Hongjoong...
Benim en yakın arkadaşım, aynı zamanda tanıştığımızdan beri yani 3 yıldır platonik olduğum kişi.Onu bu zamana kadar hiçbir nedene ya da koşula dayanmadan sevmiştim. Bana gülen gözlerinde, iyiliğinde, kalbinin güzelliğinde ve görünüşünde onu severken bir neden aramak tamamen saçmalıktı benim için.
Aşk denen şey de bu değil miydi zaten? Bir kişiyi nedensizce sevmek...Tam 3 yıldır onu aynen böyle seviyordum. Sevgim, olan hiçbir şeye rağmen azalmamış, onu içimde sevmeyi hiçbir zaman durduramamıştım. Biliyordum, bu tam bir saçmalıktı. Ama bundan kurtulamıyordum.
Denemiştim.
Onu sevmemeyi, sadece arkadaşım olarak görmeye çalışmayı denemiştim.
Ama lanet başıma düşsün ki, bu benim için mümkün değildi.Ona her baktığımda içimde hissettiğim güzel ve narin duygular daha çok yeşerirken bu nasıl mümkün olabilirdi ki?
Ben ilk defa böyle şeyler hissederken, bu hissi içimde nasıl birden bire bitirebilirdim?İçimdeki bu duygulara rağmen ona arkadaşlık ilişkimizden daha yakın sayılabilecek bir hareket yapmamıştım, en azından böyle olduğuna inanıyordum.
Bana gelen hep o olmuştu. O gelince de ben ona kollarımı açmaktan çekinmemiştim.Dile kolay aramızdaki ilişki 3 yıldır böyle devam ediyordu. Bu 3 yıl içinde ne birine aşık olmuştu ne de biriyle sevgili olmuştu. Tabii hala teklifler alıyordu ama Hongjoong hepsini kibar bir şekilde reddediyordu.
Sonuç olarak Hongjoong heteroydu. Teklifleri genelde onun etmesi gerekirken kızlar etmişti hep ama o buna rağmen onları incitmek istemediğini söyleyerek kibarca hepsini reddetmişti.
Şimdi ise bu gerçek içime öküz gibi oturmuş, belkide okul biter bitmez koşarak oradan çıkmamı sağlamıştı, bilmiyorum.
Ama son 1 haftadır düşündüğüm tek şey Hongjoong'un o kıza aşık olabileceği ihtimaliydi.Her gün onları yan yana konuşurken ve gülüşürken görüyordum. Kantine giderken bile Hyunae onunla geliyordu. Onları birlikte görmek istemediğim için reddediyor ve 8 saatin 8'ini de sınıfta içimi yiyen düşüncelerle kalıyordum.
Bu acıtıyordu. Ama ne kadar acıtırsa acıtsın benim bunu Hongjoong'a belli etmeye ya da onu kıskanmaya hakkım yoktu. Başından beri içimde yaşadığım duygularımı yine içimde yaşamaya devam etmeliydim.
Ama artık dayanılmaz bir hal almaya başlamıştı.Ve bu duygularım yüzünden okul çıkışı Hongjoong'u beklemeden koşarak okuldan çıkmış şimdi ise farklı sokaklardan ayaklarım beni nereye götürürse oraya gidiyordum. Maksat onunla rastlaşmamamdı.
Evet, lanet olsun ki böyle bir saçmalığı yapacaktım. Ondan kaçacaktım. Çünkü içimde hissettiğim duygular beni bunu yapmaya itiyordu.Çünkü yüzüne her baktığımda ona karşı olan aşkımdan dolayı bir kez daha mağlubiyete uğramaktan korkuyordum.
Canım 8 saattir yeteri kadar acımıştı. Şimdi sadece biraz hava almak ve zihnimi boşaltmak istiyordum.
Ama buna yine bir şey engel olmuştu.
Sabahtan beridir bildirimden susmayan telefonum, düşüncelerimden sıyrılıp dikkatimi WhatsApp grubunda konuşan arkadaşlarıma vermemi sağladı.Bane
Jen: Hongjoong bugün yanında hwayı pek göremedim knkkk
Jen: bir şey mi oldu? @/Seonghwa @/Hongjoong
Rosie: ben Hongjoongu başka bir kızla takılırken gördüm
Rosie: hayırdır brom, ne iş?😉
Hongjoong: ben de Seonghwa'yı çıkışta göremedim. Seonghwa neden beni beklemeden gittin? @/Seonghwa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
just friends | seongjoong ✓
FanficPapatyalarım soldu. Kuşlarım cıvıldamayı bıraktı. Sen bana duygusuz baktığın her an ben binbir defa daha öldüm sevgilim. [seongjoong #1] [seonghwa #1] [chaennie #1] [hongjoong #1] 一 ©teddystick