çözemezsin

930 68 174
                                    

kitapta 3. kez yazma stilimi değiştiriyorum,umarım kafanız karışmaz.

birde destek olmak için yorum yaparsanız güzel olurr 🫶🏻

"4.3"

-Tuana Naz Tiryaki'den-

O dizimde yatarken gözlerim dışarıda yağan şiddetli yağmura dalmıştı.Parmaklarımın arasında onun saçlarının olduğunu yeni farketmiştim.Düşüncelerimi bir kenara bırakıp yavaşca elimi saçlarından çekerken uyuduğunu gördüm.Ne yani uyku ilaçları ile zar zor uyuyan Çağan şimdi iki dakikada dizimde uyuyakalmıştı.Açıkcası şaşırmıştım.Onu fazla sarsmadan başını dizimden kaldırıp koltukdaki yastığa dayadığımda elimin ısındığını hissettim.Alnına dokunduğumda ise biraz ateşi vardı.Sıkı sıkı tuttuğu battaniyeyi elinden alıp sadece beline kadar örtmüştüm.Ses çıkarmadan mutfağa gidip bez veya peçete gibi şeyler aramaya başladım.

Banyodaki dolapta bulduğum havluyu biraz ıslatıp içeri geçtim.Yere oturup yattığı koltuğa yaslanarak nemli soğuk havluyu alnına koydum.O kadar rahat uyuyordu ki uyandırmak istemedim,üstündeki gömleğine dokunduğumda kurumuştu.Önüme dönerek tırnaklarımı kurcalamaya başlamıştım.Sözlediği sözler onun canını yaktığı gibi benimde canımı yakıyordu.Sadece bir kişinin,insanın hayatına girmesiyle herşey değişiyordu.Ama en başta kendi değişiyordu.Ben Çağan'da bunu gördüm.İkimizin hayatı da değişmişti.Onunla ağlayıp,onunla gülüyordum.Çok farklı bir his...

'biliyormusun,ilk defa birisine bu kadar rahat içimi dökebildim.'

bu sözü hâlâ aklımdan çıkmıyordu.Yaşadığı acıları içinde tutarak en çok kendisine zarar vermişti.Telefonumun titremesiyle ayağa kalkarak cama doğru gittim.

💬Leyoşum:Tuana ders başladı sen hâlâ yoksun,bir sorun mu var?

:ben derse gelemeyeceğim,ama iyiyim merak etme *gönderildi

:telefon çekmiyor burada *gönderilemedi

İkinci mesajım gitmeyince oflamıştım.Şarjım %8 olduğu için telefonu kapattım.Perdeyi hafif aralayıp dışarıyı izlerken şimşek çakmasıyla birden kendimi geri attım.Gök gürlemesini ilk defa bu kadar şiddetli duyuyordum.Ellerimle kulaklarımı kapatıp Çağan'ın yanına giderek tekrar yere oturdum.Başımı onun kolu ile göğsünün arasındaki boş yere dayadım.Bir an önce yağmurun bitmesini istiyordum.

...

Çağan'ın hapşırması ile uyanmıştım.Ne ara uyuduğumun farkında bile değildim.Yerimden doğrulup ona baktığımda battaniyeyi boğazına kadar çekmiş,kızarmış burnunu çekerek beni izliyordu.

"ne ara uyumuşum?" dedim ağrıyan boynumu tutarak.

"öyle güzel uyuyunca uyandırmak istemedim ama boynun tutulmuş"

"sanırım biraz öyle oldu.aslında uyumazdım bu saatte ama sürekli şimşek çakınca.."

Alaylı bir tavırla "korktunmu?" dediğinde kaşımı kaldırıp sesimi yükselterek cevap verdim.

"hani hastalar pek konuşmaz ya"

"hmm doğru" dedikten sonra gözlerini kapatarak titremeye başlamıştı.Ayaklanıp elimi alnına koyarak ateşine baktım.

"hâlâ ateşin var,battaniyeyi almam lazım"

"üşüyorum,çok"

"biliyorum ama böyle giderse havale geçirirsin,farkında bile olmayız"

blacksea.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin