21.BÖLÜM

251 31 190
                                    

Selam, ben geldim beeeen.

Hepinizi öpüyorum.

Umarım yorumlarınızı alabilirim.

Görüşürüüüz.

Gözlerim yavaş yavaş arabalara dağılan kalabalığın üstündeydi. Yorulmuştum ve eve gitmek istiyordum. Bedenim Sehun'un bedenine yaslanmış tebriklerini ileten herkese gülücükler yağdırıyordum ama bir süre sonra bu gülücük samimiyetsiz bir hal almaya başlamıştı.

Neyse ki nihayet kalabalığın büyük bir çoğunluğu ayrıldığında imalı bakışlar bize döndü. Annem bakışları hiç görmemiş gibi yapıp yere bakarken Yixing öksürerek olduğu yerde sallandı. Kyungsoo ıslık çaldı. Jongin yerdeki taşa vurdu. Baekhyun boğazını temizledi. Chanyeol sırıttı. Suho, Yixing'i ellemeye çalıştı.

"Ne be?" diye sordum en sonunda.

"Çok yorucu bir gündü." dedi Kyungsoo. Geriye kalan hepsi abartılı bir tepkiyle onay verdi. "Çok Yoruldum ben, sizi düşünemiyorum."

İmalı bakışların hepsi bizi buldu.

"Hayatım, seni bize götürelim mi?" diye sordu Yixing anneme.

Annem başını salladığı sırada tam önümüzde simsiyah gıcır gıcır parlayan bir Audi durdu. Onun arkasına aynı arabadan yerleşti ve onun arkasına... Neredeyse on tane aynı model arabadan aynı anda takım elbiseli adamlar indiğinde bakışlarım Sehun'u buldu. "Bu bizim." dedi eliyle öndeki arabayı işaret ederek.

"Oha çok havalı." dedi Yixing şaşkın bir mırıltıyla.

"Bizi bir noktaya kadar takip edecekler, gelenek gibi düşün." dedi Sehun. Nerenin geleneği olduğunu sormayacaktım. Mafya olduğu kesindi. Sehun ilerleyip arabanın kapısını açtığında dudaklarım yukarıya kıvrıldı ve derin bir nefes aldım. Ardından yakamdaki çiçeği anneme verip arabaya bindim.

Sehun arabanın önünden dolaşıp direksiyona geçerken, bakışlarım aynaya dokundu ve diğerlerinin de arabalara dağıldığını gördüm. Herkes bindiğinde ve sokakta kimse kalmadığında, Sehun anahtarı çevirip arabayı çalıştırdı. Bana bakıp göz kırptıktan sonra da gaza yüklendi.

Arabalar sokaktan aynı hizada çıktı ve caddeye indi. Bakışlarım aynadan çekilmiyordu çünkü acayip havalıydı. Kimse şerit değiştirmiyor, hızını arttırmıyordu. Hatta yanımızdan geçen arabada birinin telefonunu çıkarıp fotoğraf ya da video çektiğini görmüştüm.

Sehun sinyal vererek orta şeride geçtiğinde, arkadaki arabalar anlaşmışlar gibi iki yana ayrıldı. Dudaklarımı birbirine bastırıp Sehun'a baktığımda bana öpücük attı. Sonra bir anda gaza yüklendi ve diğerleriyle aramızdaki mesafeyi açtı. Gerginlikten mi bilmiyorum fakat ikimiz de yol boyunca bir şey konuşmadık.

Sık sık dizimi sallıyor, avuçlarımı pantolonuma siliyordum. Boynumdaki papyonu biraz önce çıkartmış arka koltuğa atmıştım. Sanki daha önce Sehun'la hiç birlikte olmamışım gibi bir heyecan vardı üzerimde. Araba evin önünde durduğunda Sehun telefonunu çıkarttı. Telefonundan bir şeye bastığında büyğk bahçe kapısı kenara kaymaya başlamıştı.

Gözlerimi kapatıp birkaç derin nefes aldım. Araba garaj bahçeye girdi ve garajın önünde durdu. Bir süre ikimiz de hareket etmedik. Sehun sustu, ben de sustum. Komikti aslında, sonuçta daha önce birlikte olmuştuk ama üstümde tatlı bir heyecan vardı. Sanırım eş olarak ilk kez olacağı içindi bu. "Umarım beğenirsin." dedi Sehun en sonunda.

Emniyet kemerini çözdüğünde onu takip ettim ve beraber arabadan indik. Evin kapısına ilerlediğimizde parmaklarımız tekrar birleşti. Sehun kapıdaki şifreyi girdi ve kapı açıldığında aralayarak önden girmemi bekledi. Evin ışıkları yanıyordu, içerisi sıcacıktı. Ve evin içinin büyük bir değişim geçirdiği belliydi.

CRAPOTER / HunHanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin