❁
18.Bölüm
🎼 Taylor Swift - Run (ft. Ed Sheeran)
"Yapabileceğim tek şey bir başkasının da onun tuzağına düşmemesi için dua etmek."
❁
Bir hafta sonra
Yeeun'un meydan okuyan bakışları Lalisa'ya çevrildi. Dudaklarında bilmiş bir gülümseme peydahlanırken yanında duran adamın elini tuttu ve onun yanında yürümeye başladı.
Bir elimi yavaşça Lalisa'nın beline sardım, çenemi de omzunun üzerine koyup "İyi misin?" diye sordum. Bakışları anında bana döndü ve gözlerimin içine baktı. Yüzünde küçük bir gülümseme oluştu ve kafasını hafifçe aşağı yukarı salladı. "Böyle olacağı belliydi." dedi derin bir nefes aldıktan sonra. "Yeeun işte, ondan doğru olanı yapmayı nasıl bekleyebilirim?"
Lalisa'nın bir yanağının üzerine avcumu koydum ve baş parmağımla pürüzsüz tenini tıpkı bir bebeğe dokunurmuş gibi hafifçe okşadım. "Böyle olmamalıydı." diye mırıldandım. Sesim çok yorgun çıkıyordu ve sanırım bunun sebebi, Lalisa'nın yorgun görünmesiydi. "Yeeun'un yaptıklarının cezasını çekmesi ve adaletin var olduğunu görmesi gerekiyordu."
"Adalet..." dedi fısıltıyla. Öyle bir şeyin var olduğuna inanıyor musun der gibi bakıyordu bana. Haklıydı.
Alt dudağım hafifçe büzülürken "Canım benim." dedim. "Lalisa'm, bunları hak etmedin. Keşke senin için dünyayı daha iyi bir yer yapabilseydim." Lalisa kafasını yaklaştırıp dudaklarıma bir öpücük bıraktı ve geri çekilince elini belime koyup, "Yapıyorsun zaten." dedi. Gülümsemesini biraz daha genişletti.
"Çok romantiksin." dedim kınar gibi. Ardından bakışlarım, biraz önce dikkatimi çeken kadının üzerine kondu. Olduğu yerde durmuş ve kollarını karnında birbirine bağlamış bir şekilde bize bakıyordu. Bakışları fazlasıyla sertti, sanki kendini bildi bileli bizden nefret ediyormuş gibi! "Ama biraz daha romantik olursan birileri fazla nefretten dolayı ölebilir."
"Hm? Kim?" Lalisa mırıldanarak bakışlarımı takip edip kafasını çevirecek oldu ama hızlıca önüne geçtim ve bir elimi ensesine atarak ona engel oldum. "Bekle." dedim sinsi bir gülümsemeyle. Yüzüne yaklaşıp dilimi dudağının üzerinde gezdirdikten sonra sulu ve sert bir şekilde öptüm. Geri çekilirken "Ya da ölsün." dedim, omuz silktim. "Bana ne?"
Lalisa'nın dudakları hoş bir gülümseme için kıvrılırken kolunu belime sardı. Bakışları dudaklarıma kayarken "Biraz daha yapsana. Onu öldürmek için yeterli değil gibi geldi bana." diye fısıldadı. Dudaklarımı yaladıktan sonra dudaklarını hafifçe öperek geri çekildim ve işaret parmağımı alnına koyarak kafasını ittirdim. "Kafanı dağıtmak ne kadar kolaymış... Bayılıyorsun bana, değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They Never Know
Fanfiction"Biliyor musun, Jennie? Tam burada, kurumuş çiçeklerin arasında çok güzel bir çiçek açtı. Bir gün o da solar diye çok korkuyorum."