özel bölüm

2.6K 91 13
                                    

Derin derin nefes aldım. Yapabilirsin Larissa. Annenin yalanları yüzünden hayatı mahvolmuş insanların yüzüne nasıl bakacağım? Şuan bir parfüm şirketinin önünde duruyordum. İçeri girip o çocuğa gerçekleri söylemeliydim. Lena aramızdan ayrılalı 2 ay olmuştu. Ne Andrew ne de ben hala kendimize gelemiyorduk. O bizim küçük kız kardeşimizdi. Her zaman o neşesi ile bizi güldürür iken son 3 yıldır hastalığının gözümüzün önünde onu yavaş yavaş tüketmişti.

"Bayan hala orada dikilecek misiniz acaba?"

Arkadan gelen ses ile oraya döndüm. Zırtoya döndüm.

"Bayan değil kadın. Ve beyefendi bir sürü geçecek yer var. Sizene benim nerede dikileceğimden."

Adam sabır çeke çeke yanımdan gittiğinde

"Allah'ım asıl sen bana sabır ver yarabbim!"

Çocuğa omuz atarak önünden geçtim. Güvenlikten geçip danışma gibi olan yere ilerledim.

" Alaz Dizdar veya Dizdar kardeşlerden biri ile görüşmem mümkün mü acaba? Önemli bir konu var da."

Araştırmalarıma göre Alaz Dizdar buranın sahibiydi. Genelde inşaat ile ilgilenen bir aile olduklarını biliyordum. Lakin bu şirket diğerlerinden farklıydı. Alaz Dizdar kendi emeği ile açmış olduğu ve genç yaşına rağmen büyük başarılar elde ettiğini okumuştum.

" Hanımefendi maalesef randevunuz olmadan alamam. Günaydın Merih Bey!"

Bir şey söyleyecek iken Merih Bey demesi ile hızla döndüm. Bayan diyen adamdı. Kadına baş selamı verip ilerler iken şansımı denedim. Umarım o hiç resmi olmayan ama Kerem Dizdar'ın oğlusundur zırto bey.

"Merih Dizdar!"

Bağırmam ile birkaç bakış bana döndüğünde biraz utansam da dik duruşumdan ödün vermedim. Adam yavaş yavaş arkasını döndü. Galiba o. Bir kaç adımlık mesafeyi kapattım.

" Alaz Dizdar veya kardeşlerinden biri ile görüşmem de yardımcı olabilir misiniz?"

Adam ukala bir tavırla

" Güzelim bak anlıyorum hepsi çok yakışıklı insanlar. Ama hepsinin başı-"

Ne ima ettiğinin farkında mıydı bu mal? Sakin ol Larissa.

"Eğer bu 39 numara spor ayakkabıyı sana yedirmemi istemiyor isen kes çeneni. Ben buraya gerçekleri söylemeye geldim. Kız kardeşi olarak bildikleri kişi aslında kardeşleri değil. Şimdi sen mi beni onların yanlarına götürürsün yoksa ben burada olayları abarta abarta anlatıp dedikodu malzemesi mi vereyim insanlara?"

Çocuk bir adım geri çekilip önden yürümemi başı ile işaret etti. Asansörü çağırdığımda

"Yalan söylediğini biliyorum. Sadece yalanın sonunu merak ettiğim için görüşmene izin veriyorum."

"Zırtonun tekisin."

Sadece gülmüştü. Asansör ineceğimiz kata geldiğinde indik. Beyefendimizin peşinden ilerlediğim de beni Dizdar kardeşlerden birinin yanına götürmesini bekler iken o ise kahve makinesine getirmişti.

"Kahve keyfini sonraya bıraksan olmazdı dimi? "

"Iıhıh olmaz. Al."

"Bu ne şimdi?"

"Kahve"

"Hadi canım! Allah'ın işine bak sen! Ne yapıyoruz bununla?"

Gerizekalı güldü. Kendi kahvesini içerken bak bak der gibi gösterdi.

RETROUVAİLLES-ABİLERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin