BÖLÜM 8

329 35 182
                                    

Selaaaam ben geldim beeen.

Bölümleri paylaşmak için kafamda net bir gün yok genelde yorum sayısına bakıyorum ve buna bölüm gider diyerek yolluyorum dkdmdkdmxokdm hehehehe

Yorumlarınızı alabilirsem çok mutlu olurum.

Hepiniz kocaman öpüldünüz.

Dudakları dudaklarımın üstündeydi.

Dünya ayaklarımın altında işte bu kadar kısa sürede çekilmiş ve ben ters düz olmuştum. Dünyanın tersinin düzünden bu kadar güzel olacağını hiç tahmin etmezdim ama öyleydi. Burası tahmin edemeyeceğim kadar güzeldi.

Dudakları bir an dudaklarımın üstünde duraksadı. O da bunu yapmayı beklemiyor olmalıydı. Şaşkınlığı dudaklarından dudaklarıma bulaştı. Bir an sonra başını hafifçe uzaklaştırdı, tepkilerimi mi görmek istiyordu? Sırtım arkamdaki aynaya biraz daha yaslanırken, dudaklarımdan döktüğüm sızlanma dolu bir nefes yüzüne çarptı ve gözlerini kıstı.

Anın şokuyla göğsüne yerleşen elimi başımın üstünden aynaya yasladı ama bundan şikayetçi değildim. Bir diğer eli çenemi nazik bir tutuşla kaldırdı, gözleri dudaklarımda dolaştı ve bir an sonrasında dudakları dudaklarıma sert bir hızla kapandı.

Ağırlığının tamamını üstüme vererek beni öpmeye başladığında, bir elim aynaya yaslanmış şekilde elinin içinde durmaya devam ediyordu. Çenemdeki eli boynuma kaydı, boynumdan aşağıya akarak göğsümün üstünden geçti ve belime sarıldı. Sırtım aynadan ayrıldığında, tuttuğu parmaklarımı kendi çıplak omzuna bıraktı.

Gerçekten hızlı bir sabahtı.

Birkaç adım geri gitti, beni kendisinden ayırmadan öpmeye devam ederken ona ayak uydurdum. Bedenim yumuşak yatağın üstüne yavaş yavaş yerleşti. Dudaklarımı bırakıp çeneme inmeden hemen önce dişleri alt dudağımı sıyırdı. Yüzünü boynuma bastırdığında, elleri tişörtümün altına sızmış olsa bile belimin kenarlarında kaldı.

Islak öpücüklerini boynumda hissederken gözlerimi açtım. Gördüğüm ilk şey tavandaki yansımamızdı. Parlak dudaklarım gözüme battı, bakışlarımı Sehun'un geniş sırtına taşıdım. Bir eli tişörtümün altından çıkarak bacağıma indiğinde, aynadan onu izlemeye devam ediyordum. Gördüğüm görüntü dudaklarımı aralayıp sesli bir nefes bırakmama neden oldu.

Bunu duydu, başını boynumdan kaldırdı. Dudaklarının bıraktığı ıslaklığı odanın içindeki serin hava ısırdı. Bileğimi tutarak başımın biraz yanına, yatağın üstüne sabitledi. Kelepçe gibi bileğimi saran parmaklarını aynaya düşen yansımadan izledim.

Sehun tepkilerimi yakalamak ister gibi hafifçe çatılmış kaşlarının altından büyük bir dikkatle yüzüme baktı. Ardından kendini bana bastırarak yutkundu. Bir an bacaklarımı kendime çekmek karnımdan aşağıya yayılan bu ağrıdan kurtulana kadar öyle kalmak istedim ama bunu denediğimde bacaklarım bacaklarına dolandığı için yapamadım.

Sehun sanki tek bir göz kırpışımı bile kaçırsa mahvolacakmış gibi ilgiyle yüzümü incelemeye devam etti. Gözlerim ağır ağır yaşardı, bunun nedeni karnımdaki sıkı ağrıydı. Sehun aynı şeyi bir kez daha tekrarladı. Gözlerim kısıldı, dudaklarım aralandı ve başımı geriye yaslayarak bıraktığım boğuk bir inilti önce yüzüne çarptı, sonra odanın içine yayıldı.

Bileğim parmaklarının içinde dönerek tutunma ihtiyacıyla bileğine tutundu. "Beni mahvettin," diye fısıldadı Sehun, aynı ifadesiyle gözlerime bakmaya devam ederken. "Paramparça oldum, keşke görebilsen."

Dudakları bir kez daha dudaklarımı buldu. Nefes nefese beni öperken iç içe geçmemiz mümkünmüş gibi ağırlığı biraz daha üstüme yaslanmıştı ve bunu istediğini biliyordum, bunu istiyordum.

CRAPOTER / HunHanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin