XXIII

601 84 171
                                    

2 hafta sonra.

Dolu gözlerim, dışarıda yağan karı büyük bir ilgi ile izliyordu.
Derin bir iç çektim bu güzel görüntü karşısında.

Her yer bembeyaz olmuştu, her yer kar olmuştu.
Çocuklar sokaklara dökülmüş, kardan adam yapıyor ve bazı aile fertleri de onların eğlenişini izliyordu.
Bazıları kartopu oynarken bazıları ebelemece oynuyor, etrafta büyük bir kahkaha tufanı kopuyordu.

Gülümsedim.
Yılın ilk karı herkes için mutlulukla geçiyordu.

Yanağımdan süzülen yaş, büyük bir yavaşlıkla elime doğru akarken gözlerimi bir an olsun pencereden ayırmıyordum.
Dışarıda hala birilerinin gülümseyebildiğini görmek daha iyi hissetmemi sağlıyordu.

Zihnime akın eden anılarımızı görmezden gelmek benim için çok zordu. Astımım olmamasına rağmen şu sıralar çok fazla nefes alamaz oluyordum bunun yüzünden.

Onunla olan anılarımız, boğazımdan geçmek bilmeyen bir düğümü daha da kuvvetlendiriyor, soluk alış-verişlerimi daha da zorlaştırıyordu.

Ve ben bunun önüne geçemiyordum.
Belkide geçecek hiçbir şey yapmıyordum.

Yine mimiklerimi hareket ettirirken acıtan o tebessüm yüzüme oturdu ve bir damla daha süzüldü yanaklarımdan.
" İlk karda asla elimi bırakma."

Özür dilerim aşkım, çok özür dilerim bir tanem.
Ben elini tutmak istemiştim ama sen onu ittin. Şimdi o minik elin, bir başkasının parmakları arasında.

Ve ben buna dayanamıyorum sevgilim.
Hala ve hala seni düşünüyorum, ve sen, hala ve hala sabah uyandığımda aklıma gelen ilk şey oluyorsun.

Haftalar geçti, artık hiç konuşmuyoruz. Sınıfta yüzüme bile bakmıyorsun, bir tane bile mesaj atmadın şuana kadar.

Şimdi tekrar iki birer yabancıya dönüşüyoruz, ama bu sefer...bu sefer anılarla birlikte, sevgilim.

Anılar.
En acıtanı da bu ya, o lanet olası güzellikteki anılar...
Hatırladıkça bile sevgisi içime işleyen, gözlerimin dolmasına sebep olan, zihnimde bir film şeridi gibi her gün dönüp duran o anılar.

Ben anılarımızın hiçbirini unutmadım sevgilim.
Unutamadım.

Belki sen de unutmamışsındır, değil mi? Hepsini hatırlamanı tabiki beklemiyorum ama en azından birkaç tanesi zihninde bir yerlerde yer edinmiştir, değil mi meleğim?

Söylesene meleğim, şuan o kızın ellerini tutarken seninle ilk kardaki el ele tutuşumuz aklına geliyor mu?

Ya da şunu söylesene, onun gözlerine bakarken bana baktığın gibi mi bakıyorsun?

Belki cevabın acıtacak, belki biraz daha ağlayacağım, ama yine de duymak istiyorum sevgilim;
Bana tüm kalbinle gözlerimin içine bakarken o kızı benden daha çok sevdiğini söyleyebilir misin?

Ben şimdilik bunun cevabını düşünmeyeceğim. Ama bir gün düşünecek olursam, beni ikilimde bırakacak kadar yabancılaşma olur mu?

Yutkundum.
Derin bir nefes alıp kazağımın koluna gözlerimi sildikten sonra yeniden gülümsedim.
Camım buhar olmuştu.

Hince kıkırdadım ve elim buhar olmuş cama gitti.
Üstüne ikimizin baş harflerini yazarken onunkisini daha çok özen göstererek yazdım.
"H ve S"

İşte şimdi çok daha güzel olmuştu manzaram!

Birkaç saniye daha izledim bu şaheser manzarayı. Ama daha sonrasında kulaklarımı dolduran bir bildirim sesiyle gözlerimi ayırmak zorunda kalmıştım.

just friends | seongjoong ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin