İyi akşamlar <3
Finallerimin hemen öncesinde sizlerle uzun bir bölüm bırakıyorum. Bu hafta finallerime çalışırken diğer yandan edisyondan gelen ikinci kitabımızla ilgilenicem. Çok yakında ikinci kitabımız çıkmış olucak. Bu hafta sonu 20 Ocak'ta Adana'da olacağım, beni görmeye gelebilirsiniz.
Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın. Son birkaç bölümdür yorum sayısı çok düştü ve bu beni üzüyor biraz. Okurken birkaç saniyenizi yorumunuzu bırakmak için ayırırsanız çok mutlu olurum. Pasaj yorumu okumak en sevdiğim şey çünkü. Teşekkür ederim şimdiden.
Keyifli okumalar dilerim. Öpüldünüz<3
Cehennemde açan cennet çiçeklerine....
BÖLÜM 38 | SEÇİMLER VE TUTULAN DİLEKLER
♪ Table for Two - Abel Korzeniowski
♪ Comme un saule - Ghostly Kisses
Kaderi değiştirilemez bir çizgi olarak görmezdim hiçbir zaman. Çizgi binlerce noktanın birleşimi esasen ve aralarında boşluklar var bizim doldurabileceğimiz. Bir yerde okumuştum, bir insan soruyordu Tanrısına; her şeyi planladın, yazdın madem kader defterime, neden yaşıyorum bunca acıyı sonu belliyken? Tanrı ona cevap veriyor, belki de bazı sayfalarına senin dilediğin gibi olsun yazmışımdır... Yaşadığım onca acı kaderimin bir parçası. Bir kere düşünce zor belki ayağa kalkması ama dileğine kavuşmak için ilerlemeye mecbursun. Şeytanların sayfaları çevire dursun, o defter benim de elime geçecek ve o gün Tanrı'dan isteyeceğim; bu kez de benim dilediğim olsun...
Aral'ın odasının balkonundan kar içindeki ormanı izlerken üşümek istediğimden hareketsizce ayakta dikiliyordum. Gördüğüm kâbus sonrasında Aral'a sarılarak sakinleşmeye çalışmıştım ama babamın onların hamle yapmasını bekleyeceğimizi söylediği aklıma gelince kaygım tavan yapmıştı. Anksiyetemden ötürü titremeye başladığımda Aral'ı uyandırmak istemediğimden sakinleşmek ve uykumu açmak için balkona çıkmıştım. İnsan uykularında ve uyanmalarında daha korkak ve çaresiz oluyordu. Zihnim açıldığında bir çare bulabilir, o kadar da kötü görünmeyebilirdi belki de her şey. Ne kadar iyi görünebilirse şayet. Fakat bir süredir burada öylece dikildiğim halde içimde bir huzursuzluk vardı. Her an bir şey olacaktı sanki.
Aral'ın yatakta döndüğünü işitip gözlerimi içeri çevirdiğimde uyanıp yatakta doğrulduğunu gördüm. Çatık kaşlarıyla gözleri odada beni aradı ama çok sürmeden balkonun kapı camından beni gördü. Gördüğü an omuzları gevşedi. O rahatlama bana kendimi inanılmaz kötü hissettirdi. O gece yokluğumu hissederek uyanmış ve beni bulduğunda gelen telefonda bana kızmadan önce iyi olmama sevinmişti ve benim ona bunu yapmaya hiç hakkım yoktu. İstediğim de yoktu ama mecburiyetlerim belimi kırıyordu. Bu endişe onda alışkanlık yapsın istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAZI İNSANLAR BÖYLE YAŞAR
Teen FictionLina Kara, babasıyla ettiği kavga sonucu babasını kendi kafasına sıktığı bir kurşunla kaybeder. Bu kayıp kendisinden de birçok şey götürür. Borçlar ve vicdan azabı arasında sıkışırken zaman pek iyi davranmaz ona. On ay kadar sonra eski halinden eser...