Evet aklımda bir sürü cevabından emin olmadığım sorular var. Yanlışların tüm doğrularımı götürdüğünden bu soruları da boş bırakıyorum. Cevaplamak için bile olsa gelme artık. Çünkü yüz yüze gelmek neyse de, kalp kalbe gelecek kadar iyi hissetmiyorum kendimi. Güçsüz de sayılmam pek. Bilmediğim senli sokaklarda yürüyecek kadar ayaklarımı ikna edebiliyorum yürümeye, varacağım yeri önemsemeden. Aynı şemsiyenin altında bulunmayacağımız için yağmur yağmaktan vazgeçmedi ama ben yağmurda şemsiye açmıyorum artık.
Hala var mıyım bordo kazağının kokusunda bile olsa, aklında yer ediyor muyum bilmem. Senin bende ki yerini kimse dolduramadı. Yeni başlangıca hazır olacak kadar yer de yok içimde. Sadece biraz ayaz ve yokluğun kadar boşluk... Sonunu bildiği kitabı neden okusun ki insan? Ben okudum bizi. Sen bu kitabın başındaki "bir varmış, bir yokmuş" cümlesiymişsin. Geri kalan kısmı ise kurmaca. Sonu da mutlu bitmiyor hem.
Senin bende bıraktığın sensizlik sadece seni alıp götürmedi benden. Sensiz, bensiz, bizsiz kaldım ben. Yalnızlığın en karanlığı bu... Ardından gelecek kadar ben bile bırakmadın. Sen de gitmiş sayılmazsın zaten. Benim her bir gözyaşım sen eder, her yediğim lokmanın bir kaşığı sen..
Şimdi yoksun. Ama ben içimdeki sana aşığım, durumumun seninle bir alakası yok. Seni sen olmadan yaşamak zor olsa da daha az acı verir senli bir aşktan. O yüzden git, gelmemek üzere.
Yazdıkça bitiriyorum seni ve hep daha çok yazacağım. Yazdıklarım geçtikçe senden, bende senden geçeceğim. Tek korkum var şimdi; ya geri gelirsen? Gelir de sana yenilirsem? Gelme bir daha. Sen gelirsen bende ki ben gidiyor çünkü. Benden çok sana ihtiyacım olsa da gelme. Çünkü en çok kendime kızarım gelişinle. Hem gelirsen kaç kelimeyi bir cümlede topladığında gözyaşımı eksiltir artık bilmiyorum. Parmak izine kadar muhtacım şimdi. Geldiğinde bıraktığın yerde olur muyum bilmem. Hayat bırakmadı beni, öldürdüğün yerde yaşayamadım, yaşadığım her yerde ölüyorum..