10. İNAT

106K 5K 966
                                    

Düzenlendi, keyifli okumalar.

Markete girdik. Hemen market arabalarına koşup içine bindim.
Yiğit homurdanıyordu.

Genelde yarış yapardık. Kim markette ilk önce arabaya binerse öbürü sürüyordu. Ve ben kazanmıştım.
İkiside yanıma geldi. Çınar abi şaşkınca bakıyordu. "Noldu çınar abi?" Diye sordum.  Kendini toparladı.
"Sadece market arabasına binmen garibime kaçtı." Dedi. Hafifçe güldüm, yiğitte güldü ve konuşmaya başladı.
"Abi eğer Asya'yla yaşamaya başladıysanız buna alışman gerekiyor. Neyse ne alacağız?" Dedi Yiğit.

"Cips, çekirdek, kola, Kinder, çikolata
Ve değişik aburcuburlar alalım."
Dedim etrafa bakarak. Yiğit onayladı. Çınar abiye baktım.  "çok sağlıksız değil mi onlar?" Diye sordu. "Aman be abi boş ver bir kere geliyoruz şu dünyaya, en azından tüm tatları deneyip ölelim" Dedim mantıklıca. Ay yine mantık damarım tuttu.

"Tamam öyle olsun."  Çınar abi arabayı sürmeye başladı. Yiğit'te reyonlardan bir şeyler seçiyordu. Bende ilgimi çeken bir şey gördüğümde Çınar abiyi durdurup alıyordum.

Birkaç dakika sonra Yiğit elinde ki şeylerle bize doğru geldi ve hepsini üstüme bıraktı.  "Yiğit salak mısın niye üstüme atıyorsun oğlum?" Omuz silkip, "bana ne ben arabaya atıyorum n'apim sana geliyorsa?" Dedi alıngan bir sesle. Ellerimi yanaklarına uzatıp
sıktım.

"Oy sen üzüldün mü?" Diye sordum.
Kafasını çocukça salladı "tamam bak sen üzülme ablan sana şimdi çikolata alacak."  Yine kafasını sallayacaktı ki
kendine gelip ellerimden kurtuldu.
Kahkahayı patlattım.  "Ya kızım napıyorsun karizmayı çizdin." Dedi Yiğit sitemle.  Çınar abi de bana eşlik etti. Yiğit de daha fazla duramadan bize katıldı.

"Hadi neyse bir an önce Parka gidelim!" Diyerek  Çınar abiye ellerimi uzattım. Beni arabadan çıkardı ve kasaya gittik. Kasiyer yavaş olmaya yemin etmiş gibi temposunu hiç bozmuyordu.  En sonunda bitirdiğinde, "189 lira 50 kuruş." Dedi. Babamın verdiği kartı uzattığımda -evet artık onu kullanıyordum, evde süs olarak kalmasına içim hiç el vermemişti- benimle birlikte iki el daha uzandı. Yiğit ve Çınar abiye baktım. "Arkadaşlar iyi misiniz? Çekin ellerinizi." Dedim.

"Kanka salak saçma madafaka konuşma. Ben öderim." Dedi Yiğit. "Ama bu kartı Serdar bey verdi bana, yani benim param da olmadığı için ben öderim." Dedim ısrarla. "Gençler çekilin şöyle." Diyen Çınar abi kasiyere kredi kartını uzattı. Biz Yiğit'le kalakalmışken Çınar abi poşetleri uzattı. "Çıkın siz ben geliyorum." Dediğinde onaylayıp poşetlerle çıktık dışarı.

"Kanka ben sana söylemedim ama parka şu an kavga etmek için gidiyoruz." Arabanın yanına geldiğimizde duraksadım. "Ne?" Dedim şaşkınca. "Şey ben yanlışlıkla alt mahalleden Yusuf falan varya, onlara sataştım ve bu akşam kavga için buluşalım dediler. Normalde gitmeyecektim ama şu an sen de olduğun için rahatım." Dedi Yiğit.

"Ya oğlum ben daha yeni beladan çıkmışım sen ne diyorsun!" Dedim sitemle. "Yani haberin olsun diye söylemiştim sonra şaşırma." Dedi Yiğit. "Çok sağ ol ya." Dediğimde o da arabaya bakıyordu. "O değilde kızım  bu araba çok iyi." Dedi Yiğit.  "Evet öyle. Lan evde asansör var biliyor musun?" Dedim konuyu değiştirerek. "Hadi canım, görmeden inanmam." Dedi, güldüm. "Seni eve atarsam muhtemelen evdeki şerrolar kadayıf yer." Dedim sırıtarak.

"Kanka ben de evlatlık çıkmak istiyorum. Allah'ım lütfen ben de evlatlık çıkayım ve zengin olayım." Dedi Yiğit aniden dua etmeye başlayarak.

"Ya kanka söylemek istemezdim ama seni çöpten almışlar." Dedim sahte bir üzgünlükle.

"Siktir git, salak. Küçükken sana sürekli bu şakayı yapıyordum ve bu arada gerçek oldu. Müneccim miyim lan acaba?" Dedi Yiğit şaşkınca. "He kanka öylesin." Dediğimde Çınar abi gelmişti.
 
"Hadi binin gençler." Dedi Çınar abi. Ben öne, Yiğit'e arkaya bindi. Çınar abi de yerine geçince yolunu tarif ettiğimiz parka doğru sürdü. Geldiğimizde arabayı durdurdu.  Etrafta kimse yoktu. İndik, çınar abi bagaja gidip poşetleri aldı.
Yiğit yanıma geldi ve kulağıma eğildi. 

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin