merhaba, kalbi ile dinleyip gözleri ile konuşan herkeslere.
nasılsınız öncelikle; camın ilerisi değil gerisinde, gözlerin aynasında değil hapishanenin boş ve soğuk hücresinde?
umarım iyisinizdir. kalp burukluğu ile iyi olmanızı ümit ediyorum.
uzun zaman oldu buralara ayak basmayalı. gerçi hep dolanıyordum sağda solda ama hiç rastlaşıp hasbihal edemedik. özledim sizleri. eleştiriden geri durmayıp kötü sözde tuttuğunuz dillerinizi, özledim.
bana kızgın olanlar da var aranızda; gidişimden, dönüşümden, kim olduğumdan haberi olmayanlar da. olsun, canınız sağolsun.
çok fazla şey oldu. eğer size söz verişimin sonrasını özetlemek gerekirse, çok şey oldu. ve çoğunun teması üzüntü. beni anlayacağınızı biliyorum çünkü hepinizin bir 'ben' olduğunun farkındayım.
biraz konuşmak, içimi dökmek, hafiflemek istiyorum eğer bana ayıracak vaktiniz yoksa anlarım ve arkanızdan su döktüğümü bilmenizi isterim.
şu son günler benim için çok üzüntülü ve yorucu geçiyor, bedenen ruhen ve her ne kadar taraf varsa hayatımda...
bugün dinlenebildiğim, dinleyebildiğim bir gündü. bilirsiniz böyle günlerde beyaz sayfaya gıcır gıcır bir tarih atmak kolaydır.
bu yüzden bugün yeni bir sayfa açıyorum. belki de sadece pazar gününün verdiği 'pazartesi acı çekeceksin bari pazarı kıyak geçeyim' hissinden dolayıdır, bilmiyorum.
sadece bugün güneş yerindeydi ve her şey yolundaydı.yeniden başlamak istedim.
yakında 17 yaşım bitiyor ve 18 senedir yaşadığım pek çok şey hakkında size yazmak istedim. yaptığım hatalardan çıkardığım doğrulara meşale ismini verdim ve zihninizin karanlık duvarları arasında muzipçe koşturup, kuytu yerlerine astım. cesaretiniz varsa yakalayın beni.
ilk söylemek istediğim benliğinizin yapı taşlarını oluştururken gözden kaçırdığınız şey olacak. kim olduğunuz.
gerçekten kim olduğunuzu oturup düşünüp düşünmediğinize bir bakın. annenizin çıtı pıtı kızı, babanızın aslan oğlu musunuz? yoksa tam tersi mi... neden başka biri olmadan biri olduğunuzu söylemediniz? işte ben, bunu fark ettim. 16 yaşındayken durup kim olduğumu sorguladım. ailemin istediği çok para kazanan doktor değil özgür bir kuş olmak istediğimi fark ettim. fakat prangalar vurulmuştu bir kez. eğer yoksa sizin prangalarınız zihninizde sorgulamayı unutmayın.
ne için var olduğunuzu düşünün. eşinin parasını yiyecek bir ev hanımı mı, hayatını çalışmaya adayacak bir işçi mi yoksa insan mı?
insanlar yanınızdan geçip kendi hayatlari için koştururken durup, düşünün.
en büyük korkularımdan biri olan yeterlilik peki. yeterince başarılı mıydı? başkasına söylemek kolay, kendine de söyle hadi.
'ne olursa olsun yeterli olduğunuzu bilin!'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğu Rüzgarı❆ || Loki Fanfıc
FanfictionOphelia, tanrı aşka düşen bir aptala yardım eder. Dikkat ! Loki bu kurguda hem baba hem de Stark damadıdır.