1. Ahmet:
Arkadaşlarımızın olduğu bölüme bilerek çıkartmadım Begüm'ü. Onların olmadığı bir kata çıkarıp, kendimi doğrulatmak zorundaydım. Nasıl diğerleri ile bir araya getirebilirdim ki? Onlar da bir zamanlar benim gibi aşıktı Begüm'e. Engin hepimizi ezip, onu elde etmişti işte. Bir grup onunla arkadaş kalmayı seçmiş, en azından yakınında kalmayı tercih etmişti. Diğer bir grup da ondan uzakta kalma yolunu seçmişti. Ben son grupta idim. Zaten Begüm de bu gün bir kaç defa bana imada bulundu soğuk nevale diye, sevdiğim kızı başka birinin yanında görmeye dayanamadığım için, sert ve duygusuz Ahmet'i oynamıştım yıllarca.
Lise yıllarında yatılı okulda okuyorduk. Kaldığımız koğuşta bir oyun oynayalım demiştik. Herkes sevdiği kızın adını bir kağıda yazacak ve bir poşete atacaktık. Sınıftaki tüm erkekler tamamlanınca kağıtlar okunacak ve kimse o kıza yan gözle bile bakmayacaktı. Hepimiz yazdık- yazmadan önce doğruyu yazacağımıza yemin etmiştik- ve attık poşete. Atma işi bitince okunmaya başlandı. 1 Begüm çıktı. Sanırım bu benim kağıdım diye düşündüm. 2 Begüm 3 Begüm .... şansım azalmaya başlamıştı. 10 Begüm, 11 Begüm...... bitmiştim ben bu kadar erkekle mi savaşacaktım onun için şimdi 1 değil 2 değil ve hepsi kardeşim dediklerim. Sayma işlemi tamamlandığında 24 Begüm ve 3 farklı kız isimleri çıktı. Çıkan diğer isimler bizimle aynı sınıftan bile değildi. Tanımıyordum hiçbirini.
Begüm istemeden de olsa kardeşleri rakip haline getirmişti. İnsan ister istemez şu soruyu soruyor " Bu kadar mı güzel bu kız?" Hayır o güzel bir kız değildi. Ama hepimizin yüreğini aşkın ateşine atmıştı işte. Nasıl mı? Kızların aptal değil akıllı olduğunu her türlü kanitlayarak. Hafif kız olmamıştı hiç bir zaman. Oturması, kalkması ile, ağırbaşlılığı ve tertemiz yüreği ile hepimizi vurmuştu tam on ikiden. Biz kızların aptal olduğu, derslerden pek bir şey anlamayan , süs püs dışında dikkatlerini fazla bir şeye vermeyen varlıklar olduğunu bilirdik. Ya da etrafımızdakiler hep böyleydi işte. Begüm öyle değildi işte. Farklıydı hepsinden. Herkes ile mesafesini koruyabiliyor, iyilik yapmaktan kaçınmıyor, kibirli ya da havalı davranmıyordu işte. Daha farklı ne vardı derseniz bana göre en farklı yanı; sevdam olmuştu işte. Hayatımın bir anda odak noktası olmuş, tüm gelecek planlarımın öznesi haline gelmişti ansızın...
Aramızdan biri bu böyle olmaz arkadaşlar biz bir kız için birbirimize girmemeliyiz bu Begüm bile olsa dedi ve çözümü üretti. Kim onu etkileyip, kendisine aşık ederse diğerleri çekilecek ve bu konu kapanacak dedi. Benim bittiğim an tam olarak bu andı işte. Bunu yapamayacağımı, yapmaya cesaret bile edemeyeceğimi biliyordum. Kızlarla aram hiç iyi olmamıştı ve kimin kazanacağını biliyordum her şekilde. Engin.....
Engin zengin bir aileden geliyordu. Babası şımarık davranışlarına bir önlem olarak, bizim parasız yatılı kaldığımız okulda onu para ile okutuyordu. Oldukça yakışıklı ve dikkat çekici idi. Ama bize anlattığı kız arkadaşlarının öznesi olduğu hikâyelerinden, Begüm' ün üzüleceğini biliyordum şimdiden. En iyisi uzakta kalmaktı benim için. Uzakta kaldım hep. Yıllarca Engin'in onun yanına gittiğinde, birlikte konuşmalarını izledim gizlice. Canım acıyarak onları izledim hep. Boş koğuşların duvarlarını yumruklayarak öfkemden, mutlu olmalarına sadece seyirci kaldım. Sadece o mutlu olsun istiyordum. Bensiz de olsa mutlu.
Engin elde etmişti Begüm'ü. Begüm de mutlu görünüyordu. Ama ya mutsuz olursa Engin'in benden çekeceği vardı.Begüm'ün gözünde yaş görürsem Engin'i gözümü kıpmadan öldüreceğimi biliyordum. Okul süresince de hep mutlu oldular ya da ben öyle gözlemledim işte.
Okuldan mezun olurken en azından ikisinin aşkını görmek zorunda kalmayacağım diye hızla ayrıldım. Arkama bakmadan.....
Yıllar sonra bir arkadaşımla İstanbul' da karşılaşmış, Engin'in Begümle anlaşamadığını ve ayrıldıklarını öğrendim. Böyle bir haber aldığınızda normalde sevinmeniz hoş karşılanmaz ama ben havalara uçuyordum. Ne olmuş olursa olsun, Begüm her hali ile kabulümdü ve ben hala onu çok seviyordum Tıp fakültesinden gelecek ay mezun olacak biri olarak.
Adını kime sorsam hep bilmiyorum cevabını alıyordum. Aslında Ali'ye sorsam diyordum, ama hemen vazgeçiyordum. Ali de aşıktı Begüm'e. Onun imtihanı daha zor olmuştu. En yakın arkadaşı Engin, Ali'nin de sevdiği kızla çıkıyor ve onu Ali'ye emanet ediyordu. Ali de her kavgalarında aralarını buluyor bir de Engin'e gün içinde ne yaptığı ile ilgili rapor veriyordu. Sanırım onun durumu daha acıydı farkındayım. Ali, Begüm'ün en yakın arkadaşı, güvendiği insan olmuştu. Sevgisi için katlanıyordu Ali bunlara. Ben numarasını istersem vermezdi adım kadar iyi biliyorum. Bana bir gün "o bakışlarını çek Begüm'ün üstünden. Benden daha az acı çekiyorsun. Haline şükret "demişti. Anlamıştı işte o da benim sevdamı. Ne işe yarardı ki onun anlaması. Beni sevdiğim anlayıp, sevgime karşılık vermedikten sonra tüm dünya bilse ne bilmese ne?
İşte bu yüzden ulaşamıyordum. Elimde sadece mezun olduğu üniversitenin adı ve ismi vardı. Nasıl bulabilirim derken bir gün bizim okulun mezunlarının isimlerinin olduğu bir internet sitesi buldum ve çok şükür ki e-mail adresi vardı elimde ona ulaşabileceğim.
Atandıktan sonra atayım e-maili dedikten sonra tam 4 ay bekledim mezun olup, atanmayı. Atandığım gün e-maili gönderdim. Nerden bilebilirdim ki bu kadar beklemeden yollamam gerektiğini. Bana geçen ay evlendim. 1 aylık evliyim yazdığını okuyana kadar....
Bu benim kaderim artık dedikten sonra ailemin uygun bulduğu bir hanımla evlendim. Hezimetimin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra. Allah biliyor ya çok iyiydi eşim. Ama ben onu Begüm gibi sevemedim. Belki Begüm'den güzel ve daha iyiydi. Ama Begüm değildi. O da farkındaydı. Oğlum 3 yaşındayken bana " Gözlerine baktığımda hep başka bir kadını görüyorum Ahmet. Bir gün onun gibi de beni sevebilecek misin? Bir cevap ver de umudum olsun. " dedi ve cevabımı bekledi. Ona bunu yapamayacağımı, 15 yıldır bu derde çare bulamadığımı söyledim ve gitti. Boşanmadık ama ayrı yaşıyoruz. Bana onu böyle unutturacağını sanıyor.
Bilmiyor ki aşkım beni öldürse de ben ondan kopamıyorum, yıllardır denememe rağmen unutamıyorum, yıllardır denememe rağmen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ (TAMAMLANDI)
RomanceSevgisini yıllarca içinde saklayan bir adamdan ne beklersiniz? Neler yapabilir? Nasıl anlatır sevdasını? Cevabını bu hikayede bulacaksınız