Sabırla beklerken sanırım zil çalacak ve vazgeçecek diye düşünürken, bizim kapıdaki tayfaya doğru dönüp
" Arkadaşlar bir fırsat verirseniz geçeyim. Mescide gitmem lazım teneffüs bitmeden." Dedi. Bizimkiler şok olmuş bir şekilde yolu açıp, geçmesine izin verdiler. Ama yine de camdan mescit yönüne gidip, gitmediğini kontrol ettiler. Gerçekten gitmişti. Tanıdığımız kızlar ya çok sırnaşıktı ya da dersle hiç alakadar olmayacak şekilde ilgisizdiler arkadaşlarına karşı, belki de hayata karşı. Ortada olabilen de varmış diye düşündüm. Ama yine de daha fazla incelemem lazım düşüncesi ile ders kitaplarımı hazırladım. Sanırım derse geç kalacaktı ve matematik öğretmenimiz geç gelen öğrencileri iyice bir fırçalardı. Bizim yeni kız ilk günün fırçasını da yiyecekti. Anlamsız bir şekilde bu durumda kalacak olması sevidirdi beni.
Ders başlamış ama yeni kız henüz gelmemişti. Hoca da gelince artık bu derste havası sönecek diye düşünürken kapı çaldı ve bizim yeni kız içeri girdi. Her zaman sert ve hiç gülümsemeyen matematikçimiz yeni kıza dönüp, gülümseyerek " Geç kızım. Ben de hangi sınıfa gitti benim gözde matematikçim diyordum. Demek buradasın. Bu saatte nereden geldiğini biliyorum. Yerine geçebilirsin kızım." Dedi. Tüm sınıf hayretle bakakaldık sadece. Bu sert adam bile ona gülümsüyor ve sınıfa kabul ediyordu. Vardı bu işte bir iş. Ama ne?
Dersin geri kalanında yeni kız yine şov yaptı ve dumura uğrattı hepimizi. Bu akşam yurttaki muhabbetin konusu belli idi. Yeni kız....
Yemekhaneye doğru yöneldiğimde kızların yemek aldığı sıraya gözüm takıldı. Normalde sıranın çabuk bana gelmesini beklemekten başka bir şey yapmazken, bugün aramıştı gözlerim onu. Sırada yoktu. Ama sınıftan çıktığına emindim. Nereye gitti bu kız acaba diye meraklandım. Sırayı bırakıp çıktım yemekhaneden. Bahçede dolaşırken, elimde olmadan kızlar mescidinin olduğu tarafa yöneldim. Onu orada bulacağımdan emin değildim. Ama gideceği başka bir yer de bilmiyordum aslında. Kantine bir bakayım derken bizim okulun emektarlarından Hatice Teyze ile birlikte çıktıklarını gördüm. Hatice Teyze bizim yeni kıza hayır duaları ediyordu. Sen olmazsan ben nasıl toparlardım buraları kızım diyor ve sırtını sıvazlıyordu. Sanırım Hatice Teyze'ye yardım ediyordu boş zamanlarında. Hatice Teyze zor yürüdüğü için ona oturduğu lojmana kadar gitmesi için koluna girip, yardım etti. Hatice Teyze emekli olmak için bir yıl daha çalışmak zorundaydı. Ne eşi ne de çocuğu olmadığı için bizi evlatları gibi severdi. Demek ki bizim kız Hatice Teyze'ye yardım ediyordu. Evine kadar götürdükten sonra hızla yemekhaneye doğru yöneldi. Ben de peşinden tabi.
Yemeğini alıp, kız öğrencilerin oturduğu masalara yöneldi. Ben de erkek tarafına. Sınıftan Gökhan bana hayırdır bakışı yollayıp, yeni kızı işaret etti. Birlikte olduğumuzu zannetti. Başımı iki yana sallayarak tahmininin yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ (TAMAMLANDI)
RomanceSevgisini yıllarca içinde saklayan bir adamdan ne beklersiniz? Neler yapabilir? Nasıl anlatır sevdasını? Cevabını bu hikayede bulacaksınız