O kadar şu an varken hep sonralarda kaybolmadık mı seninle? Ölesiye sevmek dururken öldürürcesine terkettiğin günden beri ne bir 'şimdi' bulabiliyorum kendime zaman diliminden, ne de bir sonram var artık geride bıraktığın! Gittin ve ben, yönetmen olduğun bu senaryoda öldüğüm zaman anladım başrolde başkasının olduğunu. Şimdi ise düşüncelerim kelimelerin kifayetsiz kaldığı anda cümlenin sonuna gelen o üç noktaya ne kadar da benziyor. Öyle uçsuz bucaksız, öyle çok şey anlatıyor ki. Üzerinde emeği geçen tüm üzeri kabuk tutmuş elvedalara selam olsun.
Senin içine yağsa yağmur benim içimde çakar şimşekler bilirsin. Sence de güneşin doğması gerekmiyor mu artık? Gel, senli cümlelerimin eksik öznesini tamamla artık! Yazamadığım ne kadar acı varsa yaşayalım birlikte, bırakma beni tek başıma harflerin merhametsiz ellerine. Yokluğunda kenara köşeye biriktirdiğim ne kadar tebessüm varsa paylaşırım seninle, böyle doyar karnımız ve hiç susamayız aşka birlikteyken. Şimdi ise tek yapabildiğim yoğurmak harfleri. Senli cümleler yapıyorum en acılısından. Ama bizsiz tadı tuzu yok kelimelerin, GEL..