25. Bölüm: Hayatımın aşkı!

217 24 21
                                    

Keyifli okumalar ve bol kahkahalar dilerim! 💜🛐

"İçime de sinerr tenime de-" Kıvırtırken şu an kaçırılıyor olmamız nedense çok önemsiz bir detay gibi kalıyordu ama asla degildi! "AÇ SESİ AÇ!" diye bağırıp koltuğa tek dizini dayayan Jülide ile önde oturan ve bizi kaçıran adam radyonun sesini yük...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İçime de sinerr tenime de-" Kıvırtırken şu an kaçırılıyor olmamız nedense çok önemsiz bir detay gibi kalıyordu ama asla degildi! "AÇ SESİ AÇ!" diye bağırıp koltuğa tek dizini dayayan Jülide ile önde oturan ve bizi kaçıran adam radyonun sesini yükseltti. Onların da keyfi gayet yerindeydi! Çünkü zorluk çıkartmadan keyif ala ala kaçırılıyorduk!

"Ah bir geçirirsem seni ellerime! Pervane döne döne, itağatkâr bir köle! Neler geliyor aklıma, tövbe tövbe!"

Tamam şarkı seçimimiz biraz cürretkâr ve fazlaca saçmaydı ama eğleniyor muyduk? Kesinlikle!

"Ay geberdim!" diyerek kendini koltuğa attı Jülide. Saatlerdir dans etmenin verdiği yorgunluk vardı üzerinde. Yolculuğun uzun süreceğini anlamamızla kös kös oturmak yerine bir şeyler yapma fikrini atmıştık ortaya. Eh malum arabanın içinde yapacak başka seceneğimiz de yoktu!

Derya'ya oynamak az gelmiş olacak ki, "Ay biraz mezdeke açın da enerjimi atayım!" diye bağırdı istekle. Evet! Bana en çok kızan da oydu ama bu yoldan dönülmeyeceğini fark edince 'başlarım dersine' diyerek en çok kendisi oynamıştı! Madem kaçırıldık hakkıyla kaçıralım mottosuyla hayatımız olması gerekenden saçma ilerliyordu!

Arabayı kullanan abi tabii ki kayıtsız kalmayıp mezdeke açtı bize! Bunlarda bir araplık vardı bence! Zaten ikisi de esmer, araplara benziyorlardı.

Derya kıvırırken ben de kendimi Jüjü'nün yanına attım yorgunlukla. Feride arkada uyuyordu saatlerdir. Asla aramıza katılmak gibi derdi yoktu. Bu kadar sese nasıl oldu da uyanmadı bilemiyordum. Bala, Derya'nın zoruyla ona eşlik ediyordu çekingen bir şekilde. Zaten düğünlerde bile oynamazdı çekindiği icin. 

"Ay Haylaz! Ne iyi oldu değil mi bizi kaçırdıkları!? Şehir dışına çıkamıyordum ne zamandır! Çok iyi gelecek bu tatil bize!" diyen Jülideye baktım inanamayarak. Ne tatilinden bahs ediyordu bu kız!? "Antalya'ya mı kaçırıyorlar lan bizi? Benim niye haberim yok?" dedim anlamayarak. "Antalya ya mi? Dur sorayım..." dedi omuz silkerek.

"Pardon şoför bey! Bizi güzel manzaralı bir yere kaçırıyorsunuz değil mi? Hayır benimle geçirdiğiniz şu zaman zarfında bünyemin first class mekanlar dışında, mekanlara gelemediğimi anlamış olmalısınız!"

Adam, Jülide'nin sesini bastıran mezdeke sesini uzanıp kıstı. "Bacım siz neyin kafasını yaşıyorsunuz lan? Sizi kaçırıyoruz biz!  Yok bir de beş yıldızlı otel tutacaktık size!?" diyerek sabır çekti. Jülide kaşlarını çattı. "Ay o ne demek be?! Tabii tutacaksınız! Ben mi dedim gelin bizi kaçırın diye!?" Yalnız adamda dememişti ama sen bilirsin Jülideciğim!  

Adam bu konuşmada haklı çıkamayacağını anladından, gözünde ki siyah gözlükleri sinirle yerine oturtup sabır çekti. Mezdeke'nin bitmesiyle Derya ve Bala da gelip yanımıza oturdular. "Köy'de falan kalamam ben ya! Hanzade bir şey desene!" diyerek kolumu çimdiklemesiyle inleyip adama baktım endişeyle. 

Haylaz ve Delikanlı TurtaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin