İnci'nin anlatımı
Hava karamıştı. Son kez gökyüzüne baktım. Babama baktım. Ayağa kalkıp diğer ayağıma zorluk yapmadan içeri girdiğimde odada loş ışık vardı. Bu loş ışığın kaynağı karanlık çöktüğü için terasta olan ışıklandırmanın ışığı vuruyordu. Yatağa baktığımda Deniz ter içinde üstünde ki pikeyi sıkıyordu. Doktorun dediği gibi ateşi mi çıkmıştı. Yavaş adımlarla yanına ilerleyip elimi alnına koydum evet ateşlenmişti.
Yavaş bir o kadar da hızlı olmaya çalışıp merdivenleri indim. Kapıya yaklaşıp açtığımda kapıda ki koruma hızla bana döndü.
"Yavuz burdaysa çağırır mısınız"
Sorduğum soruyla koruma kısa süreliğine yüzüme bakıp yerine geçerken konuştu.
"Yavuz bey yok bu akşam gelmeyecek"
Dediğinde kapıyı kapattım ne yapacaktım. Ateşinin düşmesi lazımdı ve ben yapmak istemiyordum. İçimde babamdan gelen babamın aşıladığı merhamet rahat bırakmıyordu beni. Ben vurmuştum ve yardım etmemi söylüyordu. Aklım ise karşı çıkıyordu zorla beni alıkoymuştu. Aklım ve merhametimin savaşında merhametimin oynadığı son kozla kazandı. 'Baban bize bunu öğretmedi o yardım etmemizi merhamet etmemizi söylemişti'. Ve bu savaşı kazanmıştı.
Babam benim en hassas noktamdı. Mutfağa ilerleyip babamdan öğrendiğim gibi geniş bir kapa buz gibi su doldurdum içine biraz da dolapta bulduğum beyaz sirke ekledim mutfağı biraz daha kurcaladığım zaman bir kaç bez bulmuştum onları hızla kabın içine koyup ayağıma dikkat edip yukarı çıkmaya başladım.
Babamdan öğrendiğim sirkeli suyu deneyecektim. Yavaş adımlarla yatağa yaklaştığımda Deniz üzerinde ki pikeyi daha da sıkıyordu. Ve bu dikişleri için zarardı. Hızla kapdaki bezden bir tanesini alıp hafif sıkıp alnına bıraktığımda pikeyi sıkan elleri biraz gevşemişti. Rahatlıyordu. Diğer bezleri de sıkıp boynuna sağ göğsüne koltuk altına koydum.
Sürekli bezleri değişiyordum ve az da olsa Deniz'in ateşi düşüyordu. Hala gergin bir şekilde pikeyi sıkıyordu. Sessiz bir şekilde seslendim aniden yüksek sesle seslenseydim ne olacağını kestiremiyordum.
"Deniz Deniz uyan"
Yavaş bir şekilde gözlerini kıpırdattığında uyanıyordu. Gözlerini kısık bir şekilde açtığında yüzüme baktı. Gözleri çekikti birde kısık açınca küçük duruyordu.
"Ateşin var düşmüyor ne yapabiliriz Yavuz da yok"
Sessiz bir şekilde konuşuyordum uykusunun açılmasını bekliyordum.
"Duş duş alayım"
Diklenmeye çalıştığında geri yatağa uzanmıştı. Yardım amaçlı bir elini sırtına koydum sağ elinide kendi omzuma koyup dikleştirdim.
"Duş olmaz sargın var"
Uğraştığım şeye bak beni bir mal gibi gören adama yardım ediyordum şeytana uyup gebermesini bekleyebilirdim. Ama işte içimdeki merhamet susmuyordu ve beni en savunmasız yönündem vuruyordu babam
"Duş alacağım"
Direttiğinde gözlerimi devirip yataktan kalkmasına yardım ettim. Yataktan kalktığında sağ kolunu omzuma attığında kaşlarımı çattım. Bir şey demedim desteğe ihtiyacı vardı 'sabret sabret İnci' kendi kendimi telkin edip odadan çıktık merdivenleri tek tek inip banyonun kapısını açtım. Zor bela küvetin içine bırakıp diklendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liderin Kadını
ChickLitAşk Yalan Sırlar İç savaş Doğru bildiğimiz gerçekler ya yalan çıkarsa. Kocaman yalan, acı dünyadan sağ çıkabilecek miydi. Her şeyin hayal olmasını isterdi. Acıların hüzünlerin umutların hep hayal olmasını isterdi.