İncinin anlatımı
Taş yolda sarsılan sedyeyle beraber üstünde ölü gibi uzanan Deniz'in sarsılan bedenini ambulansa taşıyordular. Yavuz yanımda bana destek olarak belimi tutuyordu.
Tüm yükümü ona vererek sedyenin arkasında yürüyordum. Göz yaşlarım tükenmişti. Kendi yerime ve en çokta Deniz'in yerine ağladım. O ise sedyede yapılan iki ağır sakinleştiricinin etkisinde ölü gibi taşınıyordu.
Bu hali göğsümü ağrıtıyordu. Ben onu dik görmeye alışmıştım. Sadece bana gösterdiği çökmüş omuzları olsa dahi hep ayakta duruyordu. Ama şimdi boylu boyunca sedyede yatıyordu. Artık dayanamamıştı. Omuzundaki yüklerine doğru bildiği yalanları açıkladığım zaman tamamen dengesini kaybedip yere serilmişti.
Çökmüş omuzları artık çökmekten daha beter olmuştu. Yere değmişti. Kendimi suçlamıyordum. Sadece bu acıyı benden öğrendiği için kendimi suçluyorum. Beni hep bu söylediğim sözlerle hatırlarsa ne olacaktı. Ya beni hep acı hatıra olarak onda kalsam ne yapacaktım ben?
Sedyeyi ambulansa bindirdiklerinde Yavuza verdiğim tüm yükümü çektim. Ambulansa adımlayıp bindim. Tek bırakmayacaktım onu asla. Yavuz arkamdan acı bir şekilde bana bakıyordu.
"Siz arkadan gelin tedbiri bırakmayın"
Sesim ağlamaktan dolayı çatallı çıkmıştı. Yavuz başını sallayarak etraftaki korumalara emir verdi. Güçlü durmalıydım. Yavuzda güçlü durmalıydı. Deniz için, çete için güçlü olmalıydık.
Ambulansın kapılarını kapatıp yola çıktık. Sedyede uzanan Denize baktım. Sol gözünden şakağına akan yaşı gördüğümde boğazımda bir yumru oluştu. Sakinleştiricinin etkisiyle baygın olmasına rağmen içindeki ateşi acıyı dindirememişti. Elimi uzatarak o göz yaşını sildim. Dudaklarımı göz yaşının ıslak bıraktığı şakağını öptüm.
"Burdayım"
Yanımda oturan doktor eline aldığı kemerle Denizin ellerini sedyeye bağladığında kaşlarımı çattım.
"Napıyorsun sen!"
Sesim istemsiz bir şekilde yüksek çıktığında doktor yaptığı işi bırakıp bana baktı. Kaşlarımı çatmış bir şekilde doktorun gözlerine baktığımda açıklamasını yaptı.
"Yoldayken uyanırsa kendisine veya çevreye zarar vermemesi için bağlamak zorundayım. Şuan içinde duygu karmaşası en çokta acıdan oluşan öfke var"
Sessiz kalarak Denizin yüzüne baktım. Huzursuzdu hissediyordum. Doktor Denizin ellerini ve ayaklarını bağladığında sessizce bekledim. Denizin sedyeye bağlayan elini tuttum.
Elinin üstüne bir öpücük kondurdum. Diğer elimle parmaklarıyla oynamaya başladım.
"Bundan sonra ne olacak düzelir değil mi daha önce de düzelmişti"
Doktora merakla en çokta umutla baktım. Doktor sıkıntılı bir ifadeyle Denizi inceledi. Boğazını temizleyerek bana döndü.
"Açıkçası kesin bir şey söyleyemem yaşadığı olay onda büyük bir etki etmiştir. Bu ona ruhuna zarar vermiştir. Belkide ruhunda asla dinmeyecek kapanmayacak bir yara oldu. Bundan sonra Deniz beyin tavırları duyguları tramvayı atlatma şekline göre şekillenecek. Kesin bir şey söylemek için çok erken. Ama her şeye hazırlıklı olunmalı belki iyileşecek belki hiç iyileşmeyecek"
![](https://img.wattpad.com/cover/291440319-288-k348728.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liderin Kadını
ChickLitAşk Yalan Sırlar İç savaş Doğru bildiğimiz gerçekler ya yalan çıkarsa. Kocaman yalan, acı dünyadan sağ çıkabilecek miydi. Her şeyin hayal olmasını isterdi. Acıların hüzünlerin umutların hep hayal olmasını isterdi.