3. ASTIM

133K 5.5K 1.3K
                                    

03.02.23 - düzenlendi.

Keyifli okumalar.

İçeri geçtiğimde Hande ve Serdar'a baktım. "Size afiyet olsun, ben eski evime gideceğim. Orada birkaç eşyam var da." Kaykayım falan orda kalmıştı.
"Pekâlâ. İstersen Efe de gelsin seninle?" Diyen Hande'nin sözleriyle birlikte Efe'ye baktım. Efe geçiştirir gibi başını sallayarak onayladı. "Bana fark etmez." Dedim. Daha sonra müsaade isteyip odama çıktım.

Yatağa oturup Yiğit'i aradım. Ona her şeyi anlattığımda tam üç saat boyunca aralıksız hemşireye küfür edip kaderime sövmüştü. Faturam çok gelecekti ama bunu ona ödeteceğim için çok sorun yoktu.

"Günaydın kanka." Dedi açtığında. "Günaydın. Kanka bir şey söyleyeceğim, ben şimdi abimin yanına gidip kaykayımı falan alacağım. Sen de kaykayını alıp birazdan parka geçsene. Takılırız, zaten canım sıkılıyor." Dedim. "Valla bana uyar yavrum." Dedi.

"Yiğit kanka noldu biliyor musun?" Dediğimde, "Yo bilmiyorum lan noldu?" Diye sordu.

"Şu abi tayfası geldi." Ona da Hande'nin anlattığı kadar bahsetmiştim. "Hadi canım, ee ne diyorlar?" Dün olanları ona da anlattım.

"Sikerim lan böyle abileri, şerrolara bak. Kızım sen de sakın çekinme böyle ağızlarının payını ver." Dedi Yiğit biraz sinirlenerek. Sırıttım. "Her zaman tabii ki."

"O değilde ben daha Taner abiyle zar zor anlaşıyorum kaldı ki dört abin daha var. Şaka gibi." Dedi Yiğit bir anda şaşkın bir sesle. Böyle çok çabuk duygu değişimi yaşayabiliyordu. "Valla bence de şaka gibi ama boş ver anlaşmana gerek yok bunlarla." Dedim. Biraz daha konuştuktan sonra kapattım telefonu.

Üstüme uzun İspanyol paça siyah bir kot ve bol bir sweatshirt giydikten somra odadan çıktım. Bu sefer asansöre doğru yürüdüm.
Düğmeye bastım, kapı açıldığında içerde gördüğüm kişilere lanet ettim. İçerde Polat ve Aral vardı.

Onları umursamadan içeri girdim.
Kendimi 2 kurt arasında kalmış koyun gibi hissediyordum. Ve bakışları üzerimdeydi!

Kapı açılır açılmaz koşar adımlarla çıktım. Hande, Serdar, Güney salağı ve Efe salonda oturuyordu. Diğerleri başka bir katta durup çıkmıştı. Efe'ye dönüp, "Kaykayın var mı?" Diye sordum. Başını salladı. "Var da neden?" Kaplumbağa deden velet. "Bir arkadaşımla sürmeye gideceğiz ondan dedim. Sen de gelirsin."

Ayağa kalktı. "Alıp geliyorum." Dedi ve hızlıca üst kata çıktı. Tam o sırada telefonum çalmaya başladı. Arayan kişiyi gördüğümde göz devirip aramayı reddettim ve telefonu sessize aldım. "Bir sorun mu var?" Diyen Serdar'a baktım. Bir durumun olduğunu fark etmişti.
"Yok." Dedim hızlıca.

Arayan kişi eski sevgilim Gökhan'dı.
Gökhan sürekli arayıp duruyordu. 10. Sınıftan beri bana takıktı, bende onunla salak gibi sevgili olmuştum.
Sonra beni aldattı ve 1 senedir peşimde, ne kadar numarasını engellesemde yeni numaralarla yazıyordu. Ben de numaramı değiştirmiştim ama aptal yine bulmuştu. Bu lanet çocuğu abim kaç kere dövmüştü ama uslanmıyordu.

"Gidelim." Diyerek gelen Efe'yi onayladım ve kapıya doğru yürüdüm. "Senin kaykayı nerde?" Diye sordu Efe. "Eski evimde." Diyerek dışarı çıktım.
Efe bir arabaya yürüdü, ben de onu takip ettim sonuçta onca yolu yürüyemezdim. Şoför abiye evin yolunu tarif ettim. Bir yirmi dakika sonra gelmiştik.

Araba durduğunda indim ve koşarak evin kapısına gittim. Zile basıp beklemeye başladım.
Kapı Ezgi denen kız tarafından açıldı.
"Ne var be niye geldin?" Dedi ters bir ifadeyle. "abim nerede?" Diye sordum salak tavrını umursamayarak.

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin