❁
17.Bölüm
🎼 Glass Animals - Heat Waves
"Adalet çoğu zaman benden yana olmuyor."
❁
"Yeeun yalan söylemiş." dedi ağlamaklı bir ses tonuyla. "Hepimizi kandırmış. Beni... beni kandırmış." Dolu gözlerinden bir damla gözyaşı döküldü ve onu birkaç tanesi daha takip etti. Lalisa ile şaşkın bir şekilde bakıştık, ilk birkaç saniye boyunca gözlerimi hızlı hızlı kırpıştırdım ve şaşkınlığımdan sıyrıldığım an kapıya doğru yürüdüm. Beyaz bir tişört ve kot pantolonu giyen çocuğun önünde durduğumda, aramızdaki tahminimce on santimden fazla olan boy farkı yüzünden kafamı yukarı kaldırmak zorunda kaldım. O ise kafasını iyice yere eğip utangaç bir tavır takındı.
"Burayı nereden buldun?" diye sordum sert bir sesle. Lalisa vermeyeceğine göre illegal bir şekilde bulduğu ortadaydı ve bu gerçekten korkutucuydu.
"Ben- ben..." Yalnızca kekeledi ve sustu. Titreyen sesiyle devamını getiremedi. Bunula birlikte Lalisa elini hafif bir dokunuşla omzuma koymuş, "Müsaade et, içeri girsin." demişti. Ancak ben omzumdaki elini silkip ona ters bir bakış atarak dediğini yapmak adına hiçbir harekette bulunmadım. Agresif bir şekilde "Sen karışma." dedim ve yeniden önümdekine döndüm.
Bu defa daha yüksek bir sesle "Burayı nereden buldun?" diye sordum. Dudağını sertçe ısırdıktan sonra "Özür dilerim." diye mırıldandı. "Lalisa noonayı takip ettim."
"Neden?"
Kafasını olabilirmiş gibi daha fazla aşağı eğip, sorumu "Yeeun istedi." diye cevapladı. Bununla birlikte alaycı bir şekilde gülüp tek kaşımı kaldırarak Lalisa'ya baktım. Ancak onun bana baktığı yoktu. Gözlerini karşımdkai çocuğun üzerine dikmiş, oldukça sert bir şekilde bakıyordu. Bakışlarındaki sertliğe yakışır bir sesle "İçeri gel." dedi. Birkaç adım geri gidip bana baktı. Bakışlarındaki baskınlık başka bir şey demek üzere olan ağzımı kapatmaya yetti. Kafamı önümdeki kişiye çevirerek bir elimle içeriyi işaret ettim. "Gel."
Lalisa ile çocuk birlikte içeri doğru yürürken, onların aksine montumu alıp otel odasından ayrıldım. Yeeun ismini bir kez daha duymak için yeteri kadar sabrım yoktu.
. . .
Yaklaşık yarım saat kadar otelin etrafında dolaşmış, öfkem yok olana kadar aklımı başka şeylerle meşgul etmiştim. Mesela yoldan geçen bir çiftin yakışıp yakışmadığını, bir kadının giydiği kıyafetin güzel olup olmadığını ve yoldan geçen bir anneye bakarak çocuk büyütmenin ne kadar zor olabileceğini düşünmüştüm. Öfkemi dindirmede gerçekten başarılı olmuştum ancak otele geri dönerken Yeeun'un sevgilisiyle karşılaştığımda bütün öfkem daha büyük bir şekilde geri gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They Never Know
Fanfic"Biliyor musun, Jennie? Tam burada, kurumuş çiçeklerin arasında çok güzel bir çiçek açtı. Bir gün o da solar diye çok korkuyorum."