15. Bölüm: Telsiz duvaklı gelin!

610 81 66
                                    

Keyifli okumalar ve bol kahkahalar dilerim. 💛💜💐

17 Vote 100 yorum sınırımız olsun.
Normalde koymuyordum ama böyle daha çok kişiye ulaşabileceğimizi düşünerek koyuyorum. Anlayışınız için şimdiden teşekkürler 😘

Media: Çiçek Ipek Zamer

"Kudurr! Çatlaa! Kıvır kız! Ohh yandan yandan!" Roman havası oynuyorduk Gamzelerin evinde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kudurr! Çatlaa! Kıvır kız! Ohh yandan yandan!" Roman havası oynuyorduk Gamzelerin evinde. Ama böyle bir oynamak yoktu.

En son ki annemle rutine bağladığımız kaçma kovalamaca durumunun üzerinden bir ay geçmişti. O günden bu yana Cihangir Başkomiseri hiç görmemiştim.

Görmek zorunda kalmadığım için çokça da mutluydum. Şahsen o nemrutun suratını görmek istemiyordum!

Malum bizim karşılaşmaların yüzde doksanı, benim nezarethaneye düştüğüm durumlarda vuku buluyordu. Ne kadar bu duruma şok olsam da, geçen bu bir ayı kazasız belasız ve dahi selasız atlatabilmiştik.

O günden bu yana annesi olan Nur teyze, anam kişisiyle sık sık görüşmüş ve benim hiç umrumda olmadığını yüz kere dillendirmelerime rağmen, biriçik oğluşunun hangi görevden hangi göreve koşturduğunu anlatmakla meşgul olmuştu.

Hayır Nur teyze sen hayin misin? Niye teşkilattaki çürük elma gibi her olan biteni gelip bize anlatıyorsun ki?! Adamla karşılaşmamıştım ama ondan daha çok hakimdim karakolda dönen mevzulara.

Mesela şu an beni en son ki operasyonla ilgili bilgi almak için arasalar, Başkomiserden daha detaylı anlatırdım olan biteni!

"Kız ne durdun oynasanaaa!" diyerek kalçasıyla kalçama vurarak beni iki seksen yere yapıştıran canım arkadaşım Çiçek sağolsun daldığım derin mevzulardan, ana geri döndüm.

"Ya ne yapıyon ya! Öle şi edilir mi! Kırdın kemiklerimi be kizce!" diyerek roman ağızıyla konuşmama kıkırdayarak ellerini dokuz sekizlik oynamak için havaya kaldırdı.

Bilmeyenleriniz varsa kısaca parmaklarını birbirine sürtüp şıkıdık şıkıdık sesler çıkartıyor yani.

Bende ona uyarak oynamaya kaldığım yerden devam ettim. Kıvrak bel hareketlerimizden, birbirimize gerdan kıvrmamızdan hiç bahsetmiyorum bile. Peki bu kadar neye çoştunuz siz diye soracak olursanız anlatayım.

Annem bana görücü geleceğini söylemişti bu sabah. Söylediğine göre gelen kişiler mahallemiz de yaşayan Sedat isimli şahıs ve ailesiydi.

Sedat'ın bana bir kötülüğü olmamıştı ama iyiliği olduğunu da hatırlamam. Kısaca silik bir tipti işte. Ah, siz şimdi kocaya gidiyor diye sevindi bu kadar sanmayın. Tam tersine, delirmiştim haberi duyduktan sonra.

Anneme gelmemelerini söylesem de beni dinlememişti. Bir gelsinler olmadı geri göndeririz dese de bu stresi benim bünyem kabul etmemişti. Bende soluğu köyün delisi gibi mahallede naralar atarak koşmakta bulmuştum.

Haylaz ve Delikanlı TurtaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin