Lina Kara, babasıyla ettiği kavga sonucu babasını kendi kafasına sıktığı bir kurşunla kaybeder. Bu kayıp kendisinden de birçok şey götürür. Borçlar ve vicdan azabı arasında sıkışırken zaman pek iyi davranmaz ona. On ay kadar sonra eski halinden eser...
Bugün benim doğum günüm. 23 yaşımdayım artık. On yedi yaşımdan beri hikayelerimi paylaşıyorum sizinle. Bazı İnsanlar Böyle Yaşar size anlattığım dördüncü hikaye, içinde olduğum yedinci ve sekizinci hayat. Biri yaptığım şeyi tarif etmemi istese "Başka hayatların günlüğünü tutuyorum," derdim. Hikâye uydurmayı, anlatmayı ve yazmayı hep sevdim. Sandalyeye oturduğumda ayaklarımın yere değmediği ama okumayı -yazmayı bildiğim o yaşlarımdan beri bir hikâye kitabım olduğunu hayal eder gülümserdim. Beş kitabım var şimdi. O yaşımı da o küçük kızın hayallerini de unutmadım. Hâlâ aynı hevesi taşıyorum içimde. Bu hevesimi canlı tutmamın en büyük sebepleri sizlersiniz. Teşekkür ederim. Her yaşım bir mum ışığı, yakmasın aydınlatsın diye elimden geleni yapacağım. Sizi seviyorum <3
Buraya kadar okuduysanız aşkımız karşılıklı eehehehehehe
Bölümümüz uzun yine. Oy ve yorum bırakmayı unutmayın rica ederim çünkü en büyük motivasyonum bu benim. Yorum okumak beni çok motive ediyor ve oylarınız da çok önemli <3
Bana ulaşabileceğiniz bazı hesaplar:
Instagram & Twitter & Spotify : filizpuluc
Instagram: baziinsanlarboyleyasar
(burada bölüm adı ve alıntısı atıyorum çarşamba günleri)
Twittter'da #BazıİnsanlarBöyleYaşar veya #Biby taglerini kullanarak twitleyebilirsiniz. Okuyor oluyorum hepsini. Bölüm kritiklerinizi, teorilerini ya da beğendiğiniz alıntıları bu taglerle twitleyebilirseniz harika olur. Göreyim hepsini *-*
Keyifli Okumalar...
Cehennemde açan cennet çiçeklerine... 🥀
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BÖLÜM 8 | KÖRDÜĞÜM
♪ Dark Paradise - Lana Del Rey
♪ The Heart's Tale - BigRicePiano
Güven keskin bir bıçak ve her silahın, dönüp sahibine zarar verme potansiyeli var. O bıçak bir gün sana dönerse, keskinleştirdiğin kadar kesecek etini ve o bıçak bir gün mutlaka sana dönecek. Herkes güvendiği kadar öder bedelini. Bana böyle öğretilmedi, ben ödediğim bedellerle öğrendim bu gerçeği.
Benim bıçağım kemiğime dayanmaktan köreldi. O bıçak kaç kez bana çevrildi, bilmiyorum. Bırakmıştım insanlara güvenmeyi, bilemiyordum bıçağımı artık çünkü eninde sonunda sırtımdı yeri. Güvensiz, şüpheci kişiliğimi ben almadım üzerime, hayat bana zorla giydirdi. Kimseye güvenmemek, kendimi koruma yöntemimdi, en azından kendime zarar vermiyordum. Hayal kırıklığı yaşamıyordum. Zordu ama devam ediyordum bir şekilde, idare ediyordum.