❁
16.Bölüm
🎼 Ed Sheeran - Shivers (ft. Jessi, Sunmi)
"Hepimizi kandırmış."
❁
Lalisa geleli on günden fazla olmuştu; başının etini yiyip bizde — düzeltiyorum, bende kalması için onu ikna ettiğimden beri ise yalnızca bir saat. Şimdi, otel odasına onun eşyalarını toplarken yersiz gülmelerime engel olamıyordum zira birkaç saat önceki sevişmemiz, ardından yatakta pineklerkenki gelecek planlarımız hakkındaki -onun tek planı benimle birlikte mutlu olmakmış- sohbetimiz, Lalisa'nın beni bir bebek gibi kucağına alıp sevmesi ve beraber yaşana teklifimi kabul etmesi üst üste gelmişti ve ne yazık ki, bende bu kadar çok heyecanı kaldıracak kadar büyük bir organ yoktu!
Yeniden kıkırdadığımda Lalisa, elindeki kıyafeti bir kenara koydu ve bana bakıp "Yanlış bir yerine mi dokundum acaba?" diye sordu. Yüzü, sorusunun ciddiyetini kanıtlar bir şekilde kaygılı görünüyordu. Bu sevimliliği dudaklarımda takılı kalan gülümsemeyi iyice büyütürken aynı onun gibi elimdeki pantolonu dolabın için bıraktım. Ardından da tam önünde durup el ayalarımı yanaklarının üzerine koydum. "Lalisa." dedim etkileyici bir tonlamayla. "Seni çok sevdiğimi biliyorsun, değil mi?" diye sordum ardından. "Hem de çok, çok fazla. En az evrenin büyüklüğü kadar."
Lalisa biraz önceki şakasını sürdürerek teatral bir şekilde "Evet, emin oldum. Kesinlikle yanlış bir yere dokunmuşum." dedi. Alınmış gibi dudaklarımı büzdüm ve kafamı sola doğru çevirerek "Romantik olayım diyorum, bir dakika izin vermiyorsun." dedim sitem edercesine. Lalisa hemen kafasını uzattı ve yanağıma hafif bir öpücük bıraktı.
"O zaman önceden haber ver de kendimi ona göre hazırlayım."
Yanaklarını son kez hafifçe okşayıp geri çekildim ve işime geri döndüm. Biraz ciddiyet takınarak kıyafetleri katlamaya odaklanmışken "Biliyor musun?" diye mırıldandım yavaşça. "Seninle sevgili olmam hâlâ bir rüyaymış gibi geliyor. Aslında ilk söylediğinde hiç inanmamıştım ancak kendimi ana göre yönetmiştim. Sonuçta sarhoş olduğumuz için sabah olunca hata olduğunu söylersen hiçbir şeyi hatırlamadığımı söyleme ve seninle arkadaş olmaya devam etme şansım vardı. Öyle olsaydı tanrı bilir şimdi nasıl olurduk?"
Üzgün bir tonlamayla "Muhtemelen öyle istisnalar olmasaydı hiç söyleyemezdim." dedi. Gözlerini bir noktaya sabitledi ve bir süre öyle kalarak düşündü. Ardından bakışlarını yeniden bana çevirirken hafifçe gülümsedi. "Yalnız, o gün hiç aklımdan çıkmıyor." dedi, neyi kastettiğini hemen anladım.
"Ben de." dedim imalı bir şekilde. "Merdiven basamağının üzerinde durup seninle flört etmiştim. İçimden sürekli benden hoşlanmasan da kesinlikle etkilendiğini tekrar ediyordum. Beni sevdiğini söylemeseydin cazibemle seni baştan çıkaracaktım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They Never Know
Fanfiction"Biliyor musun, Jennie? Tam burada, kurumuş çiçeklerin arasında çok güzel bir çiçek açtı. Bir gün o da solar diye çok korkuyorum."