19. GİTAR

97.6K 4.3K 1.9K
                                    

Sessizce arkama yaslanıp yolu izlemeye başladım. Birkaç saniye öyle durduktan sonra sıkılmıştım.
Çaktırmadan öne baktım, Fırat telefonu ile uğraşıyordu, çağrı ise pür dikkat yola odaklanmıştı.
Şu an deli gibi nereye gittiğimizi merak ediyordum.

-nereye gidiyoruz?

Diye sordum, çağrı derin bir nefes verdi.

-yav kızım kaçırıyoruz işte seni niye anlamıyorsun? Organ mafyasıyız biz

Eğer alaylı bir biçimde konuşmasaydı cidden inanacaktım. Ona göz devirdim.

-çok komiksiniz çağrı bey!

Dedim iğneleyeci bir tonda.

-biliyorum güzelim

Ya şimdi bunu niye bu kadar karizmatik bir şekilde söyledi ki?
Yutkunup konuştum.

-bir daha bana güzelim falan deme!

Dedim, hafifçe güldü.

-tamam bir daha demem...güzelim

Dediğinde bir daha göz devirip arkama yaslandım. Kafamı yana çevirdim gördüğüm şeyle gözlerim irice açıldı.

Hemen yan koltukta 1 tane tabanca vardı. Sırıtmamaya çalışarak dikkatlice tabancayı elime aldım.

-asya bırak onu!

Fırat'ın bir an da bağırmasıyla yerimden sıçramıştım, silah da koltuğun altına düşmüştü, baya da ses çıkarmıştı.
Araba da birden fren yapınca alt dudağımı ısırdım.

-ne oluyor abi?!

Bu sefer çağrı bağırmıştı.
Onlara döndüm, Fırat bana çatık kaşlı bakıyordu.

-sen niye bağırıyorsun ya?! Düzgünce söyleseydin dokunmayacaktım bile!

Ben de biraz yüksek sesle konuşmuştum, Fırat birden arabadan inince çok pis tırsmıştım.

-bak şu abine bir şey de, adam öldürecekmiş gibi bakıyor!

Dedim arabanın camından bakarken, çağrı çok komik bir şeymiş gibi güldü.
Birden benim olduğum taraf açıldı, Fırat'ın sert yüzüyle karşılaşınca ne yapacağımı şaşırmıştım.

O bir şey demeden hemen diğer tarafa kaydım, kapının olduğu yere iyice sindim. Biraz daha zorlasam kapı açılacak aq.

Fırat az önce olduğum yere oturdu.

-sür

Dedi Fırat otoriter bir sesle. Çağrı hemen arabayı çalıştırdı. Fırat bana döndü.

-sen de uslu dur

Dedi kalın sesiyle, ben de kaşlarımı çattım.

-sen niye buraya oturdun ya? Siz koymuşsunuz o silahı buraya! Bir de sanki hiç bir şey sizin yüzünüzden değil gibi!

Dedim, Fırat ifadesini bozmadı sadece derin bir nefes verip önüne döndü.
Ben de oflayıp önüme döndüm.
Camdan dışarı baktığımda gördüğüm şey ile sessizce küfür mırıldandım.

Biz şehir dışında mıydık?!
Yani tabela da öyle yazdığına göre öyleydik.

-istanbul da değil miyiz?

Diye sordum şaşkınca, çağrı cıklayıp cevap verdi.

-maalesef değiliz, şerefsizler işimizi uzattı, yoksa şimdiye organlarını alıp satmıştık ya

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin