❁
21.Bölüm
🎼 Dua Lipa - Blow Your Mind (Mwah)
"Bu gece bana bir dans lütfeder misiniz?"
❁
"Ben mi yanlış görüyorum yoksa Lalisa'nın saçları sarı mı?" Gözlerimi kısarak uzaktan gelen bedene bakarken yanımdaki Dahyun'a hitaben konuştuğumda, Sehun "Bence o değil. Onun kadar güzel bir sevgilin olması imkansız." diye homurdanmıştı kısık sesli bir şekilde.
Sehun dün biri tarafından kötü bir şekilde reddedildiği için gün boyu surat asmış ve bana sataşmıştı. Lalisa hakkında anlattığım her şeyin yalan olduğunu ve Lalisa'nın o kadar da güzel olmadığını söylüyordu. Hayır, aslında güzel olduğunu kabul ediyordu ama tuhaf bir mantıksızlıkla biriyle sevgili olduğu için sürekli güzelliğini kaybettiğini söylüyordu. Bu kendini teselli etme şekliydi. Eğer reddedilmemiş olsaymış güzelliğini kaybedecekmiş ama neyse ki reddedilmiş.
"Tanrım, gerçekten sarı saçlı." dedim hayretle bir adım geriye giderek. Ardından arkama dönüp "Sehun beni tutabilir misin biraz? Tansiyonum düştü sanırım." diye ekledim. Sehun göz devirerek beni hafifçe omzumdan itti. "Bundan sonra bana yaklaşma. Sevgilisi olan insanlardan nefret ediyorum." dedi şakayla karışık bir şekilde.
"Yalancı. Dahyun'dan neden nefret etmiyorsun o zaman?" dedim işaret parmağımı Dahyun'a yönelterek. Dahyun anında gözlerini büyütüp dudaklarını hareket ettirerek susmamı söyledi. Bunu neden yaptığını bilmiyordum ancak Sehun şaşkınlıkla "Ne?" diye sorduğunda anlamış bulundum. "Dahyun'un sevgilisi mi var?"
"Haha, ne sevgilisi?" Dahyun gergince gülerek konuştu ancak Sehun'a bakınca gülümsemesi söndü. Sehun korkutucu bir yüzle "Bu konu hakkında konuşabilir miyiz?" diye sordu. Dahyun anında yüzünde kalan son gülümsemeden de kurtulup kafasını yavaşça aşağı yukarı salladı. Ardından bana dönüp "Lalisa unnie ile iyi eğeleneceler." dedi gülümsemeye çalışıp. Sehun korkutucu ifadesini bozmadan "Görüşürüz." diye mırıldandı. Apar topar yanımdan ayrıldıklarında yalnızca şaşkındım.
"Haha, görüşürüz." diye mırıldandım kendi kendime. Yeniden Lalisa'ya bakmak için arkama döndüğümde gerçekten tansiyonum düşmüştü. Çünkü Lalisa artık daha yakındaydı ve saçları gerçekten sarıydı! Yüzündeki hoş gülümseme ve bana sabitlenmiş bakışları ile halihazırda çok sevimli görünürken bu sarı saçlar nereden çıkmıştı hiç anlamamıştım. Ama iyi ki çıkmış dersem yalan söylemiş olmazdım.
Lalisa karşıdan karşıya geçtikten sonra yüzündeki gülümseme iyice büyümüş, bana el sallamıştı. Aynı şekilde -ama gülümsemeden, çünkü tansiyonum çok fena düşmüştü- ben de el sallayıp yanıma gelmesini bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They Never Know
Fanfiction"Biliyor musun, Jennie? Tam burada, kurumuş çiçeklerin arasında çok güzel bir çiçek açtı. Bir gün o da solar diye çok korkuyorum."