BİYOLOJİK AİLEM ✔️

56. FİNAL

Evet, sonunda o büyük bölüm geldi. Final bölümü...

Sizden ricam, okuyan herkes satır aralarına birer de olsa yorum yapabilir mi? Şimdiden teşekkürler ve keyifli okumalar...

"Asya!"

"Hı?"

"Kalk yavrum hadi, akşam oldu."

"Neden ki anne? Bırak yatayım işte." Diye sitem ettim uyanmadan.

Bugün okuldan gelir gelmez kafayı vurup uyumuştum. İşte şu anda annem olacak kadın beni uyandırmaya çalışıyordu.

Annem dolabımı karıştırırken, "Dayıların geldi, yemeğe gidiyoruz. Hazırlanmamız için yarım saatimiz var." Dedi annem. "Anne ya alt tarafı yemek, sanki gidince bir bok olacak." Diye mırıldandım doğrularak.

"Çok ayıp kızım, hadi kalk banyoda elini yüzünü yıka gel. Kıyafet seçelim sana." Dediğinde bir şey demeyip kalktım ve banyoya gittim.

Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan ve tuvaletimi yaptıktan sonra banyodan çıktım. Annem o sırada yatağa bir sürü elbise dizmişti.

"Sence hangisi güzel?" Diye sordu. "Bilmem, fark etmez." Dedim. Annem birkaç tane elbise seçip üstüme tutmuştu. Dakikalar sonra bir elbisede karar kıldık. Almıştım ama hiç giymemiştim, zaten annem elbiseye aşık olmuştu. Açık mor, kısa, omuzları açık bir elbiseydi.

Elbiseyi giyindikten sonra annem saçımı yaptı. Şu ana kadar aşırı heyecanlı olduğunu fark etmiştim. Bu yemeğe çok önem verdiği belli oluyordu.

Saçımı açık bırakıp dalgalı ve salaş bir görüntü vermişti annem. Allık ve rimelden başka bir makyaj yapmamıştım. Ayakkabılarımı da giyince hazırdım. "Çok güzel oldun," dedi annem gülümseyerek. Bende gülümseyip, "Beni bu hale çeviren sensin Hande sultan. Ama evet güzel oldum." Dediğimde hafifçe güldü.

"Sen aşağı in o zaman, bende hazırlanayım." Dedi. Başımı sallayıp yatağa oturdum. "Tamamdır, inerim birazdan." Annem beni onaylayıp çıktığında telefonum çalmaya başladı. Her kim ise zamanı tutturmuştu.

Araf'ın görüntülü aradığını görünce boğazımı temizleyip açtım. "Napıyorsun yavru-" diye açtığı telefonda beni görünce lafı kesildi. "Hassiktir." Diye mırıldandı. Zaten onunda üstü çıplaktı.

Gülerken, "Noldu?" Diye sordum. "Sen hayırdır? Ne bu hal?" Diye sordu yutkunarak. Ayağa kalkıp telefonu makyaj masasına koydum ve boydan görüneceğim bir şekilde telefonun karşısına geçtim. "Nasıl olmuşum?" Diye sorup etrafımda döndüm.

"Beğenmedim, üstündekini çıkar bence. Daha kapalı şeyler moda şimdilerde." Dediğinde, "Saçmalama." Dedikten sonra, "Aile yemeğimi ne varmış, ona gidiyoruz." Dedim. "Bu kadar güzelken mi?" Dediğinde alt dudağımı ısırıp gözlerimi kaçırdım. Hayır asla utanmadım.

"Peki sen niye çıplaksın?" Diye sordum. Üstüne bakıp geri bana baktı, "Sıcaktı." Dedi. "Ha bu arada yağmur gitti bugün." Dedi. "Cidden mi? Üzüldüm." Dedim sahte bir üzgünlükle. Hayır sevinmiştim. O manyak kızı zaten sevmiyordum.

Kahkaha attı. Kaşlarım çatılırken, "Ne oldu ya?" Diye sordum. "Geldiğimden beri Yağmur'la iyi anlaşmadığınızı biliyorum, rol yapmana gerek yok." Dedi. "Bir kere o benimle anlaşamadı, ne yapabilirim?" Diye burun kıvırdım.

Bir anda aşağıdan ismimin seslenilmesiyle telefonu aldım. "Neyse ben gidiyorum, hadi öptüm." Dediğimde, "İyi eğlenceler, abilerinin yanından ayrılma bu arada. Bende öptüm." Dediğinde, "Tamamdır." Dedim ve kapattım. Ardından çantamı alıp odadan çıktım.