ぬThree

464 49 49
                                    

3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3.Bölüm

🎼 One Direction - Perfect

"Teşekkür ederim."

Bir hafta sonra şirketten istifa etmiştim. Bu kararı alırken, annemle uzun bir konuşma yapmış; ona, mimar olabilmek için gençliğimi, daha fazla para kazanabilmek için ise rahatlığımı feda ettiğimi ve artık bu şekilde yaşamak istemediğimi söylemiştim. Beni anlayışla karşılamıştı ancak biraz endişeliydi. Çünkü benim hırslı biri olduğumu biliyordu. Bu kararı yeterince değerlendirmeden aldığımı ve sonradan pişman olabileceğimi düşünmesine yol açıyordu bu da.

Onun düşündüğünün aksine, uzun zamandır aklımda olan bir fikirdi bu. Yirmi yedi yaşıma kadar hayattan kopuk bir şekilde başarı ve para peşinde koştuktan sonra, o günlerde geriye dönüp baktığımda hatırlanacak pek anım olmadığını fark ettiğimde geç olmadan hayata dönmem gerektiği düşünmüştüm.

Sonuç olarak, artık işsiz bir kadın olarak eve döndüğümde kendimi inanılmaz enerjik hissediyordum. Hatta aklımda, Bigbang şarkıları dinleyip aynanın karşısında dans etme düşüncesi vardı. Ama yalnızca bir düşünce olarak kalması için beş saniye yetmişti.

Eve girip, ayakkabılarımı çıkarmak için eğildiğimde, salondan teyzemin sesini duymuştum. Aynen şunları söylüyordu: "O kız, yarın başına bir bela musallat ederse arayıp da bana dert yanma olur mu? Çünkü seni uyarmıştım. Bıraksaydın da ne hali varsa görseydi, ona yardım etmek bize düşmez." Duyduğum gibi sinirlerim tepeme çıkmıştı. Bir hışımla ayakkabılarımı ve montumu çıkarmış, yeri delmek ister gibi attığım sert adımlarla salona gitmiştim.

Direkt olarak, girdiğimi görünce bana dönen teyzeme bakmış ve "Bize düşmez derken?" diye sormuştum alayla. "Mahalleden duyduğun dedikodularla Lalisa hakkında fikir beyan etme hakkına sahip değilsin, teyze. Üstelik 'ona yardım etmek bize düşmez' diyorsun. Tanrım... Onu tanımıyorsun bile. Tanısan ne kadar sevimli-" Son cümlemi dilimi ısırarak kestiğimde, kısa süreli bir sessizlik olmuşmuştu. Annemin yüzüne baktım ve sevimli dememiş gibi konuşmaya devam ettim.

"Lütfen, onu artık dışlama ya da hakkında herhangi bir kötü şey söyleme. Çünkü Lalisa artık ailemizden birisi." Dediklerimden sonra teyzem somurtarak yüzünü çevirmişti. Bu yaptığına göz devirip arkamı döndüm ve odama gitmek için merdivenlere yöneldim. O anda, kapının önündeki Lalisa'yı görmüştüm. Alt dudağını ısırmış, doğrudan bana bakıyordu. Yeni gelmiş olmaydı.

Teyzemin dediklerini duymamış olduğundan emindim. Ancak gözlerinin dolu olduğunu gördüğümde anlık bir kuşkuya düşmüştüm. Gözlerinin dolu olmasının sebebi neydi? Birkaç saniye içinde defalarca kez sorgulmaştım bunu. Anlamam geç sürmedi. Tabii ki, onu ailemden biri olarak görmemdi!

They Never KnowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin