Farklı yanım buydu sanırım; herkes kendi hatalarından, ben senin hatalarından ders aldım.
Susuyorum ama anlıyor kalemim; dudaklarımdan dökülmeyen adının, gözlerimden oluk oluk akacağını. Anlatıyor yine seni. Bulutlar eşlik etmiyor gözlerime bu defa. Mevsim yaz. Yarama gülümsüyor güneş. Ne acımasız! Vesselam, açmaması lazımdı çiçeklerin, doğmamalıydı güneş sensiz bir mevsime. Zira dışarda insanlar piknik yaparken içimdeki çocuğun gelmeyen yaza karşın burukluğu can sıkıyor. Çünkü bu çocuğa göre gökyüzünde bulutların yerini güneş alması değil yaz. Varlığına sarılmak ve bununla ısınmak. Söylesene içimdeki çocuk ne zaman ısınacak?
Gel, gözlerimin denizine bir damla da sen ol, kirpiklerim kirpiklerine karışsın.Ben güvenmesem de, içimde bir şeyler hala inanıyor bize. Ayaklarım gelmese de ardından, kalbim hep seninle. Dudaklarından çıkanlara rastlamıyorsa da cümlelerim, geçerken hep uğruyor anlattıklarım sana.
Sensizliğin alfabesinden yazıyorum sana, mazur gör şiirlerimin eksiklerini. Kağıda akıyo kalbim, tek düze mısralarım, yarım yamalak bir aşk acısı işte..