Bölüm 12

353 23 0
                                    

" Asla... Benden öyle bir şey bekleme, Ahmet!" Dedi Begüm. Çığlık attı demek daha doğru olurdu.

" Ahmet benden ne istiyorsun ? Ben sana ne yaptım da böyle davranıyorsun?" sözleriyle ağlamaya başladı Begüm. İçim içimi yemesine rağmen beklemem ve onu ikna etmem gerekiyordu.

Mesajı henüz Begüm' e göstermemiştim. Elif' in iyileşme gösterdiğini ailesi ve arkadaşları ile paylaşmıştık. Bekleyen herkesin yüzündeki mutluluk inanılmazdı. Umut olmazsa hiç bir şey olmuyordu. Elif için sevenleri umutla beklemiş ve mutlu haber gelmişti. Umut lazımdı her zaman. Ben de Begüm'e dair umudumu koruyordum. Ona kavuşmaya dair umudumu....

Begüm'ün sonuçlarına baktığımda durumun dikkat edilmezse kötü sonuçlanacağını anlatma yollarını arıyordum. Ali'nin eşini işe bırakmak için hastaneden ayrılmasını fırsat bilerek Begümle konuşmuş, onun sakin bir hayat kurmasını sağlamasının faydalı olacağını anlatırken, tavsiyeler vermeye başladığımda onun bu itirazları başlamıştı. " Asla" demekten başka bir şey bilmiyordu ki bu inatçı keçi...

Önerilerim basitti bence; iş temposunu azaltması gerektiğini belirttim öncelikle. Begüm büyük bir kurumda yöneticilik yapıyordu. Her zaman azimli olduğu için, iş hayatında da bu azmini başarıya ulaştırabilmişti. Onun için işin yükünü hafifletmesinin faydalı olacağını anlattım. Ama anlayan yok ki! Önerilerimden bazıları ise, evde kendisini çok yormaması, kendisine vakit ayırmasıydı. Sanki ondan harakiri yapmasını istiyormuşum da itiraz edip duruyordu. Sağlığına önem vermediğini biliyor ama bunun çözümünü bulmak için bir türlü çaba göstermiyordu. İşini çok seviyormuş ve işinden ayrı kalamazmış hanımefendi. Bildiğin işkolik...

Tanıdığım kadınlar alışveriş yapıp, gezip tozmayı sever, işe gitmekten  hoşlanmazlardı. Bu Begüm bildiğin anormaldi işte. Ne yapalım benim gönlüm de en anormaline düşmüştü. Seçme şansım olsa da olmasa da tek ve gönüllü tercihimdi Begüm... Aramizda geçen konuşmanın ardından benimle arasına fazla mesafe koymuş gerekmedikçe konuşmuyordu. Ama bir şeylerden şüphelendiği belli idi. Hemen hemen her cümlesinde beni tanımadığını dile getiriyordu. Tanımaktan kastı karakterimdi biliyorum. Bana kendimi anlatacak, ona yüreğimin kapısını açacak fırsatı vermemişti ki hiç....
Kendimi ona olduğu gibi mi anlatsam diye düşünürken, odamın kapısı açıldı. Giren Begüm'dü. Bana artık evine gitmesi gerektiğini ve çocuklarını özlediğini söyledi. Çocukları tabi....

Biraz daha dinlendikten sonra birlikte yemek yemeyi teklif ettim. Yemekten sonra onu terminale bırakacağımı ve Elif ile ilgili gelişmeleri ona haber vereceğimi söyledim. Biraz düşündükten sonra kabul etti. Bu yemek onunla birlikte çıktığım ilk yemekti. Belki de son olacaktı. Denemek zorundaydım be sefer. Yıllardır hayalini kurduğum onunla vakit geçirme zamanı gelmişti işte. Bu sefer eteklerimizdekileri döküp saçmalıydık işte. Hayalim bu şekilde değildi. Yaşayıp görmek lazımdı artık...

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin