Çekmeceden aldığım bıçakla salatalıkları doğramaya başladım.
Diğer yandan camdan içeri süzülen güneş ışıklarının içimi ısıtması, yüzümdeki tebessümü genişletmişti.Günler sonra hiç olmadığım kadar mutluydum. İçimde inanılmaz bir huzur vardı. Çünkü ben şuanda, yatak odamızda uyuyan güzel sevgilim için kahvaltı hazırlıyordum.
Yüzümde ufak bir sırıtış belirdi.
Dün gece olanlar aklıma geldikçe aklımı kaybedecekmişim gibi hissediyordum.Hongjoong ile sevişmiştik.
Sevgilim ile sevişmiştik.
O artık benim olmuştu.
Ben de onun olmuştum.Biz birbirimize ait olmuştuk.
Ama bir sorun vardı.
Kendimi hala sarhoş hissediyordum.Hongjoong aklımı başımdan almıştı. Bir türlü eskisi gibi davranamıyordum. Sabahın 7'sinde kalkmış, çamaşırları astıktan sonra etrafı toparlamış ve en sonunda da salona küçük bir temizlik yapmıştım.
Şimdi ise saat 10'du ve ben sevgilim için dünyanın en güzel kahvaltısını hazırlıyordum.Anormal olan, bunların hepsini yüzümdeki sarhoş gülümseme ile yapmış olmamdı. Mutluluk içime öylesine işlenmişti ki, ben yüzümdeki tebessümü bir anlığına da olsa silemiyordum.
Çünkü mutluluğum buradaydı.
Yanı başımda, benimle uyumuştu.
Onun kokusunu solumuştum, onu özgürce öpebilmiştim ve en önemlisi onun sevgisinin sahibi olmuştum.
Gece boyu bana sarılmış, uyumadan önce de defalarca kez kulağıma beni sevdiğini fısıldamıştı.Gerçek gibi gelmiyordu çünkü ben böylesini hayal bile edemezdim.
Birden duyduğum sesle irkildim ve bakışlarımı yere çevirdim.
Bardağı kırmıştım.
Yüzümdeki tebessüm genişledi ve hızlıca bardağın kırıklarını topladım.
" Bardak da dayanamadı tabiki Hongjoong'umun güzel enerjisine."
Sesli bir şekilde düşündüğüm şeyle kırkırdadım.
Saniyeler sonra yerde bardak kırıntısı kalmadığına emin olmuştum.
Bezle yeri silerken elim istemsiz bir şekilde parkeye kalp şekli çizmişti...Kalp atışlarım hızlandı.
Yerden kalktım ve kahvaltı hazırlama işime devam ettim.Pankekleri tabağa koyduktan sonra üstüne bal dökmek için yan dolabı açtım ve içinden bal şişesini aldım.
" Sevgilim?"
Kulaklarıma dolan ince ses beni afallatmıştı.
Bakışlarımı heyecanla arkama çevirdim ve bana yarı uykulu bir şekilde gülümsemeye çalışan sevgilimi gördüm.Kalbim daha da hızlanmaya başlarken hayranlıkla onu süzdüm.
Üstünde sadece benim beyaz gömleğim vardı. Çıplak bacakları gözüme çarpınca midem heyecandan kasıldı. Gözlerim yukarlarına çıktı.
Hemen ilk dikkatimi çeken şey, dün geceden olan morluklarıydı.
Onları ben yapmıştım..." Bebeğim."
Tam onun yanına adımlayacaktım ki o benden önce davrandı ve birkaç adımda arkama geldi.
" Yatakta seni bulamayınca uykum kaçtı."
Onun bu tatlı haline gülümsedim.
Dudaklarını dişlediği için pembemsi dudakları çatlamıştı.
Yine de bunu umursamayarak bana sevimli bir şekilde bakıyordu.Kollarını boynuma doladı ve parmak uçlarında yükselip dudaklarımı öptü.
" Bizim için kahvaltı mı hazırladın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
just friends | seongjoong ✓
FanficPapatyalarım soldu. Kuşlarım cıvıldamayı bıraktı. Sen bana duygusuz baktığın her an ben binbir defa daha öldüm sevgilim. [seongjoong #1] [seonghwa #1] [chaennie #1] [hongjoong #1] 一 ©teddystick