26.𝕭ö𝖑ü𝖒

1.6K 47 8
                                    

"TUT Kİ BEN İMKANSIZ BİR AŞK İÇİN YARATILMIŞIM PEKİ YÜREĞİME DÜŞEN KELEBEĞİN SUÇU NEYDİ?"

•GÖKTUĞ'UN AĞZINDAN•

O adamın mekanından çıkmıştım Selim Gökçe'yi kurtarmıştı ben de o adamın icabına bakmıştım artık benden uzak dururdu merdivenlerden aşağı indim Gökçe'yi görmem lazımdı koşturarak Selim'in yanına gittim Gökçe arabadaydı Selim beni görünce yanıma yaklaştı. "Abi iyi misin hallettin mi?" Kafamı salladım. "Gökçe arabada abi soğuk odaya koymuşlar donuyordu onu bulduğumuz da." Hemen arabaya koştum onu bulduğuma sevinmiştim Gökçe'siz ben ne yapacaktım onsuz nefes alamıyordum. Arabanın kapısını açtım titriyordu üstündeki her şeyi alıp yanına oturdum ve Gökçe'yi kucağıma çektim vücudum onu ısıtırdı kendin de değildi olsaydı kesin izin vermezdi. Selim de arabaya binip arabayı çalıştırdı Selim yol boyunca bir sürü soru sordu hepsini sonra diyerek geçiştiriyordum. Gökçe'yi kendime daha çok bastırdım onsuz yaşamak bana ölüm gibi geliyordu bunu zaten düşünmüyordum onsuz olamazdım ben onu bir daha göremeyeceğim diye soluksuz kalmıştım o adamı öldürmemek için kendimi zor tutmuştum ama Gökçe kollarımdaydı onu bir daha bırakmayacağım sonunda eve gelmiştik Gökçe'yi kendimden uzaklaştırdım sonra arabadan inip onu kucağıma aldım.

Onu kucağıma aldığım da kendine gelmişti ama gözlerini açmıyordu gülümseyip onu kucağım da odama çıkardım ikimiz de aynı oda'da kalıyorduk Gökçe'yi yatağın üstüne bıraktım. Merdivenler de gözlerini açmasını söyledim ama o inadına açmamıştı bu da benim hoşuma gitmişti taşımamı mı yoksa kollarım da olmayı mı seçmişti. Dolabın kapısını açtım havlu bakmıştım ama bulamadım Gökçe'yi kollarıma alıp küvetin içine yavaşça bıraktım ve üstüne soğuk suyu boşalttım o an refleksle gözlerini açtı. "Manyak mısın sen ya? Ben burada üşüyorum sen soğuk su boşaltıyorsun?" Sinirlenmesi hoşuma gidiyor. "Bu gözlerini açman içindi." Sonra da sıcak suyu açtım kıyamadım varlığıma üşümüştü ve ben onu daha çok üşütmüştüm. Sıcak su geldiğin de sinirlenmesi geçmişti Gökçe'nin başının altına elimi koyup yüzüne su attım bu içimi bir hoş yapmıştı ellerim titremeye başladı bu durum duygularımı bastırmama sebep oluyordu onu her şeyden çok istiyordum ona bir şey yapıp, yapmadıklarını sordum ona zarar vermiş olamazlardı değil mi? Hiçbir şey olmadığını söyledi bana Güneş ile sevgili olduğumu söyleyip duruyordu ona onunla ilgili hiçbir şey demiyor ve anlatamıyordum onunla aramda hiçbir şey yoktu sadece arkadaşımdı ben kimseyi sevmiyorum dememe rağmen aldırmıyordu hep aynı şeyi söylüyordu artık sinirlenmiş olacak ki beni yanından kovdu.

Ne söylemiştim ki! Ben de banyodan çıkıp odaya geçtim üzerimi çıkarmam gerekiyordu ıslanmıştım dolabın kapağını açtım üstümü değiştirip dışarı çıktım bazı işlerim vardı bu Mirza Eroğlu'nun kim olduğunu öğrenmem lazımdı düşmanımı tanımam gerekiyordu telefonu elime alıp Selim'i aradım. "Buyur abi." "Nerdesin Selim hemen eve gel konuşacağız." "Yoldayım geliyorum abi bir iki dakika sonra yanındayım." "Tamam." diyerek telefonu kapatıp cebime koydum Selim'i beklerken çardağa geçip koltuğa oturdum Selim bir iki dakika sonra gelmişti. "Buyur abi." Şaşırmıştım bu kadar hızlı gelmesine "Bana Eroğlu'nu araştırman lazım bu adamın eli uzun ne olacağı belli olmaz Gökçe'ye yaklaşmasını istemiyorum!" "Tamam abi o iş ben de buluşmaya gidecek misin? Adamlar seni bekliyor kendi işimizi bıraktık el atman lazım." "Tamam Selim gidiyorum şimdi." Ayağa kalkıp arabaya doğru yürüdüm büyük kapıyı açtılar dışarı çıktım o anda Gökçe arkamdan bağırıyordu hemen arabayı durdurdum ve Gökçe'nin yanına koştum dışarıda durması hiç tekin değildi. "Ne oldu Gökçe?" Bana bir şeyler söylemeye başladı ama yanlış bir şey dediğini fark etti galiba bi anda sustu sonra kelimeleri çevirmeye başladı o anda silah sesleri duyuldu. "Gökçe eğil." diyerek üzerine kapandım silah sesleri susmamıştı Gökçe'nin üstünden kalktım o an bir sıcaklık yayıldı vücuduma mermi arkama gelmişti öleceğimi hissetmiştim ölmekten korkmuyordum ama Gökçe'ye doyamadım ona üzülüyordum Gökçe'nin yüzüne baktım ağlamaya başlamıştı çok ağlak bir kız olmuştu o gördüğüm güçlü, hırçın kadın yoktu karşımda Gökçe'nin kollarına yığılmıştım çok ağlıyor beni kaybetmek istemediğini söylüyordu.

'ɢöᴢʏᴀşɪ'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin