Bölüm8

502 32 0
                                    

Ahmet

Bozulan sinirlerimi düzeltmek için bahçeye çıkmıştım. Ama sakinleşemiyordum bir türlü. Bu cadı bana ne yapıyordu böyle? Duygularını saklayan bir adam olduğumu biliyordum. Ama konu Begüm olunca saklayamıyordum işte. Ne onun ağlamasına dayanabiliyordum ne de ona kendimi anlatabiliyordum. Tam bir çıkmazın içindeydim. Ağaçlık alanda yürürken tahlilleri gönderdiğim arkadaşım bana mesaj atmıştı. " Dostum bu hastaya iyi bak! O hiç iyi değil. Kalp çok zorlanmış, damarlar tıkanmak üzere ve tansiyon büyük sıkıntı verecek şekilde düşük. Bu arkadaşın kara sevdalı mı? Onu dünyaya döndürün. Tavsiyem bu. " yazıyordu. Acaba ben yanılıyor muyum diye bir örneğini de arkadaşıma yollamıştım. Sonuç aynı idi. Yanılmıyordum. Begüm kendisini yavaş yavaş öldürüyordu. Tahmin etmek bile istemiyordum buna sebep olan pisliği. Engin'i.

Eşinden şüphelenmiyordum. Yiğit, Begüm'ün eşinin çok iyi biri olduğunu söylemişti. Hatta Begüm'üm gözlerine 10 yıldır evli bir adam gibi değil, büyük bir aşkla bakıyor. Tarık gerçekten seviyor Begüm'ü demişti. Ya benim içimi rahatlatmaya çalışıyordu Yiğit ya da kendisinin....

Sakinleşip, odaya gitmem gerektiğini düşünüp, asansöre bindim. Begüm 'ün odasından Ali' nin ona yüksek sesle bir şey söylediğini duydum. Ali Begüm'e seni herkes den koruyup, en yakınımdan koruyamadım diyordu. Bilseydim sana yaptıklarını canım pahasına engel olurdum dediğinde Begüm ' ün sesi yükseldi. Duyduklarıma inanamıyordum. Hala mı Engin vardı onun aklında? Dinlemeye devam ettim. Konuşmanın sonunda onu sevmediğini ama hesap sormak istediğini söylüyordu Begüm'üm. Sevdiği için gelseydi mecbur olduğu için değil demişti bir de yaralı sevdam.... Ne demekti şimdi bu? Neden mecbur olsun ki gelmeye?

Ben onun hep mutlu olduğunu düşünerek kendime kızıyorken o yıllardır acı çekiyormuş. Aynı benim gibi.... belki de daha fazlaydı onu acısı. Sevdiğinden gördüğün zulüm daha çok canını yakar, sevdiğini bile bilmeyen canını acıtmaz, acıtamaz; sevdiğinin bilerek verdiği acı yüreğini parçalar, kanatmaz derdi babaannem. Parçalanmış sevdiğimin yüreği...

Begüm hala acı çekiyordu. Hem de sebep olan kişi yıllar öncesindeki ile aynı. Engin.....

Şu anda yakınımda olsa o pisliği öldürebilirdim. İyi ki yurt dışına gitmişti. Hiç dönmemek üzere. Dönmesin zaten. Dönerse eceli ben olacağım onun. Hem benim çektiklerim hem de Begüm'ün çektikleri için.

Duyduklarımın arasında aldattığı da vardı. Bir de onu aldattığı kadınlarla Begüm'ü konuşturuyormuş pislik herif... Nasıl dayanmış nazlı çiçeğim. Bu işkencelere. Eğer bu gün bunları öğrenmemiş olsaydım, Begüm'e olan aşkımı anlatacaktım Ali'yi gönderdikten sonra. Yapamayacaktım yine her zamanki gibi. Zamanı değildi. Umarım bu sefer geç kalmazdım. Beklemeliydim biraz daha.

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin