❁
20.Bölüm
🎼 Louis Tomlinson - Always You
"Seni daha kolay bir şekilde kucaklamak istiyorum."
❁
"Rina'nın gerçekten ablamın kızı olduğundan eminim artık." diye onaylamaz bir şekilde kafamı sallayarak konuştuğumda Lalisa'nın kucağında huzurlu bir şekilde oturan Rina, ağzında parmakları ile aynı şeye belki de yirminci kez gülüyordu. "Aynı annesi gibi insanlara işkence yapmayı seviyor." Lalisa Rina'nın kısa saçlarını nazikçe okşadı ve küçük bir gülümsemeyle bana bakıp "Uğraşma onunla." dedi. Omuz silkerek alt dudağımı büzdüm. "Sadece doğruları söylüyorum." dedim huysuz huysuz.
Lalisa Rina ile ilgilendiği için ona üç saattir yeteri kadar yakın olamadığım için küçük çocuk gibi kendi kendime mızmızlanıyordum işte. Baby sharktan başka bir açınca ağlayan Rina'dan pek bir farkım yoktu bu durumda, ne kadar reddetsem de. Ancak bana kalırsa böyle yapmakta çok haklıydım zira son zamanlarda Lalisa'ya dokunma bağımlılığım tavan yapmıştı. Ona yakın olmadığım zamanlarda çok stresli oluyordum. Bu beni delirtiyordu gerçekten.
Lalisa Rina'yı kaldırıp "Biraz tutar mısın? Su kaynamış olmalı." dedi. Anında ellerimi uzatıp Rina'nın minik bedenini tuttum va onu bir uyluğumun üzerine oturttum. Lalisa ise oturduğu yerden kalkıp Rina'nın mamasını hazırlamak için mutfağa gitti.
Rina ile yalnız kaldığımızda Rina'nın büyük gözleri televizyondan ayrılmış, yapabildiği kadar kafasını kaldırıp bana bakmıştı. İşaret parmağımla yavaşça minik burnunun ucuna dokundum ve "Ne oldu?" diye sordum kısık bir sesle. O ise kendini geriye doğru bırakıp omzuma yaslanarak daha rahat bir şekilde bakmaya devam etti. Bir süre sessizce birbirimize baktık. En sonunda dayanamayıp dudaklarımı alnına bastırdım ve geri çekilip "Anneni özledin mi?" diye sordum. Ardından derince iç çektim. "Özlediysen seni anlayabiliyorum. Ben de özledim çünkü."
O sırada içeri giren Lalisa "Ben senin annen değilim, Jennie." diyerek ona dönmemi sağlamıştı. Çenemi yukarı kaldırıp kendimden emin bir şekilde "Öyle olduğunu bir gün anlayacaksın." dedim. Lalisa kafasını olumsuz anlamda sallayıp sessiz kalmayı seçti ve yanıma oturdu. Ardından da elindeki biberonu Rina'nın minik ellerinin arasına bıraktı. Rina, gözlerini benden çekmeden büyük bir iştahla mamasını içmeye başladı.
"Yarın teyzemlerle karşılacaksın." dedim Lalisa'ya dönüp. "İstersen gitmeyelim. Hoyeon anlayış gösterecektir."
Lalisa omuz silkip "Benim için sorun değil. Asıl sana sormalı. Kötü bir şey duyunca sinirlerin tavan yapıyor. Ki teyzelerini düşününce cinnet geçirme olasılığın çok yüksek." diye mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They Never Know
Fanfiction"Biliyor musun, Jennie? Tam burada, kurumuş çiçeklerin arasında çok güzel bir çiçek açtı. Bir gün o da solar diye çok korkuyorum."