Keyifli okumalar ve bol kahkahalar dilerim.
Önceki bölüm:
"Ne oluyor lan burada! Neye bakıyorsunuz siz!?" diyerek bakışlarını bizden çekmelerini sağlayan Delikanlı Turtama öpücük attım havadan.
O sırada Feridenin arkasında beliren babam "Ne oluyor? Kim neye bakmış?" demesin mi! Dedi vallaha!
Hayde buyrun cenaze namazına!
Jülideye bakıp üzerinin düzgün durduğundan emin olduktan hemen sonra araya atlayarak "TELEVİZYON!" diye bağırdım.
"Televizyon tabi. Ne olacak başka. Jüjü tutturdu Televizyon bakalım, Deryayı da bilirsin inatçı keçi baktırmıyor kıza. Bey Ağabeylerim de çok naçizane fikirlerini beyan ederek Televizyon izleme taraftarı olduklarını söylediler. Onu diyorduk. Tabi Ferideyi bilirsin, ortaya laps diye dalınca olay matamatik sorusuna doğru evrili verdi!"
O kadar uzun bir açıklama yapmıştım ki herkesin devrelerini yaktığımdan emindim. Gözüne far tutulmuş tavşan gibi kalakalmışlardı.
Kızlar benim dediklerimi birkaç saniye sonra idrak eder etmez basmışlardı kahkahayı.
Gülmelerinin tek bir sebebi vardı, o da benim 'Bokunuzu yiym' tarzında konuşmuş olmamdı. Babam kızların neye güldüklerini bilmese de onlara katıldı. Bunun üzerine rahatlayarak derin bir nefes alıp verdim.
Yanında oturduğum Jülide kulağıma doğru yaklaşarak kimsenin duymayacağı şekilde
"Abi deme lazım olur şekerim!" diyerek daha şiddetli gülmeye başladı. Onun gülmesini de benim bacağına attığım cimdik durdurdu!"Anırma gerizekalı!" diyerek bende sahteden gülümsüyormuş gibi yaparak onun kulağına doğru konuştum. "Jüjü biliyon mu sen bana gel desen ben kavimler göçü olurdum. Senden ne kadar uzağa gidebilsem kârdır!" diyerek onu iyice bozarak sırıtma işini üstlendim.
Yalnız cidden korkudan Muhtarlık seçmelerinde seçilmek için konuşma yapan emekli Edebiyat Öğretmenlerine dönmüştüm.
Babam yanında oturup şakalaştığı adamların az önce Jüjü'nün memesinin bir kısmını benim de popişin bir kısmını görmüş olduğunu bilse, şakalaşmak için kolunun altına aldığı kafalarını bu sefer boğazlamak için alırdı!!
Neyse ki ben şap şahane Hanzade kardeşiniz tam cehenneme v.i.p biletlik bir yalanla hem Başkomiserin hem de Savcının götünü kurtarmıştım.
Saçımı havalı bir şekilde geri atarken Derya'nın yüzüne çarpınca bacağıma odada yankılanacak kadar şiddetli bir tokat geçirdi manyak!
Elinin ne kadar ağır olduğunu size şöyle anlatayım:
ADAMIN BİRİNE TOKAT ATIP BAYILTMIŞLIĞI VARDI!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haylaz ve Delikanlı Turta
فكاهةMahalle dediğin nasıl mı olmaz! İşte tam da böyle katibem! Bizim Mahalle gibisini her yerde bulamazsınız, siz en iyisi mi baştan başlayın okumaya! Yaptıklarımdan pişman mıyım diye sorarsanız: Pişman değilim, aklım hâlâ yapamadıklarım da! *** "Mini...