not:kitaptaki yazım yanlışlarını ve noktalama işaretlerini düzenlediğim için satır arası yorumlar,normal yorumlara aktarılmıştır.
"0.4"
...
Bavuluma doğru eğilirken ağlamaya başladım.Karanlıktan çok korkardım.Ben bu ıssız yollarda napıcam.Hayır olamaz!
Derken yine aklıma abime yaptığım gibi şeytani numaralar gelmişti,en iyisi buydu mecburdum.Tam geri dönüp giderken kolundan tuttum.
"Dur bi dakika"
Başım dönüyor gibi hareket yaptığım anda beni belimden tuttu.Valla çok iyi tiyatrocuydum.
"Ne oluyor? İyimisin?"
Konuşursam iyi olduğumu anlar ve beni bırakır.En iyisi gözümü kapatıp konuşmamak.
"Hey!Yüzüme bak.Noldu?Cevap ver! Allahım ya sabır! konuşsana?"
Yüzüme hafif vurarken kendimi gülmemek için zor tutuyordum.Beni arabanın arkasına yerleştirip tekrar konuşmaya başladı.
"Aç gözlerini!Ben öyle derken ciddi değildim?"
Ben birşey demeyince arabanın kapısını kapatıp ön koltuğa geçti.Arabayı çalıştırma sesi geliyordu.Yine gülmemek için zor durdum.Başka ne yapabilirdimki.İnadın tekiydi.Aslında ben hangi aklıma uyup da senin arabana bindiysem.
...
15 dk boyunca öylece bekledim.Keşke Güzel sanatlar okusaydım.Yetenekli olduğumu yeni anladım.Gözlerim kapalı iken birden kapı açıldı.Öküzün yüzüme döktüğü soğuk suyla korkudan altıma sıçmıştım.
"Manyak!"
"iyimisin?"
Dibime kadar girmiş yüzüme bakan bir yakışıklı.İyi der gibi kafamı salladım.Heyecandan konuşamıyordum bile.
"İyi o zaman.Bir ihtiyacın varsa benzinlikteyiz.Sadece 5 dakika beklerim ama seni burda 5 dakika aşarsa bavulunuda bırakıp giderim!"
Öküz! Ayı! Maymun !Sığır!! Başka ne sayabilirim yaa? Hemen gidip markete daldım sadece 5 dakikam vardı.Yoksa bilmediğim bir yerde beni bırakıp gitcek.Resmen tv'deki yarışmanın içindeyim! 2 kola 2 çikolata 2 çubuk aldım.Sonra hemen dışarı çıktım arabayı görünce rahatlamıştım.Gitmemişti.Ön koltuğa geçince "hayırdır" der gibi baktı?Görürsün şimdi.Sinirlice bakıp omuz silktim.Ayakkabılarımı çıkarıp ön koltuğa oturarak koltuğu arkaya ittim.Ayaklarımı öne doğru uzattım.Kısa bi an bakıp poşeti elimden aldı.Çoktan arabayı çalıştırmıştı.Ona aldığım kola ve çikolatayı uzattım.Hepsini elimden alıp arka koltuğa itti.Sonra arka koltuktan bir poşet alıp bana verdi.Poşeti sinirle açınca içinde 2 tane tost ve ayran gördüm.Hemen alıp kendiminkini yerken onunkinide ona uzattım.Elimden almayıp sadece ısırdı.Oldu canım bide sana elimle yedircem.Harbi manyak bu be.
"Ayran açayımmı?"
"İçmicem"
"Kola?"
"istemiyorum"
Ay zıkkımım kökünü iç be adam! O zaman niye aldın bunları ya.Bir anda elimden kendi tostunu aldı.
"Madem yemeyeceksin! Niye aldın?"
"Ayıp olmasın diye aldım! SES SADECE SUS YETER,HERŞEYİ YAPARIM OFF!"
Sinirlendim ve kollarımı bağlayarak gözlerimi kapatıp şu baş belası yolun bitmesini bekledim.
...
"Hadi ya kalksana ne uyku bu mübarek! Bak seni evine götürcem hadi kalk!"
Gözlerimi açtığımda karşımda "ultra ekstra yakışıklı and öküz"ü gördüm.Bence gayet iyi bir tabirdi.
"Sonunda! Geldik Trabzon'a hadi evin nerde tarif et?"
Yerimden doğruldum.Buna evimi gösterirsem yok artık.Aklımdan herşey geçiyor şuanda.
"Yok sağol ben burda ineyim."
Arabadan inip bagajdan bavulumu aldım.Galiba beni izliyordu.Şu anda içimden geçen herşeyi söyleyebilirdim.Zaten bir daha onu görmeyeceğim.
"Beni buraya kadar getirdiğin için çok ama çok teşekkürler fakat..
-Çok öküzsün!
-Çok kasıntı bir adamsın!
-Delinin tekisin!
-Ya bir kızı gece ıssız yolun ortasında bırakmak nedir ya?
-Hangi cins ayılardansın?"
"Ben ciddi değildim ama o zaman öylesine de-"
"Tamam sus!"
Arkamı dönüp yürümeye başladım.Böyle kalırsın işte! Kaldırıma çıkıp taksi beklemeye başladım.Hafiften yağmur yağıyordu.Arabasıyla geçerken yağmurda oluşan su birikintisinden geçti ve ne oldu biliyormusunuz? Tüm çamur üstüme sıçradı.
"Öküzsün yemin ederim öküzsün bir kere daha öğrendim bunu!"
Arabanın arkasından bağırırken yoldan geçenler bana bakıyordu.Bir tane taksi gelince bindim.İnşallah bir gün karşıma çıkmazsın yoksa elimde kalacaksın!
...
Eve geldiğimde duş alıp üzerimi değiştirdim.Tabi bavulumu açınca gördüğüm manzara ile şok oldum.Bavulumu hep karıştırmıştı ya!Herşey karmakarışıktı.Salona geçip koltuğa uzandım.Leya'da sakinleşmem için bana kahve getirdi.
"Yemin ederim o kadar öküzdüki varya,hep üstümü mahvetti!"
"Neyse birde iyi yanından bak gece gece otobüslerde sürünmedin."
"Ay hangi akılla bindiysem.Adam beni gece ıssız bir yolda bıraktı biliyonmu sen?"
"Takma kafana bir daha nerede göreceksinki zaten."
"Görürsem elimde kalacak zaten bir zahmet görmeyeyim!"
Heyecanla yerinden kalktı mutfağa gitti.Elinde bir tabakla geri geldi ve bana uzattı.
"Şu karşı binada bi abla var çok tatlış,bize yemek getirdi.Yengem ona söylemiş."
Elindeki tabağı alıp baktım.Trabzon'a özgü bir yemekti.
"Merak etme karabiber yok."
"Kadına sordunmu varmı diye?"
"Yok ya dedimki inşallah karabiberlidir.Doldur abla dedim."
Başımı tamam diye sallayıp yemeye başladım,çok acıkmıştım.
"yarın ne giysem,ay çok heyecanlıyım"
Allahım yaa benden cevap almadan salona gitti.O andan telefonumun şarjı %5 iken abimden gelen bildirim sesi!
Brom:Haftaya cumartesi biletim hazırdır!
Me:Mümkünse huç gelma ağzun bozilur.
Telefonu kilitleyip kalktım.Çook yorulmuştum bir an önce uyumak istiyorum.Derken Leya'nın bağırmasını duydum.
"DİSKOO!!"
En az 2 saat kurtlarımızı döktükten sonra yatağa kendimi zor attım.Yarın büyük gündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
blacksea.
Teen Fiction'onun yaralarını kapatmaya çalışırken kendi ellerinin kanlar içinde kaldığını göremezsin.