❁
19.Bölüm
🎼 Eric Nam - Down For You
"Sonuçta gecenin sonunda benim kollarımın arasında olacaksın."
❁
3 ay sonra
"Bence bu daha güzel oldu." dedim beyaz elbiseyi bedenime doğru yaklaştırırken. Bakışlarım, aynadan Lalisa'yı buldu. Görüntümü yukarıdan aşağı doğru süzdükten sonra kafasını olumsuz anlamda salladı. "Fazla... beyaz." Bununla birlikte diğer elimdekini de aynı şekilde üstüme tuttum. Lalisa çenesini sıvazlayarak yeniden beni süzdü ve yine kafasını salladı. "Bu da fazla siyah. Bence başka bir yere bakalım. Bu elbiselerin rengi çok kötü."
"İlk kez bir kıyafet için fazla siyah ve fazla beyaz diye eleştiri yapan birini görüyorum." dedim alaycı bir şekilde. "Sadece gerçekleri söylüyorum, canım." dedi omuz silkip. Bedenimi ona doğru çevirip kıstığım gözlerimle yüzüne baktım. "Sen çok kıskanç bir insansın, değil mi?" diye sordum sorgulayıcı bir ses tonuyla.
"İlkel bir insan olduğumu mu düşünüyorsun?" diye sordu gözlerini büyüterek. Kafamı salladım. "Tabii ki de. Aşkın insana ilkellik kattığını düşünüyorum. Aynı zamanda gelişmiş bir insan da yapabilir."
"Sadece aptal yapıyor bence." dedi.
"Bu yüzden mi kıskanıyorsun?"
"Kıskanmadım." diye çıkıştı. Omuz silktim. "Öyle ama yarın akşam bu elbiseyi giysem kıskanırsın." Gözleri üzerimdeki kıyafete kaydı. Göğüs dekoltesine ve yırtmacına baktı, ardından sabır diler gibi bir nefes alıp verdi. "Şu anda güzelliğinden nefret ediyorum." dedi. Parmak uçlarıma kalkıp dudaklarına minik bir öpücük bıraktım. Sonra da dönüp "Yalancı." diyerek kabine ilerledim. Kabinin kapısını açıp içeri gireceğim anda Lalisa belimden tutarak içeri birlikte girmemizi sağlamış, kapıyı arkamızdan kapatıp kilitlemişti.
Gözlerimi büyüterek yüzüne baktım. "İki kişi girmek yasak." dedim. Omuz silkti. "Ben aptal olduğum için anlayamıyorum." dedi. Diğer elini de belime koyup bedenim arkamdaki aynaya yaslanana kadar beni ittirdi. Çıplak sırtım soğuk yüzeye çarpınca tısladım.
"Ve aptal olduğum için seni öpmek istiyorum."
"O zaman yaklaş da anneciğin sana öpücük versin." diye fısıldadım. Lalisa kafasını bana yaklaştırırken yarı yolda durdu ve yüzünü buruşturdu. "Lütfen bir daha o kelimeyi kullanma." dedi. Gülmemek için dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım. Lalisa bu kelimeden resmen tiksiniyordu. Bu yüzden benim için güvenli kelime gibi bir şeydi. Duyunca bütün isteği kaçıyordu. Ancak nedense bu defa işe yaramamıştı. Lalisa, anında bozulan iğrenme ifadesinin yerini alan bir tutkuyla önce yanağıma bir buse armağan etmiş, ardından üst dudağımı dişleriyle kavrayıp geri bırakmıştı. Geri çekilip yüzüme bakmadan önce tüy hafifliğinde bir öpücük bırakmayı ihmal etmedi. "Rujunun tadı çok kötü." dedi üzgün üzgün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They Never Know
Fanfiction"Biliyor musun, Jennie? Tam burada, kurumuş çiçeklerin arasında çok güzel bir çiçek açtı. Bir gün o da solar diye çok korkuyorum."