52. SÖZ

41.4K 2.2K 1K
                                    

Önceki bölümde sınır geçilmedi ama yinede bölümü atıyorum. 😌 İyi okumalarr.

"ay tamam be, bir daha bu konu açılmayacak söz veriyorum!" Dedim merdivenleri çıkarken.

Dün gece öğrendiğim olayın şokunu bu sabah kahvaltı da anca atlatabilmiştim. Bizimkilere mafya dedem hakkında hiçbir konu açılmaması hakkında söz vermiştim. Ama tabii ki de Yiğit bu şeylerin dışındaydı. Çünkü birisine bunu anlatmazsam çatlayacakmış gibi hissediyordum. Hem kankalık görevimi de yerine getirip, Yiğit'e yeni dedikoduları yetiştirmeliydim. Hoş, hafızam dedikodu yapınca gelmişti. Zaten olayın en ironili tarafı buydu.

Abimler işlerine gittiklerinde odama çıkmıştım. İçeriye girip kapıyı kapattım ve yatağa oturdum. Tam telefonumu çıkarmış, yiğit'i arayacaktım ki bir arama ekrana düştü. Araf arıyordu ve ben hâlâ bizimkilere bu sevgililik işinden bahsetmemiştim.

Açtım. "Günaydın!" Diyerek neşeli bir şekilde açtım. "Günaydın da ne bu neşe? Hayırdır?" Dedi Araf uzaktan gelen bir sesle. "Dur bir dakika, neredesin sen? Ve sesin neden uzaktan geliyor?" Diye sordum. "Arabadayım ve telefon arabaya bağlı." Dedi. Kaşlarım havalanırken "Araba mı kullanıyorsun sen?" Diye sordum. "Sayılır." Diyerek kaçak bir cevap verdi.

"Ehliyetin yok di mi? Ayrıca zaten 17 yaşındasın, nasıl araba kullanmana izin veriyorlar?" Dedim bağdaş kurarak. "Yanlış bilgi, 18 yaşındayım. E madem buraların serseri çocuğuyuz bırak da bir giderimiz olsun kızım." Güldüm. "Ama bana 17 demiştin?" Dediğimde "Yanlış demişim işte, 18'im. Yakında 19, neyse ben şey için aramıştım. Eğer bir işin yoksa gelip seni alayım, dışarı çıkalım mı?" Dedi.

"Aslında benimde seninle konuşmam gereken bir konu var. Abimler zaten gitti, gel anneme yalakalık yap izin versin. Çünkü bu sabah oldukça agresifti." Babasını uzun zaman sonra anlatıp beni mafya tehlikesine atmak onu cidden agresifleştirmişti. Valla sabah Güney az kalsın annemden dayak yiyordu.

"Olur gelirim. Hazırlan sende." Dedi. "Tamam, hadi görüşürüz!" Diyerek  kapattım. Ayağa kalkıp hoplaya zıplaya dolabımın karşısına geçtim.
Bugün hava sıcaktı, bu yüzden elbise giydim.

Saçlarımı dalgalandırdıktan sonra aşağı indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saçlarımı dalgalandırdıktan sonra aşağı indim. Ve Araf'ın çoktan gelmiş olduğunu fark ettim. Annemle ayaküstü konuşuyorlardı. "Hoş geldin!" Diyerek yanlarına gittim. Araf yanına gider gitmez yanağımdan öpmüştü. Gözlerim irice açılırken annemin güldüğünü duydum. "O zaman müsaadenizle, kızınızı birkaç saatliğine kaçırıyorum." Dedi Araf kolunu omuzuma atarak. "Tamamdır, iyi eğlenceler size!" Dedi annem mutlu ve gülümseyen bir tavırla.

"Görüşürüz." Diye mırıldandım. Zaten Araf'da sanki kaçacakmışız gibi beni hızlıca kendisi ile beraber dışarı çıkarmıştı. "Araf bi' sakin ol lütfen." Diyerek ondan kurtuldum. O da cebinden bir anahtar çıkarıp bahçede yeni fark ettiğim Yeşil Range Rover'i açtı.  Şaşkınca bakarken, "Atla hadi." Dedi ve ön kapıyı açtı. "Vay canına, bu senin mi?" Diye sordum oraya yürürken.

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin