just friends | seongjoong ✓

XXXIV

"TAKDİR ALDIM DİYORUM ANLATAMIYORUM ANASINI SATAYIM."

" Hayatında ilk kez mi turuncu belge görüyorsun kanka?"

" GÖT OLDUN DİMİ LAN İTİRAF ET!"

Yunho elindeki belgeyi alnına yapıştırıp San'a orta parmak çekti.

" HANİ TAKDİR ALAMAZDIM, HA? BAK BAK GÖRÜYOR MUSUN BUNU, BAK İYİCE BAK, BEYNİNE KAZI."

Jennie sesli bir şekilde kahkaha atarken Rosé kendini yerlere atmıştı. Wooyoung ise San'a orta parmak gösteren Yunho'ya ikili orta parmak gösterip çığlık attı.

" Ya tamam yeter, kendinize gelin. "

Diyen Mingi'yi kimsenin umursadığı söylenemezdi. Sabahtan beri takdir teşekkür kavgasına girmiş San ve Yunho'yu ayırmaya çalışıyordu ama ne yazık ki başarısız olmuştu. Bir de şimdi Wooyoung kendi kendini gaza verirken tam anlamıyla pes edip kenara çekilmiş ve onların birbirlerini yemesini seyretmeye başlamıştı.

Derin bir nefes verdim ve kahkahalar içinde yerde yatan arkadaşıma elimi uzatıp onu kaldırdım.

" İyi misin?"

Diye sordum ama ses gelmeyince kaşlarım çatılmıştı.

" Rosé?"

Dedim tekrardan onu sarsarken. Ama yine bir tepki gelmedi.

" hassiktir kız krize girdi!"

Jennie neredeyse sıraların üstünden uçarak yanıma gelince Rosé'yi kucağına almış ve onu kendi sırasının üstüne yatırmıştı.
Çantasındaki pet şişeyi çıkartıp Rosé' nin yüzüne dökerken Yunho ve San da kavgayı bırakmış ve yanımıza gelmişlerdi.

" Ne oldu? "

Diye soran Wooyoung olmuştu.

" En son karnını tutarak yerde kahkaha atıyordu." dedim korkmaya başlarken.

" Ya bir şey olmaz, numara yapıyordur o."

Dedi Yunho ortamdaki gerginliği yok etmek için.
Ama hiçbirimiz onun dediğine katılmamıştık. Çünkü iş şaka boyutunu aşmıştı.

" Nefes alıyor, kalbi düzenli atıyor. "

Jennie sevgilisinin sudan dolayı alnına yapışmış saçlarını düzeltirken bir yandan da uyanması için onun ismini sayıklıyordu.

Yunho onlara yaklaştı.

" Armut dersem göz kırp elma dersem çığlık at."

" Yunho, şuan gerçekten sırası değil kanka. "

" ELMA!"

" WRAAAAAAĞAĞAĞ."

Birden çığlık atan Rosé ile neye uğradığımı şaşırırken kendimi yerde bulmuştum.

" SİZİ KANDIRDIM EZİKLER!"

" Ödümüzü koparıyordun kız! "

" Hassiktir yüreğime iniyordu bi an. "

Jennie onu gıdıklamaya başladı.

" Sen bana şaka yaparsın ha? "

" Evet. "

" Görürsün şimdi gerçek şakayı."

Jennie sevgilisini kucağına alıp çöp kovasına doğru ilerlerken Rosé saniyeler içerisinde binlerce özür sıralamıştı.

Evet, işte bizim sıradan bir karne günümüz böyle geçiyordu.

Yüzümde huzurlu bir gülümseme belirdiğinde ayağa kalkmak için yeltenecektim ki kapının önündeki sevgilimi görmemle kalbim tekledi.