Larissa Boz
"Ya keşke bende yanınızda olabilsem. " Lena ve Rimma ile konuşurken onları özlediğimi fark etmiştim. Lena Rusya'ya gideli 2 yıl olmuştu. Bu 2 yılda elimde oldukça gitmiştim.
Rimma"Kızım bari konsere gelseydin . Teyzem neden izin vermedi anlamadım. O normalde karışmazdı."
Tam ağzımı açacak iken gelen Kaan ile söyleyeceklerimden vazgeçtim.
Lena"Evet ya. Biliyor musun dün akşam Yektalar da geldi. Son dakika sürpriz yapmışlar. Çok mutlu oldum. Lidya'yı görmen lazımdı. Sahnede bir dans edişi vardı." dedi gülerek
"Ya kuzum gerçekten gelmeyi isterdim. Özellikle Lidya hanımın şovu için. Ama burada da işlerim vardı üniversitede." Kaan gözlerimin içine bakarken zoraki bir şekilde gülümsedim.
İbo arkadan fırladığın da "Oo Larissa nasılsın kız. Şu güzelliğe bak vallahi bir aradın ortamın güzellik seviyesi şöyle bir arttı."
Onun bu salak haline güldüm. Lena ve Aaron gittikten sonra İbo ile daha çok takılır olmuştuk. Ki o daha çok Rusya'ya gidiyordu ama olsun. Şuan sabahın 9 uydu büyük ihtimalle hepsi anneannemde kalmışlardı. Keşke gitseydim. Kesin hepsi dün gece çok eğlenmişlerdir.
"Ahh İbocum bir Larissa Boz olmak kolay değil. Güzellik desen bende zeka desen bende." dedim gülerek
Aaron"Ego desen sende kuzen." şerefsize bakıp dil çıkarttığım da güldü.
İbo"Larissaşkıma mı egolu dedin sen? Kafanı uçururum." Kaanın yalandan öksürmesi ile onun varlığını hatırladığım da bir gerildim.
"Gençler neyse ben kapatıyorum. Sonra konuşuruz. Öpüyorum hepinizi." onlarda görüşürüz dedikten sonra telefonu kapattım. Hadi bakalım gazamız mübarek olsun. Kaan karşımda ki sandalyeden kalkıp yanıma geldiğin de dudağımı dişledim. Olacaklardan adım kadar emindim
"O çocuk sana nasıl aşkım diyebiliyor? Ya da nasıl böyle laubali konuşabiliyor?" göz devirme Larissa göz devirme... Sakin bir sesle
"Hayatım, İbo ya sanki hiç tanımıyorsun. Her zaman böyle."
"Tanımam bir şeyi değiştirmez. Sen ona o hakkı veriyorsun ki diyor... Aranızda benim bilmediğim bir şey mi var?"
Derin bir nefes aldım.
"Kaan saçmalama. O benim arkadaşım."
Histerik bir şekilde güldü.
"Geçen gece eve yemek siparişi vermişsin. Lan o kurye numaranı alıp sana yavşamış bana nasıl söylemezsin. Aldatmaya bu kadar mı meyillisin. Belki de beni İbo ile aldatacaksın. Son kez soruyorum. Aranızda benim bilmediğim bir şey mi var?"
İşte bu sabrımı taşıran son damlaydı. Şimdiye olan bütün kıskançlık krizlerini bir şekilde idare ettim ama 1 buçuk yıl da bir insan değişmez miydi ya? Bu tür kavgalardan bıkmıştım artık.
"Yok Kaan. Ama artık seninle de yok. Bana değişeceğine dair bir sürü söz verdin. Ama hala aynısın. Andrew nasılsa İbo da benim için öyle. O kuryeyi sana söylemedim çünkü ne tepki vereceğini biliyordum. Ki zaten çocuğa durumu izah ettim. O da özür dileyip yoluna devam etti. Ama hayatıma bu kadar karışmazsın. Sevgilimsin babam değil.Ya üniversite de olan arkadaşlarıma kadar karışıyorsun. Şort veya etek giysem hemen yanımda bitiyorsun zorla değiştirmemi söylüyorsun. Ya ben bugün senin şu aptal zihniyetin yüzünden kuzenimin konserine gidemedim. Yeter artık. Ben bu durumdan bıktım. Senin değişmeni beklemekten senin bu saçma tavırlarından bıktım. Sen hep beni zorladın. Beni sev. Benim dediklerimi yap. Onu giyme. Onunla konuşma. Yetti artık ayrılıyorum senden."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RETROUVAİLLES-ABİLERİM
Roman pour AdolescentsKlasik karıştırılan çocuklar kitaplarından biri gibi gözükse de aslında bir çok farkı olacak bir kitap yani bence öyle. "Retrouvailles". Uzun bir aradan sonra sevilen kişiyle tekrar karşılaşmaya veya ayrı düşen kişilerin birbirini bulmasından duyduk...