ün çevresindeki yaklaşık Kyoong'un boyundaki erkekler.

Bu bilgiyi kimden aldıklarını bilmiyordu ama belli ki kaynakları sağlamdı. Muhtemelen olay yerinde biri onu görmüştü ve gördüklerini onlara anlatmıştı. Yolda kimseyi gördüğünü hatırlamıyordu ama görünen o ki fazla rahat davranmıştı, sadece hedefine odaklanmamalıydı.

Onu gören, veya görenler, acaba ChanYeol'ün sesini de duymuşlar mıydı? BaekHyun'un sahte kimliğindeki ismi söylediğini duyan var mıydı? Ekrana bakmaya devam ederken kimsenin bilmediğini görüyordu. Yine de güven olmazdı. Belki kimse duymamıştı, belki de duyan kişi duyduğunu gizliyordu. Kim bilir, belki de BB'nin görünüşünden korkup bu bilgiyi kendine saklıyordu kendi can güvenliği için.

Acı dolu bir inleme Bodrum'un duvarlarına çarpa çarpa kulağına geldiğinde oturduğu yerden öfkeli bakışlarını kafesin olduğu yöne çevirdi. Yatağın üstündeki bedenin iki büklüm yatıyor oluşu sinirini bir nebze bile almazken gidip tekrar onu dövmek ve üzerine birkaç yerinden kesik atmak istiyordu. Ama olduğu yerde oturmaya devam etti. Yetkililere BB'nin ortalama bir yaşta olduğunu tahmin ettiğini ve boyunun da kendisine benzeterek ortalama bir boyda olduğunu söylemişti. Yetkililerden kimsenin onlardan, hele ki adalet için eğitilmiş ajanlardan, şüpheleneceğini sanmıyordu. Bu yüzden kendi hakkında üstün körü bir bilgi vermesi sorun yaratmazdı. Evet, başka bir insanın profilini de verebilirdi ya da hayali bir portre çizebilirdi ama bunun dikkat çekeceğini düşünüyordu. Tahmin ettiği gibi diğer ajanlar da BB'yi ataştırıyorsa Bacon'ın yanlış bilgi verdiğini fark ederlerdi. Bunu göze alamazdı.

Bir inleme daha duyduğunda sırtını döndüğü duvardaki silahlardan birini alıp onu öldürmek istedi. Başına böylesine iş açacağını bilseydi aylarca bu günleri sabırsızlıkla beklemez ve kendine yeni bir hedef arardı. ChanYeol'ü özellikle istemişti çünkü tanıdığı, gerçek(sahte) hayatında gördüğü ve konuştuğu biri olmasının da zevkini tatmak istemişti. Bunun için de ChanYeol, BB için biçilmiş kaftan gibiydi. Kimsesi yoktu ve öldüğünde ya da kaybolduğunda bunu uzun süre kimse anlayamazdı. Arkadaşları tarafından sevilse de bu onun cilveli yanı olduğu içindi. Kimse onun arkadaşlığını önemsemiyordu, yataktaki performansını seviyorlardı.

Bir daha aynı sesi duyduğunda dayanamayıp mahzenini inleten bir sesle bağırmıştı.

-Kapa çeneni, lanet olasıca! Burda başıma açtığın belayı izliyorum!

Nefes nefes sırtını koltuğuna yasladığında sesinin ekosunu dinlemişti önce. Daha sonrası ise ölüm sessizliğiydi, sadece kendi soluklarının sesini duyuyordu.

Gülümseyip bilgisayarlarına odaklandı tekrar. SeHun'un bu işe bulaşmasını istemiyordu. Bir göz dağı daha vermeliydi. Jongİn'e zarar vermek istese de SeHun'un üzülmesini istemiyordu. Ah minik kuşu, yıllardır ilk kez birinden hoşlanmaya başlamıştı, ona da BB zarar vermek istemezdi.

-Senden nefret ediyorum Kyoong-aağh!

Kurbanı eline geçtiğinden beri aralarındaki resmi dil gitmişti. Bu da BB'nin hoşuna gidecek ayrıntılardan biriydi ama ne yazık ki bundan zevk alacak durumda değildi.

-Parmaklarını da keserim ChanYeol, kapa çeneni.

-Canım acıyor.

Kurbanı kısık sesle ağlamaya başladığında göz devirip ayağa kalkmıştı BaekHyun. Öncelikle onu susturması gerekiyordu. Bu şekilde aklını toparlayamıyordu.

Silahların yanındaki ilk yardım çantasını alıp kafesin yanına doğru yürüdü.

-Avuç içlerini göster bana.

Ağlayan surat yattığı yerden titreyen ellerini yüzünü buruştura buruştura ona göstermişti. Akmaya devam eden kan yüzünden avuçlarındaki kesikleri göremiyordu ama ellerini gösterirken tam açamadığı için kendini savunamayacağına karar verip kafesin kilidini açmış ve kapının yanına anahtarı bırakarak kurbanını doğru yürümüştü. Olur da bir şekilde alt edilirse zincirlenmiş kurbanı kafesten kaçamaması için anahtarı ulaşamayacağı bir yere indirmişti.

-Uslu durursan yaralarını saracağım, anlaşıldı mı?

Yüzü morluklar içindeki ChanYeol, korkuyla BB'yi onayladığında aklını kaybedeceğini düşünüyordu. Bunları yaşayacak ne yaptığını bilmiyordu ve bunun için öldüğünde Tanrı'dan hesap soracaktı. Kesinlikle işkence görmeyi hak etmiyordu.

BB ise kurbanının direncini geri kazanmasını sağlayıp daha sonra tekrar zevk vermek için ömrünü uzatmaya çalışıyordu. Madem başına bela açmıştı, kolay kolay ölmesine izin vermeyecekti.

Muhtemelen SeHun ve ekibi Kyoong'un eşi ve kendisini de sorguya çekecekti. Ne de olsa ChanYeol ile eskiden arkadaş sayılırlardı -hala arada görüşen eski arkadaş olmuşlardı da denilebilirdi-.

Mutlaka bir gün -yakın bir zamanda- kapıları çalınacak ve karşılarında polis memurlarının göreceklerdi. Bu konuyu atlatmak için eşi gerçekçi de olsa kendisi biraz oyunculuk sergilemeliydi. Bu sorun değildi. Asıl sorun, SeHun ve ekibinin yemeden içmeden bu konunun üzerinde duracak olmasıydı. SeHun'lara uğraşacak başka bir şey vermeliydi. En kısa zamanda bunu halletmeliydi.

•••

Y:

Düzenlenme tarihi:   04.09.2021   19:25