37. DOĞUM GÜNÜ

74.7K 3.1K 1.7K
                                    

keyifli okumalarr.

Multimedya: Fırat Zadeoğlu

Güne bir kez daha eksi derecelerde başladığım için şansıma lanet gönderiyorum.

Güya Polat giderken aklında dramatik bir olay da götürsün, ya da şaşkın bir halde gitsin diye ona içimden geldiği gibi 'abi' demiştim. Ama yok! Beyefendi son an da gitmekten vazgeçmişti. Şerefsiz ya, abi ağlayacağım kendimi hiç olmadığı kadar nedensizce utangaç ve çekingen hissediyordum.

Sonuçta Polat'a abi demiştim! Çok anormal değil mi? Hâlâ inanamıyordum.

Dün gece eve gelir gelmez kendimi odama kapatmıştım. Güneş şimdiye çoktan doğmuştu fakat odadan çıkasım yoktu. En az herkes kadar ben de şaşkındım.

Ayaklarımı sinirle yatağa vurup yastıkla kendimi boğmaya kalkıştım.

Hay anasını, nefes alamıyorum.

Yastığı kendimden uzaklaştırıp derin nefesler alıp vermeye başladım. Ben ve delirmek kelimesi çok uyuşuyordu.

Adım seslerini duyduğum an da nefesimi tutup yorganın altına iyice kaydım. Gözlerimi de kapatıp beklemeye başladım.
Kapı açıldı ve birisi yanıma gelip yatağa oturdu.

"Asya," Polat'ın ilk defa duyduğum tatlı ve sıcak sesiyle kaşlarım şaşkınca kalkıp inmişti. "Sana daha iyi rol yapılmasını öğretmem gerekiyor sanırım." Dedi sesinde sezdiğim muzip bir tonla. Hemen kafamı çıkarıp kaşlarımı çattım. "Ne rolü be? Yok öyle bir şey çıkar onu aklından." Dediğimde küçük ve içten bir kahkaha attı. Güne rezillik dozumuzu alıp başladığımıza göre buna son verebiliriz.

Yattığım yerden doğrulup yatak başlığına yaslandım. Dizlerimi de kendime doğru çektim. "Hani İtalya'ya gidecektin?" Dediğimde gülümseyip elini saçlarımda gezdirmeye başladı.
"Gidemedim, sen beni affetiğini söylediğin an zaten benim için zaman durdu. Hele ki abi deyişin..." Derin bir nefes verdi. "Sana iyi bir abi olabilmek için elimden gelenin daha fazlasını yapacağım. Açıkçası becerebileceğimden bile emin değilim, bu duygular henüz bana çok yeni. İlk defa gerçek bir kız kardeşe sahip oluyorum, üstelik bu kız kardeş bebek ya da çocuk değil."

Gülümseyip her zaman ki gibi hafifçe titreyen elini iki elimin arasına aldım. "Bunda emin olacak bir şeyin yok ki, bu duygular tek sen de yeni değil abi. Şu ana kadar söylediğin şeyleri unutmamış olabilirim ama bence bunu aşmanın zamanı geldi. Ben bazı şeyleri fark ettim ve gün geçtikçe fark etmeye devam ediyorum. Artık birilerinin de karşılıklı adım atması lazımdı çünkü mesafeli ve resmi olmaktan çok sıkıldım." Dediğimde şaşkınlığını arka plana atarak gülümsedi ve sarıldı. Aynı şekilde karşılık verdim.

Şu an kendimi çok mutlu, heyecanlı ve enerjik hissediyordum.

Birkaç saniye sonra ayrıldık. "Ee şimdi ne olacak? İtalya'ya gidecek misin?" Diye sordum kafamı hafifçe yana yatırarak. "Bilmem, her şey aniden gelişti." Dedi. "Bence gitme, hatta boş ver orayı. Burada da tedavi olabilirsin. İşlere de başka kişiler baksın. Eğer kalırsan bugün bu hastalığa karşı mücadele başlatmalıyız." Dediğimde alnıma küçük bir öpücük bıraktı.

Açıkçası bu biraz garip hissettirmişti.

"Gitmeyeceğim Asya. Burada, yanında olacağım."  "Gerçekten mi?!" Diye sordum heyecanla. Hiç sönmeyen küçük gülümsemesiyle benim gibi yatak başlığına yaslandı ve beni her zaman ki gibi göğsüne yasladı.
"Gerçekten... Ben şimdi senin abinim değil mi?" Sesinde bunu gerçekten teyet etmek istermişçesine bir ton vardı.

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin