Acelece evden çıkarken çocukları bıraktığım bakıcıya son uyarılarımı yaptıktan sonra arabamla terminale doğru ilerlemeye başladım. İlk otobüsün 10 dakika sonra olduğunu öğrenince, İyi bir park yeri bulup, arabayı park ettim. Hem bu kafa ile yolculuk yapamazdım tek başıma hem de şehir trafiğine çıkacak kadar cesaretim yoktu. Normalde kendimi cesur biri olarak tanımlarken, konu araba ile seyahate gelince o kadar da riske giremiyordum bir kaç sene öncesinde yaşadığım trafik kazasından dolayı.
Antalya'dan evimize dönerken eşim aracın kontrolünü kaybetmiş, arabamız taklalar atarak yan yattığında, aklıma arkada bulunan kızım Neşe'nin sesini duyamadığımda aklım başımdan gitmişti. Kısa bir süre sonra kızımın şu sözleri beni dünyaya getirmişti:" Anne babam ne biçim araba kullanıyor ya?" Bu sözler kalbimin yeniden atmasına sebep olmuştu ve eşimle birlikte gülmeye başlamıştık. Allah'tan Hepimiz emniyet kemerlerimizi bağlamıştık ve bedensel olarak bir sıkıntımız yoktu ama ruhsal etkisi hala devam ediyor diyebilirim. Mesela hala emniyet kemeri taktırma ve hız kontrolü yapma ve şöför koltuğunda olmadığım zamanlarda bile bastığım hayali fren olduğunu söyleyebilirim. Size kurallara uymayan şöförlerin plakalarını alarak ihbar ettiğimi söylemeyeceğim. Benden laf alamazsınız.
Hızla otobüs biletimi alıp, koltuğuma yerleştim. Yaklaşık 1 saat sonra hastahanede olacağımı hesaplayıp, doktor arkadaşıma mesaj attım ulaşacağım saati. Yetişebilir miyim bilmiyorum ama çabalayacağım en azından helallik isteyebilirdim eski ama eskimeyen arkadaşımdan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ (TAMAMLANDI)
RomanceSevgisini yıllarca içinde saklayan bir adamdan ne beklersiniz? Neler yapabilir? Nasıl anlatır sevdasını? Cevabını bu hikayede bulacaksınız