BB, gizli bodrumundaki çalışma masasından kalkmış ve hükümetin gizli ajanları olduğunu gösteren küçük rozetini-biri görse rozet olduğunu bile anlamazdı- gömleğinin altında kalan kemerine takıp yukarıya çıkan merdivene yönelmişti.
Ülke içinde adaleti sağlamak için görevlendirilen birkaç özel ajandan biriydi. Kendisi gibi olan diğer ajanların kim olduğunu bilmiyordu, tıpkı onların da kendisinden bi' haber olduğu gibi.
Özel olarak seçilmişlerdi. Özel olarak eğitilmişlerdi ve bu konuma kadar getirilmişlerdi. Önlerinde kimse duramazdı artık.
İşleri ülkeye hizmet etmek olsa da hükümet bile onlarla baş edemezdi-neler yaptıklarını bilseydiler eğer-. Ne yaptıklarını kimse öğrenemezdi zaten, böyle de sıkı eğitilmişlerdi. Kulak olarak eğitime başlayıp sonunda boynuzu geçmişlerdi.
Böylesine titiz eğitildikten sonra BB, içinde bastırdığı katliamcı doğasını serbest bırakmıştı. İşini öyle bir hallediyordu ki lakabını-kendisinin uydurduğu bir şeydi- kendisi açığa vermeseydi bunu bile öğrenemezdi kimse. Bunu sorun etmiyordu çünkü sahte bir isimle yaşıyordu zaten.
Özel olarak seçildikten sonra gerçek hayatta ölü olarak gösterilmişlerdi çünkü kimliklerinin kimse tarafından açığa çıkarılmaması önemliydi. Hükümetin böyle bir şey yapması halk içinde kötü de karşılanabilirdi- özellikle siyasetçiler ve holding sahipleri tarafından-. Bu yüzden yetimhanede büyümüş olması BB için daha iyi olmuştu çünkü geride bırakması gereken bir ailesi olmayacaktı. SeHun... O adam ile yetimhanede kardeş gibi büyümüştü ama bu konuma gelmek ve isteklerini gerçekleştirmek için onu geride bırakması düşündüğünden çok daha kolay olmuştu.
Sahte bir isimle onun yüzünü hatırlayan birkaç kişinin bulunduğu şehirden uzak büyümüştü. Daha sonra kendi zevkleri için geri dönmüştü ama zaten onun bu halini kimse tanımazdı. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak bambaşka biri olmuştu. SeHun, kardeşim dediği adam bile onu görse onun BaekHyun olduğuna inanmak istemezdi.
Merdivenleri çıkarken giriş çıkışta kullandığı yerle bütün olan bodrum kapısına parmak izini bastırmadan evvel geriye dönüp evin ayakta durmasını sağlayan kolonlar haricinde ses yalıtımlı bodrumunun geniş düz alanına baktı. Bodrumunun tavanında bilgisayarlarını ve daha birçok teknoloji harikası olan aletlerinin takip edilmesini engelleyen bir sinyal bozucu vardı. Merdivenin sol tarafında geniş bir bölgeyi kaplayan dev ekranları olan sekiz tane bilgisayarı ve onların önünde birkaç klavye vb. şeyler ile rahat tekerlekli koltuğu vardı. Merdivenin tam karşısında askılara özel olarak asılmış büyükten küçüğe yüzlerce silah ve masa gibi kısımıyla beraber çekmecelerin içinde tonlarca kurşunu vardı. Bazen işi gereği lazım oluyordu bu aletleri.
Merdivenin sağ kısmında ise büyük bir kafes ve kafesin çevresinde kurbanları için kullandığı çeşit çeşit malzemeleri vardı. Kafesin içinde ise bir yatak ve duvara montelenmiş iki çift zincirli kelepçeleri vardı. Bunları kullanmaktan zevk alıyordu.
Önüne geri dönüp parmak izi okuyucusuna beş parmağını bastırmış ve sessizce açılan yer kapısını eliyle yukarıya ittirmişti. Birkaç basamak daha basıp evin renkli kısmına geçtiğinde kapının yer ile bütünleştiğine emin olup kapının üzerindeki evin üst katlarına çıkmasını sağlayan merdivenin altından çıkmıştı.
Zerre benimsemediği ailesinin mutfaktan gelen seslerini takip ederek oraya doğru yöneldiğinde üst kata gitmelerine olanak sağlayan merdivenin başında duvara sabitlenmiş dış kapı ile ilişkili dikdörtgen şeklindeki birkaç düğmesi olan alete bakmıştı. Fazla sıradan gibi görünen bu aletin üzerinde gizli parmak okuyucusu vardı. Bunu özel olarak eğitilirken mühendislere yaptırmıştı. Daha o zamandan böyle bir şeye ihtiyacı olacağını biliyordu. Bunu akıl edebildiği için de seçilmişlerden olduğunu kanıtlardı aslında.
Seslere daha çok yaklaştığında rengi sönmüş gözlerine rağmen yüzüne büyük bir gülümseme kondurmuştu.
Görüş açısına giren biri kız diğeri erkek olan ikiz çocuklarının mama koltuğunda oturduğunu görünce sessizce arkalarından yaklaşmış ve ikisinin başlarının arasına girerek yanaklarına öpücük kondurmuştu. Karısına normal bir eş gibi görünmeliydi ve bundan aşırı nefret ediyordu.
-Ah, Kyoong, yemekler hazırdı ama seni çağırıp çağırmamakta kararsız kalmıştım. Bu yüzden beklerken soğudular.
Bodrumunda ne olduğu hakkında bir tane bile fikri olmayan eşinin yanına gidip büzdüğü dudaklarına hiçbir şey hissetmeden öpücük kondurmuş ve bir kolunu onun beline sarmıştı.
-Sorun değil hayatım, rahatsız etmemen daha iyi olmuş aslında.
-Hadi, o zaman şimdi yiyebiliriz.
Masanın ikizlerinin sol tarafında kalan kısmına geçmiş ve sandalyesine oturup masa kurulana kadar henüz konuşamayan ikizleriyle oynamaya başlamıştı.
Bebeklerine karşı gülümserken aklı, hedefi ChanYeol'e yapacakları hakkında binbir şey üretiyordu. Kafesin güvenilirliğini test edip yamulmuş birkaç demirini düzeltmiş ve içindeki yatağın kılıfını değiştirmişti. Önceki çarşaflar kan ile kaplandığı için değiştirmesi şarttı çünkü kokmaya başlamıştı. Birkaç yeni kelepçe gibi kullanılabilen sert plastik kablo almış ve malzemelerinin yerini de düzelttikten sonra kurbanı için hazırladığı köşe hazır olmuştu.
Sabırsızlıkla doğru anı beklemek kalmıştı artık.
•••
Y:
Nasıldı? :)
Düzenlenme tarihi: 28.08.2021 20:45
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BB (BaekYeol)
Mystery / ThrillerBaekYeol texting + Kısa düzyazı ••• BB: :) Bunu istiyorum ChanYeol Delirmeni istiyorum ChanYeol: Delirmedim Bunu başaramayacaksın BB: Sen de delireceksin ChanYeol Diğerleri gibi Ölmek için yalvaracaksın En ufak bir açık bıraktığımı fark ettiğinde Ke...